Evatro’da hedef globale yayılmak
Teknoloji, dijitalleşme ve yazılım geliştirme alanlarında pek çok sektöre hizmet veren YTÜ Yıldız Teknopark firmalarından Evatro, önümüzdeki beş yıl içinde kendi alanında hem ABD’de daha fazla kitleye ulaşmayı hem de globale açılmayı hedefliyor.
Yolcuğuna 2011 yılında YTÜ Yıldız Teknopark’ta başlayan Evatro perakende, bankacılık, finans, sigortacılık, otomotiv ve ilaç sektörlerine teknoloji, dijitalleşme ve yazılım geliştirme alanlarında hizmet veren bir firma. 2016 yılında Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ajansı (UKTI) ve British Consulate General Istanbul tarafından düzenlenen "Great Scale Up" yarışmasında "Field Pie" ürünü ile İnovasyon Ödülü alan Evatro’nun kurucusu Alparslan Şengezer ile başarı hikayelerini, sundukları hizmetleri ve hedeflerini konuştuk.
“Saha satış işi uzmanlık alanlarımızdan biri oldu”
Bankacılık ve yazılım alanlarındaki tecrübesiyle Evatro’yu kurmaya karar verdiğini ifade eden Alparslan Şengezer, “Bu alanlarda tecrübemiz vardı ancak piyasanın neye ihtiyacı olduğunu ve nasıl şekilleneceğini bilmiyorduk. 2011 yılı mobilleşmenin başlaması sebebiyle ayrıca önemliydi. İlk müşterilerimiz arasında yer alan bir ilaç firmasının, tanıtım ve siparişlerini tabletler üzerinden alma hayali vardı. Şu anda basit gibi geliyor ama bu işi o zamanlar yapmak zordu. Temsilcinin gittiği yerde internet olup olmadığı, tanıtım yapılırken aynı zamanda sipariş girilebilir mi bunlar hep soru işaretiydi. Bu alandaki ilk projemizi Türkiye’deki önemli bir GSM operatörüyle birlikte yaptık ve başarılı olduk. Bu çalışmanın ardından sahada mobil cihazları kullanarak sipariş alma ve iş süreçlerini takip etme işinin çok büyüyeceğini öngördük. İlaç mümessilleri dışında sahada satış yapan, servise, tanıtıma giden iş kollarına da hitap edebileceğimizi düşündük. İlk hedefimiz perakende sektörü oldu. Özellikle marketlerde gördüğümüz hızlı tüketim mallarının marketlere gelmesi, kontrolü, yerleşimi, stok kontrolü hepsi saha işi ve ciddi bir saha operasyonu gerektiriyor. Biz de Türkiye’deki önemli firmalardan biriyle bir projeye başladık, mobil cihazları kullanarak merchandising işini mobilleştirdik, dijitalleştirdik. Marketlerde kontrolleri sağlayan tüm temsilciler bütün işlemlerini bizim geliştirdiğimiz uygulama üzerinden yapmaya başladılar. Ürünlerin raf düzenleri, stok kontrollerinin dijitalleşmesi ve elde edilen dataların konuşturulması ürün satışlarının artmasını sağladı. Satışların yanı sıra verimlilik de arttı, günde 10 ziyaret yapan temsilci yaptığı işin süresi kısalınca bu sayıyı 15’e çıkarmaya başladı. Projenin başarısıyla çalıştığımız firma sayısı da arttı. Bu firmalardan sahadaki satış, tanıtım ve raf düzeni anlamında çok şey öğrendik ve saha satış işi uzmanlık alanlarımızdan biri oldu.” diye konuştu.
Görsel zeka ile yapay zekayı birleştiren planogramlar
Yapay zekanın ilerlemesiyle ürünlerini bu doğrultuda güncellemeye başladıklarını dile getiren Şengezer, “Görsel zeka ve yapay zekayı birleştirerek planogramları daha kullanışlı bir hale getirdik. Perakende şirketleri planogramı zaten kullanıyordu ancak Türkiye’de bunu yapay zeka ile birleştiren ilk firmalardan biriyiz. Önceden temsilci rafın karşısına geçer ürün var mı yok mu, doğru yerde mi diye bakıp not alırdı, form doldururdu. Bizim uygulamamızla derin öğrenme ve algoritmalar sayesinde temsilci rafın bir fotoğrafını çekip sisteme yükleyerek ‘Bu ürün yanlış yerde’ gibi geri dönüşler alabiliyor. Bunun dışında esnek bir form altyapısı geliştirdik. Kurallara bağlı formlar oluşturduk ve bu formlar her sektörün denetleme işinde kullanabileceği ürünler haline geldi.” dedi.
“Bir musluk tamircisiyle başladığımız ABD yolculuğumuzda bugün 100’den fazla işletmeye hizmet veriyoruz”
Bu projeler sayesinde saha satış, saha yönetimi ve denetimi, iş takibi hizmetlerinde uzmanlaştıklarını belirten Şengezer ABD pazarına giriş hikayelerini ise şöyle anlatıyor:
“Burada yaptığımız işleri ABD’ye taşımaya karar verdik ve 2016 yılında San Francisco/Silikon Vadisinde ofisimizi kurduk. Burada yaptığımız işleri oradaki büyük firmalarla yapmak istediğimizde çok maliyetli olduğunu gördük ve bunun sonucunda küçük işletmelerle çalışmaya başladık. İlk olarak saha yönetimi alanındaki uzmanlığımızı kullandık. ABD’deki evlerin çoğu müstakil ve tamirat, bakım, onarım gibi işler büyük bir sektörü oluşturuyor. Biz de bu sektörü daha dijital bir hale getirmek için çalışmalara başladık. Örneğin, evinizdeki su borusunda bir sıkıntı oldu, konuyla ilgili en yakındaki firma ile iletişime geçiyorsunuz, firma yetkilisi size elemanını gönderiyor, sorun gideriliyor, ödemesi için fatura kesiliyor veya kartla ödeme yapılıyor. Bir de firma açısından duruma bakalım. Sizin 10 tane elemanınız var ve günde 150 tane istek alıyorsunuz. Kimin nereye gideceği, kaç adres ziyaret edeceği iyi bir planlama gerektiriyor. Doğru kişiyi doğru yere gönderdiğinizde işinizi belki de iki katına çıkarabilirsiniz. Bu 10 elemanlı bir firma için nispeten kolay görünebilir ancak daha fazla elemanı olan ve daha fazla iş alan firmalar için durum daha karmaşık bir hal alıyor. İşte biz bu noktada devreye girdik ve geliştirdiğimiz uygulamayla firmalara, gelen işleri en doğru şekilde programlama, elemanlarını en uygun yere gönderme, iş takibi ve ödemeyi anında alarak faturasını muhasebeye iletmelerini sağladık. Bir musluk tamircisi ile başladığımız bu serüvende şu anda bizdeki İSKİ gibi BEDAŞ gibi 100’den fazla işletmeye hizmet veriyoruz. Satışla başladığımız ABD yolculuğumuza servis işimizi de ekleyip, büyütmüş olarak devam ediyoruz.”
“ABD pazarına girince ürünümüzün ne kadar iyi olduğunu anladık”
ABD operasyonlarının yakın zamanda daha da büyüdüğüne dikkat çeken Şengezer, “Geçen sene Oregon Eyaleti tüm su işlerinin saha yönetimini yapacak bir teknoloji firması için ihale açtı. Bizimle birlikte 100’e yakın firmanın katıldığı bu ihalede önce ilk 10’a sonra ilk üçe kaldık. İhaleyi kazanmamız için gerekli kriterlerin bulunduğu listedeki hemen hemen tüm maddelerin ürünümüzde olduğunu gördük. Aslında biz ABD pazarına girince ürünümüzün ne kadar iyi olduğunun farkına vardık. Elimizde çok iyi noktaya gelen bir ürün varmış ancak bunu iyi tanıtamamışız, bunu anladık. Dünyanın pek çok ülkesinden firmanın yer aldığı ve sonucunda 250 bin su saatinin değiştirilme işini kapsayan ihaleyi aldık. Bundan bir ay sonra Kuzey Carolina Eyaleti de bir ihale açtı, bu kez değiştirilecek bir milyon su saati vardı ve biz bu ihaleyi de aldık. 10 sene boyunca bu iki eyaletin su işletmelerinin tüm saha servis işleri bizim oldu. Burada bir mühendislik başarı var ve bu başarıyı artırmamız lazım.” diye konuştu.
Evatro tarafından hayata geçirilen ilkler
Evatro olarak dünyada ilk olan projelerinden de söz eden Alparslan Şengezer, “ABD’de önemli bir su işletmesiyle su borularının, yapay zekayla sesini dinleyerek ‘Üç ay sonra burada bir delik olacak, buraya bir önlem alın” çıkarımına varıyoruz. Binlerce boruyu dinleyerek, büyük veriye bakarak sorun oluşmadan teknisyeni gönderip değişimi yapabiliyorsunuz. Bu şekilde maliyet konusunda verimlilik artıyor ve sorun henüz başındayken çözülmüş oluyor. Bunun dışında yine ABD’de uygulamamızı kullanan firma bir tamir işi için çağrı aldığında yapay zeka tabanlı ürününüz soruna neden olabilecek tüm olasılıkları tespit ediyor ve usta tamir için gittiği yerde olabilecek her soruna uygun ekipmanı yanında götürüyor.” dedi.
Hedef globale yayılmak ve ABD’de daha geniş bir kullanım ağına ulaşmak
ABD’deki saha servis ve saha satış işlerini ikiye ayırdıklarını belirten Şengezer, “YTÜ Yıldız Teknopark bünyesinde yer alan Startürk oluşumu içinde saha servis işlerini yaptığımız “Field Pie” ve saha satış işlerini yaptığımız “Field Best” isimli iki ayrı şirket kurduk. 2022’de Field Pie için ciddi bir pazarlama bütçesi ayırdık. Ortak veya yatırım alarak ya da yine kendi çabamızla ABD’de büyümek için çalışmalarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki 5 sene içinde amiral gemimiz olarak gördüğünüz saha yönetimi, saha servis ve saha satış teknolojilerimizle, ABD’de kendi alanımızda ismi bilinen ve binlerce müşterisi olan bir marka olmak istiyoruz. Bir Türk firması olarak ABD’de ismimizi daha fazla duyurmak istiyoruz. İkinci hedefiniz ise saha satış ve servis hizmetlerinde yapay zekanın da yardımıyla global bir pazara hitap etmek. Bu nedenle Dubai’de ofis açtık. Çünkü sağladığımız hizmetlere sebep olan sorunlar dünyanın her yerinde var. Sahadaki insanların iş yapış şeklini düzenlediğiniz zaman bunu dünyanın her yerine satabilirsiniz.” İfadelerinde bulundu.
“Teknoparkla beraber büyüdük”
Kuruldukları günden bu yana YTÜ Yıldız Teknopark’ta olduklarını söyleyen Şengezer, “Biz her şeyi burada yaptık, beraber büyüdük ve her zaman desteklendik. Teknopark’ın da Türkiye’nin de çok büyük potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Burada çok iyi yazılım firmaları var, bunu daha iyi kullanmamız lazım. Teknopark’taki teknolojileri gruplayıp ünümüzü artırmalıyız. İhracatı artırmak adına tüm teknoparkların çok daha iyi kullanılabileceğini düşünüyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.