Gençlere farkındalık bilincini aşılamayı hedefleyen akademinin ilk konuğu Aslıhan Koruyan Sabancı oldu
Gençlere farkındalık bilincini aşılamayı hedefleyen akademinin ilk konuğu Aslıhan Koruyan Sabancı oldu
Topluma örnek olan başarılı bireyleri gençlerle buluşturarak farkındalık oluşturmayı hedefleyen “Fark Yaratanlar Akademisi”nin ilk etkinliğinde ödüllü yazar ve iş insanı Aslıhan Koruyan Sabancı, öğrencilerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı ve tavsiyelerde bulundu. Aslıhan Koruyan Sabancı başarıya giden yolda en önemli faktörün hata yapıldığında pes etmemek olduğunun altını çizdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi’nin öncülüğünde kurulan akademi, topluma örnek olan başarılı bireyleri gençlerle buluşturarak farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Akademinin düzenlediği ilk etkinlikte ödüllü yazar ve iş insanı Aslıhan Koruyan Sabancı, öğrencilerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı ve tavsiyelerde bulundu. Etkinlik, İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Kampüsü’nde gerçekleşti.
“Topluma yeni bir bakış açısı ya da bakış aşısı verebilmek”
Farkındalık bilincinin gençler vasıtasıyla topluma aktarma hedeflerinin olduğunu söyleyen Akademi Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Adil Salepçioğlu, “Özellikle gelecek kuşaklara bu farkındalık oluşturma bilincinin aşılanması gerekiyor. Üniversitelerde başlaması gerektiğini düşündüğümüz bu farkındalık yaklaşımını, bazı etkinliklerle gençler vasıtasıyla yaymak yani toplum geneline bunu iletebilmek için çaba sarf edeceğiz. Bu ilk etkinliğimiz ve bugün de Aslıhan Koruyan Sabancı Hanımefendiyi ağırlıyor olacağız. Bundan sonraki etkinliklerimiz bu tür yenilikçilik ve farkındalık oluşturan liderlerle ve bu konu özelinde gelecek kuşaklara bu farkındalık zihniyetini yarınki aydınlık kuşaklara iletecek şekilde devam ettirmek istiyoruz. Buradaki temel mesele yenilikçilik zihniyetine ya da topluma yeni bir bakış açısı ya da bakış aşısı verebilmek. Dolayısıyla sektörel liderler evet ama burada en önemli olay fark oluşturma bilincini taşıyan önderleri, liderleri iş insanlarını öğrencilerle bir araya getirmek en ana harekatımız olacak” dedi.
“Hem anne hem de iş insanı olarak tavsiyelerde bulunacağım, başarı aileden başlar”
Aslıhan Koruyan Sabancı ise etkinlik öncesi verdiği röportajda gençlerle paylaşacak olduğu deneyimlere ve tavsiyelere değindi. Başarıya ulaşmak isteyenlere kendi görüşlerini aktaran Sabancı şöyle konuştu:
“Biri üniversite çağında biri de ortaokulda iki çocuğum var. Bu yüzden hem anne olarak hem de iş insanı olarak tavsiyelerde bulunacağım. İlk başarı aileden başlar. Aileden öğrendiklerimiz, oradan aldığımız değerler, bizim yapıtaşlarımız. Daha sonra okulda karşılaştığımız değerli öğretmenlerimiz, sevgili arkadaşlarımızla da harmanlanıp büyüyoruz. Okul ortamı onların büyümeleri, hata yapmaları, kendilerini geliştirmeleri, soru sormak, meraklarını gidermek ve yollarını çizebilmeleri için çok önemli kuruluşlar. Alabildiklerini alsınlar, hayat yolculuğunda eğitim hiçbir zaman bitmiyor. Hobiler edinsinler çünkü hobiler de gelişimlerine katkı sağlayan çok güzel araçlardır. Bu yolculukta çok fazla destekçi var, özellikle böyle güzel kurumlarda ve akademik ortamlarda. Çünkü buralar doğru bilgilere ulaşılan kaynaklar. Her zaman doğru bilgiye doğru kaynaktan ulaşmalarını yanlış kaynaklarla vakit kaybetmemelerini, arada ‘ne yapsam’ diye durduklarında içsesimize, etik değerlerimize ve üst benliğimize güvenmeliyiz. Her zaman çok çalışmak, motivasyonumuz düştüğü zaman hobilerimizle ya da başka bir şekilde kendimizdeki o iç gücü bularak tekrar başlamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Pes etmemeli, eleştirilere pozitif bakmalıyız”
Özellikle hata yapıldığında pes edilmemesi gerektiğinin altını çizen Sabancı sözlerini söyle sonlandırdı:
“Hata yaptığınızda pes etmemeliyiz, bir daha bir daha denemeliyiz. Bebeklikte bile aslında biz buna alışıyoruz. Çünkü yürümek istediğimizde kaç kere düştüğümüzü hatırlayabiliriz. Okul ortamlarında da sınavda aynı tecrübeyi yaşıyoruz. Nerede hata yapmışız diye görüp düzeltmemiz için fırsatları değerlendirmeliyiz. Aslında her eleştiri kendimizi düzeltmemiz gereken fırsatlardır. Eleştirileri şahsi ve kişisel olarak almayıp ‘demek ki bu şekilde düzeltmemiz gerekiyor’ diye pozitif bakmalıyız ve bu yolda kendimizi geliştirmeliyiz.”