Güngören Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 8 katlı eski binanın yıkımı, kontrolsüz şekilde yapılınca ortaya korkutan görüntüler çıktı. Vatandaşlar, hiçbir önlem alınmadan yapıldığını belirttikleri yıkıma isyan etti. Güngörenlilerin “cahilce yıkım” diye nitelendirdiği yıkım ve vatandaşların kaçışı havadan görüntülendi.
Güngören Belediyesi tarafından yıkım emri verilen 8 katlı bina kontrolsüz şekilde yıkıldı. Çürük olduğundan dolayı deprem riski taşıyan binanın 2 gündür devam eden yıkım çalışması, iddialara göre gerekli güvenlik önlemleri alınmadan yapıldı. Binanın bulunduğu Atatürk Caddesi ulaşıma kapatılmadan iş makineleri yıkıma başladı. Belediyenin yüklenici firması tarafından gerçekleştirilen yıkım çalışmasında güvenlik şeridi çekilmeyip küçük demir bariyerlerin koyulması, trajikomik görüntülerin oluşmasına neden oldu. Yıkılan binanın çevresinde sağlık ocağı, market, bakkal, evler ve terzi dükkanı bulunuyordu. Yıkım aşamasında tuğlaların ve büyük beton parçaların, çevrede bulunan binaların üzerine düşme ihtimali de korkuttu. Evlerinden çıkan bazı aileler karşılarında vinci gördüklerinde şaşırdılar ve çocuklarının ellerinden tutup molozların üzerinden koşar adım uzaklaştılar. O anlar dron ile havadan görüntülendi. Çevredeki diğer vatandaşlar da yıkımın yapılış şeklini doğru bulmayarak yıkıma tepki gösterdi.
Yıkım işlemini kendilerinin yaptığını söyleyen Hamit Boğahan, “Çok güvenli bir şey. Belediye, demir bariyerleri koymuş buraya. Yıktık, bina kazasız belasız bitti. Böyle şeylerin olması normal, cadde üstü burası. Ara sıra yolu kapatıyoruz, olabilir böyle şeyler. Bina da çok çürük. Zaten Güngören Belediyesi boşalttırmış binayı, kentsel dönüşüm dahilinde. O yüzden binayı yıkıyoruz. 8 katlı bir bina vardı burada. Biz de belediyeden izin alarak binayı yıkmış olduk. Demirleri ayıklayacağız, ondan sonra molozu arabalara yükleyip taşıyacağız. 2-3 güne biter. Yol kesimi de olmayacak artık millet gidip gelebilir, sıkıntı yok” diye konuştu.
“Belediyenin haberi var ama yetersiz kaldı”
Binanın güvenli bir şekilde yıkılmadığını vurgulayan Ahmet Ali Aykut, “Çok tehlikeli ve sakıncalı bir yıkım. Hiçbir şekilde önlem alınmamış. Burada can güvenliği yok. Aynı zamanda sağlık ocağı var, insanlar geçiyor, güvence sıfır. Hiçbir önlem alınmadan yıkım gerçekleştiriliyor. Biz bunları kabul etmiyoruz. Zabıtalar ve büyükşehir arandığı halde gelip de sağlıklı bir önlem alınmadı. Belediyenin haberi var ama o da yetersiz kaldı. Bu şekildeki yıkımları biz kabul etmiyoruz. Binalar boşaltılmadı, güvence alınmadı. Polis, ambulans yok. Herhangi bir şey olsa bunun sorumlusu kim olacak, bedelini kim ödeyecek” şeklinde konuştu.
“Cahilce bir yıkım”
Yıkımla ilgili durumları gerekli kurumları arayarak haber vermek istediklerini ancak hiçbir kuruma ulaşamadıklarını belirten Erol Alp, “Yıkımı doğru bulmuyorum. Ana arter üzerinde yapılan bir yıkım. Bunu normalde kepçeyle değil, makaslı denen bir aletle kesmeleri gerekir. Ayrıca yıkım dışarıdan içe yıkılır. Ama bu arkadaş gözü kara biri galiba ama gerçek manada cahilce bir yıkım. Dünkü yıkımı görseydiniz Allah muhafaza. Zabıtayı aradık, cevap vermedi. Emniyete ulaşamadık. Böyle bir yıkımı kabul edemem. Bir de İstanbul gibi bir yerde böyle bir metropolde böyle bir yıkım olmaz. İnsanların malı mülkü var, toz toprak içinde. Cahilce bir yıkım” ifadelerine yer verdi.
“Belediyenin bu şekilde izin vermemesi gerekiyor”
İnşaat sektöründe çalışan ve yıkım şeklini doğru bulmayan Sedat İşten, “Hiçbir şekilde önlem yok. Bu şekilde yapılmaması lazım. Caddeyi tamamen kapatmaları lazım ama hiçbir şekilde caddeyi kapatmıyorlar, önlem yok ve yandaki diğer binalara da maddi hasar veriyorlar. Ben de bu işi yapıyorum ama bu şekilde yapılmaması gerekiyor. Zabıtanın buna nasıl izin verdiğini anlamıyorum. Belediyenin bu şekilde izin vermemesi gerekiyor. Mesela bizim inşaatlarda bu şekilde yıkım işine izin vermezler” diye konuştu.