’Geleneksel Şile Bezi Yıkama Ritüeli’ vatandaşlardan tam not aldı

Şile’de unlu suda kaynatılarak, Karadeniz’in hırçın sularında yıkanan ve kumların üzerinde güneşte kurutulan, ilçenin kültürel mirası Şile Bezi, 33. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali çerçevesinde Şile Ala Kadınlar plajında düzenlenen yıkama ritüeli ile etkinliği izleyen vatandaşlardan tam not aldı.

Doğası, kültürü ve tarihiyle İstanbul’un gizli cenneti Şile, geleneksel hikayesi olan 33. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. İsmini 150 yıldır dokunan, işlenen, yörenin ekonomisini sağlayan, yerel halkın en önemli kültürü olan dokuma ürünü Şile Bezi’nden alan, 33. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali’nde panel, söyleşi, konser ve etkinlikler düzenlendi. Şile Belediyesi tarafından 33 yıldır düzenlenen ve ‘Şile Bezini’ dünyaya tanıtmayı hedefleyen festivalde, bir hafta boyunca ziyaretçiler, Şile Bezi yapımından geleneksel olarak her yıl düzenlenen, denizde Şile Bezi yıkama ritüeline kadar çok sayıda tarihi önem taşıyan aktiviteye katılma imkanı buldu. Festivale, Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya, oyuncu Oktay Kaynarca, STK temsilcileri ve birçok vatandaş katıldı. Festivalde, Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya’nın unlu suda kaynatılan şile bezini Karadeniz’in hırçın sularında yıkadığı anlar renkli görüntüler oluştururken şile bezi yıkama ritüeli vatandaşlardan tam not aldı.


“Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile bu ürünü yaşatmak için adım attık”
Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, “Bu yıl 33’üncüsünü gerçekleştireceğimiz Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Etkinliğine, dün kortej yürüyüşümüzle başladık. Akşam da Mazhar Alanson konseriyle çok güzel bir şekilde başlangıç yapmış olduk. Bugün de ritüellerin gerçekleştiği bu alanda Şile bezinin başlangıcından bugüne kadarki serüvenin anlatılacağı ve bir şile bezi nasıl üzerimizde giysi haline geliyor, evimizde tekstil haline geliyor, onun hikayesini paylaşacağız. Bu ritüelin yapılacağı alandayız. Yaklaşık 150 yılı aşkın bir tarihe sahip olan, atadan, deden, analarımızdan, nenelerimizden kalmış öylesine el emeği göz nuru diye ifade ettiğimiz önemli bir değer. Yüzde 100 pamuktan üretilen ve gerçekten çileli bir serüveni olan üzerimize giyene kadar gelinen sürecin yoğunluğunu ifade edebileceğimiz çok önemli ve değerli bir ürün. İstanbul’un tek coğrafi işareti Şile bezi, yani 1970’lerde Türkiye’nin ihracattaki en önemli ikinci kalemlerinden bir tanesi. Biz tekrar bu ürünün, bu değerin, bu tarihin, bu kültürün yaşatılması için Şile Belediyesi olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile bu ürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için adım attık. 2 yıldır pandemiden dolayı gerçekleştiremediğimiz bir etkinlik, artık çok şükür bugün gerçekleştiriyoruz. 1 hafta boyunca sürecek. Ürünlerin sergilendiği paylaşıldığı, festivallerde sanatçılarımızın yer aldığı, sohbetlerle de şekillenen 1 hafta boyunca doya doya geçireceğimiz Şile Bezi etkinliğimiz hayırlı olsun" dedi.

“Başkanımız buranın kültür etkinliklerine çok önem veriyor”
Festivale katılan oyuncu Oktay Kaynarca, “Şile bezini biliyoruz hepimiz, şiirlere bile konulmuş bir üründür. Çocukluğumuzdan itibaren hep hayatımızın içinde olmuştur. Annelerimizden, babalarımızdan biliriz sık sık buraya gidip gelmemizden biliriz. İstanbul’un en önemli sayfiye yerlerinden biridir burası, bizim için çok değerlidir. Sağ olsun Başkanımız son dönemde buranın kültür etkinliklerine çok önem veriyor. Buradaki bu festivale çok katkı veriyor, çok önemsiyor. Bu da çok değerli bir şey. Şile Bezi festivali her sene katlanarak daha güzel yerlere gidiyor, daha güzel sonuçlar alınıyor, daha büyük festivaller olma yolunda adımlar atıyor. Burada başkanımızın ve ekibinin katkısı çok, kendisine teşekkür ederiz” diye konuştu.

“Şile bezi yüzde 100 pamuk ve orijinal, bürümcüklü ipliktir”
Şile Bezini yapan vatandaşlardan Ayşe Taşpınar ise, “Halk eğitim Merkezi’nde usta öğreticiyim. Şile bezi yüzde 100 pamuk ve orijinal, bürümcüklü ipliktir. Bize iplikler çile halinde geliyor. Biz onları un çorbası dediğimiz haşıllama yapıyoruz. Haşıldan sonra onlara çile olan ipliklerimizi bobin haline getiriyoruz. Bobin halinden sonra da çözgü yapıyoruz. Çözgüden sonra tek tek bunlardan geçiriyoruz ve dokumaya hazırlanıyoruz. Yıkayıp kurutması tabi biraz zaman alıyor, kuruması lazım. Çözgü bobin haline geliyor, bobinden sonra çözgü oluyor. Ardından tarağa geçiyor. Bu işlem 10-15 gün sürüyor” ifadelerini kullandı.