Doğru tercih yapmanın sınav puanı kadar önemli olduğunu söyleyen Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, “Öğrenci en çok istediği üniversiteyi değil en çok istediği bölümü birinci sıraya yazmalı. Tercihler puana göre değil sıralamaya göre yapılmalı” dedi.
Milyonlarca kişinin heyecanla beklediği Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı. Uğurlu öğrenciler TYT’de ve AYT’de elde ettikleri derecelerle Uğur Okullarının başarı geleneğini devam ettirdiler. Öğrenciler YKS’de ilk yüzde 12, ilk beş yüzde 41, ilk binde 58 derece elde ederek başarıya imza attılar. Tercihler ise 5-13 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.
Öğrencilerin başarılarını değerlendiren Uğur Okulları Genel Müdürü Nil Çiçek, öğrencilerin ve öğretmenlerin emeklerinin meyvelerini topladıklarını belirtti. Hem yüz yüze hem uzaktan eğitim sürecinde sınava hazırlığı kesintisiz sürdürdüklerini söyleyen Çiçek; “Her hafta kesintisiz olarak gerçekleştirdiğimiz deneme sınavlarımız, pekiştirme odaklı ders planlamalarımız ve deneyimli akademik kadromuzun oluşturduğu yayınlarımızla birlikte sınavın nabzını tuttuk. Başarı elde eden tüm öğrencilerimizi gönülden tebrik ediyorum. Öğrencilerimiz, uzaktan eğitim döneminde dijital eğitim platformumuz Metodbox üzerinden gerçekleştirilen online deneme sınavlarında da elde ettikleri derecelerle bize gurur yaşatıyordu. Uğur Okulları olarak 53 yıldır kazandıran başarı geleneğimizi bu sınavda da sürdürmenin gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.
Üniversite değil bölüm seçin
Sınavda elde edilen puanlar kadar doğru tercih yapmanın da çok önemli olduğunu söyleyen Sezgin, “Hayatımızda ‘iyi ki’ ve ‘keşke’ dediğimiz dönemler vardır. Bu nedenle adaylar kendilerine ‘Ben kimim?’ ve ‘Kim olmalıyım?’ sorusunu sormalı ve bu yönde tercih yapmalı. Öğrencilerin bundan sonraki süreçte başarılı olmalarının yolu doğru tercihten geçiyor. Pandemi süreci sonrası üstel değişimlerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Meslekler, paradigmalar değişiyor. Bu nedenle asıl başarıya giden yol doğru tercih yapmak. Öğrenci en çok istediği üniversiteyi değil en çok istediği bölümü birinci sıraya yazmalı. İstemedikleri bir bölümü ise asla tercihleri arasına almamalı. Hepimiz hayatımız boyunca birçok karar alıyor ve yaşamımızı şekillendiriyoruz. Bu kararlardan belki de en uzun vadeli etkisi olan ‘meslek seçimi’. Meslek seçimimiz ile birlikte yaşam tarzımız, çalışma koşullarımız, ekonomik durumumuz gibi birçok farklı süreç de şekillendiği için karar vermeden önce iyi bir değerlendirme yapmak, kendimizi çok iyi tanımak ve bu doğrultuda sağlıklı kararlar vermek önem taşıyor. Meslek seçiminin temelini üniversite tercihlerimiz oluşturuyor. Öğrenciler gelecekte mutlu olacakları bölümü seçmeli. Unutmayalım başarılı ve mutsuz çok insan var ama mutluluğun içinde bir parça başarı her zaman vardır” diye konuştu.
Tercihler sıralamaya göre yapılmalı
Tercihlerin puana göre değil mutlaka sıralamaya göre yapılması gerektiğini ifade eden Sezin, “Adaylar geçen yıl bölümlerin hangi sıralamadan öğrenci kabul ettiğini mutlaka incelemeli. Bu yıl YKS oldukça zordu bu nedenle tercih yaparken geniş bir yelpazeden değerlendirme yapılmalı. Ayrıca ek tercih dönemleri ve üniversitelerin açık kalan kontenjanları da değerlendirilmeli” dedi.
Adayları 10 yıl sonra bambaşka meslekler bekliyor
Öğrencilerin eğitim almak istediği bölümü belirledikten sonra üniversitelerin olanaklarını da araştırması gerektiğini vurgulayan Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünya artık küresel bir köy haline geldi. Üniversitelerin yurt dışı olanakları, teknolojik imkanları, bilimsel çalışmaları mutlaka araştırılmalı. Ebeveynlere bu noktada önemli bir görev düşüyor. Anne ve babalar geçmişin gerçeklerinden yola çıkarak çocuklarına destek olmaya çalışıyorlar. Ama unutmayalım değişimin bu denli kaçınılmaz olduğu bir dünyada, bundan 10 yıl sonra çocuklarımız çok farklı bir gelecek bekliyor. Örneğin yakın gelecekte üniversitelerde robot psikologluğu gibi bölümlere rastlanması bekleniyor.”