Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Kaya Yıldız, Bozkurt'ta yer alan HES'in taşması sonucu sel oluşması şeklindeki iddialar hakkında, "Sizlerle beraberde sahayı helikopterle dolaştık. İki tesisimizi de yukarıdan gördük, hem santral binalarımızı hem de santrale su alan daha yukarıdaki ‘regülatör yapısı' dediğimiz yapıları gördük. Buralardaki yapılarda özellikle bir deformasyon olmadığını, bir yıkılma olmadığını hep beraber müşahede ettik" dedi.
Devlet Su İşleri Genel Müdürü Kaya Yıldız, Kastamonu'nun Bozkurt ve Abana ilçelerini vuran sel felaketine sebep olduğu iddia edilen Hidroelektrik Santralinde (HES) gazetecilerle birlikte havadan incelemelerde bulundu. İnceleme sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kaya Yıldız, “Öncelikle bu afette hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. İnşallah bundan sonra böyle afetler görmeyelim. Böyle taşkın ve sel afetleri meydana geldiği zaman yukarı havzada bir HES var ve ‘HES patladı' şeklinde genelde böyle asılsız haberler ile asılsız yorumlar yapılıyor. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Zaten bütün tesislerimizi taşkın öncesi veya yağış ihbarı alındığı andan itibaren takip ediyoruz. Bununla ilgili herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil. Sizlerle beraberde sahayı helikopterle dolaştık. İki tesisimizi de yukarıdan gördük, hem santral binalarımızı hem de santrale su alan daha yukarıdaki ‘regülatör yapısı' dediğimiz yapıları gördük. Buralardaki yapılarda özellikle bir deformasyon olmadığını, bir yıkılma olmadığını hep beraber müşahede ettik. HES'ler genelde bir depolamalı barajlı, bir de depolamasız regülatörlü şeklinde iki türlü yapılıyor. Burasıda ‘nehir tipi' dediğimiz depolamasız, yani bir barajı olmayan sadece nehirden suyu ufak bir kabartma yapısıyla alıp santrale taşıyan yapılar. Bu nedenden dolayı herhangi bir depolaması olmadığı için havuzları çok küçük, herhangi bir risk teşkil etmiyor. Zaten bu tür durumlarda herhangi bir yağış ihbarı alındığı zaman ve yağışlar havzada arttığı zaman bu tür HES tesislerimiz kendini anında güvenceye alıp regülatör kapaklarını yukarıdan derenin akışını engellemeyecek şekilde açıyor. Gelen su zaten normal şekilde olağan akışıyla aşağıya doğru devam ediyor. Burada da bir gün öncesinden 10 Ağustos gece saatleri itibariyle bu yapıldı. Sonrasında da ertesi gün taşkın olayını yaşadık. Bunun HES ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmadığını da hep birlikte gördük. Ama gördüğümüz bir şey daha var. Havza boyunca heyelanlar var. Dik vadi olan kesimlerde heyelanlar, yamaç heyelanlarına bağlı ağaçların kökünden sökülmesi, dere yatağına yuvarlanması ve bu tür bitkisel rüsubatla beraber, yoğun bir akış gerçekleşmesi, buda doğal olarak aşağıda tıkanmalara ve kesit dışında taşmalara neden oldu ve taşkına sebep oldu" ifadelerini kullandı.
DSİ olarak çalışmalarını sel gibi afetler öncesinde de sıklıkla sürdürdüklerini belirten Genel Müdür Yıldız, "Biz DSİ ve Bakanlık olarak taşkınlarla ilgili çalışmalarımıza sürekli olarak herhangi bir taşkın olmasını beklemeden devam ediyoruz. Taşkın öncesi muhakkak önlemlerimizi yapısal olarak alıyoruz. Burada da taşkın haberinin alındığı ilk andan itibaren bakanlarımızla birlikte buraya intikal ettik. Öncelikle acil müdahale edilmesi gereken yerlere biz de iş makinalarımız devletin bütün imkanlarını başta Cumhurbaşkanımızın ve Bakanlarımızın verdiği desteklerle devam ettiriyoruz. Sonrasında bir yandan acil tedbirler alınırken, kısa, orta ve uzun vadeli tedbirlerimizi de almaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Yıkılan beton bloklarla ilgili olarak ise söz konusu iddialara konu olan blokların regülatörden santrale su taşıyan iletim boruları olduğunu aktaran Yıldız, “Onların heyelanla birlikte yıkıldığını gördük. Yaşanan sel felaketiyle hiçbir alakası yok. HES'te gördüğümüz regülatördeki küçük havuz bile tamamıyla rüsubatı depolamış ve aşağı gitmesine engel olup tam tersine faydası olmuş. Zarar değil, faydası olmuş" diye konuştu.