Esnaf lokantalarındaki “kesme tahta” tehlikesi
Esnaf lokantalarında kullanılan kesme tahtalardan aldıkları numuneler üzerinden araştırma yapan Doç. Dr. Murat Doğan ve Arş. Gör. Ayşe Seray Çetin, tahtanın temizliğinin iyi yapılmadığı takdirde gıda zehirlenmelerinden enfeksiyonlara kadar birçok rahatsızlığa yol açabilecek Salmonella ve Koli bakterilerinin görüldüğüne dair sonuçlar elde ettiler.
Mutfakta en çok kullanılan araçlardan biri de şüphesiz kesme tahtaları. Cam, plastik, polietilen ve ahşap kesme tahtası gibi birçok çeşidi bulunan bu mutfak malzemesinin, özellikle restoranlarda kullanılırken nasıl temizlendiği konusu akıllarda soru işareti bırakıyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nden Doç. Dr. Murat Doğan ve Arş. Gör. Ayşe Seray Çetin’in 20 esnaf lokantası mutfağındaki kesme tahtası üzerinden aldıkları numuneler, şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkardı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Murat Doğan, kesme tahtasının temizliği iyi yapılmazsa Salmonella ve Koli bakterilerine sebep olabileceğini belirtti.
Her gıda grubu için ayrı kesme tahtası kullanılmalı
Bir gıda maddesi, üretim yerinden sofralara gelene kadar birçok işlemden geçiyor. Güvenli ve sağlıklı gıdanın elde edilebilmesi için gıda üretim yerlerinde çalışan personelin genel hijyen, sanitasyon, kişisel hijyen ve temizlik, ortam temizliği gibi konularda da gereken eğitimleri yeterli düzeyde almış olması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Murat Doğan, “Gıda işletmelerinde ortamda bulunan mikroorganizmalar ve kötü hijyen koşulları başta olmak üzere hammaddenin yanlış işlenmesi sırasında oluşan sorunlar, gıda güvenliği ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Arş. Gör. Ayşe Seray Çetin ile birlikte İstanbul’un çeşitli yerlerinde faaliyet gösteren 20 esnaf lokantasında, özellikle gıda ile bire bir temas halinde olan kesme tahtaları üzerinde bir çalışma yaptık. Kesme tahtalarından alınan numunelerde, gıda zehirlenmeleri ve hatta enfeksiyonlara yol açabilecek mikroorganizmaların varlığının tespit edilmesi, söz konusu gıda üretim yerlerinin halk sağlığı bakımından potansiyel gıda güvenliği riski oluşturabileceğini düşündürüyor. Bunun yanı sıra iyi temizlenmemiş personelin eli, doğrama tahtası yüzeyleri ve bıçaklar Salmonella ve E. coli gibi patojenler de gıdalarda gelişip, insanlara bulaşabiliyor” dedi.
Çiğ tüketilen yiyeceklere dikkat edilmeli!
Ev tipi, babadan oğula aktarılmış ve özlenen ev yemeklerinin vazgeçilmez adresi olan esnaf lokantaları, toplu tüketim yerleri sınıfında yer almakta olup Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan “Toplu Tüketim Yerleri İçin Hijyen Esasları ve İyi Uygulama Kılavuzu”nun kurallarını uygulanmakla sorumlu olduğunu belirten Arş. Gör. Ayşe Seray Çetin, hijyen kurallarını göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Çetin, “Mikroorganizmalar insana geçebilmek için gıdaları araç olarak kullanmakta. Bunun yanı sıra özellikle ısıl işlem görmeden çiğ olarak yenilen salata gibi gıdaların tüketilmesi, söz konusu olan etkenlerin bulaşmasıyla gıda zehirlenmeleri ve enfeksiyonları ortaya çıkarabiliyor. Gıda maddesinde yer alan zararlı bir etkenin başka gıdalara; el, alet, ekipmanlar ile bulaştırılmasını önlemek için yapılacak birkaç kural bulunuyor. Bunlardan biri de kullanılacak malzemeye göre doğrama tahtası seçilmesi.” şeklinde konuştu. Kesme tahtası renklerinin ise şu şekilde olması gerektiğini aktardı:
Kırmızı: Çiğ kırmızı et,
Sarı: Çiğ kanatlı eti,
Yeşil: Çiğ sebze ve meyveler,
Mavi: Çiğ deniz ürünleri,
Beyaz: Süt ve süt ürünleri,
Kahverengi: Pişmiş ürünler için kullanılması gerekiyor.