Doğru beslenme ve saklama şartlarıyla gıda zehirlenmesinden kaçınmak mümkün
Son zamanlarda sıklıkla artan gıda zehirlenmesi vakaları onlarca vatandaşı etkiledi. Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, gıda zehirlenmesinin bazı durumlarda, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtirken Prof. Dr. Arda Öztürkcan, gıdayı doğru saklama EKO
- Sıcaklıklar İzmir’de incir hasadını 10 gün erkene çekti
- İzmir’de incir hasadı erken başladı, tarlada kilosu 120 TL’den satılıyor
(Fotoğraflı - Görüntülü)
Mehmet Pamuk - Sinan Yeniçeri
İZMİR (İHA) - İzmir’de havaların sıcak gitmesiyle meşhur Bardacık incirinde hasat, önceki yıllara göre 10 gün erken başladı. Tarlada 100 ile 120 TL arasında satılan incirin pazar fiyatının ise 200 TL’ye kadar çıktığı öğrenildi.
İzmir’in Güzelbahçe ilçesine bağlı Payamlı Mahallesi’nin geçim kaynaklarından biri olan Bardacık incirinde hasat heyecanı yaşanıyor. İncir için sabahın erken saatlerinden itibaren tarlaya gelen işçiler, sıcaklar bastırmadan incirleri topluyor. İnce kabuğu ve tatlı yapısı olan incir için hummalı bir şekilde çalışan işçiler, topladıkları ürünleri daha sonra da boyutlarına göre ayırarak iç piyasaya gönderiyor. Bu yıl aşırı sıcaklardan dolayı yaklaşık 10 gün erken hasat edilen incirin fiyatı tarlada 100-120 TL arasında seyrederken, pazarda ise bu fiyat 200 TL’ye kadar çıkıyor.
“Tescilini almak için uğraşıyoruz”
Bardacık İncirinin kendine has bir özelliği olduğunu söyleyen Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, “İncirin kabukları incedir, çok tatlıdır. Bu incirin kurutması olmaz. Yalnızca yaş zamanı geldiğinde koparılır ve 1-2 gün içinde tüketilir. Bu yalnızca Payamlı köyüne has bir meyve. Biz de bu meyvenin tescilini almak için uğraşıyoruz ve tescilini alacağız” diye konuştu.
Festival düzenleniyor, incir tanıtılıyor
Köyün dağlık alanda bulunduğunu aktaran Günay, “Bu yüzden köylünün düz alanları yok. Çiftçi burada badem, zeytin ve bardacık inciri ve üzümle geçimlerini sağlıyor. Biz de köylümüzle birlikte Cumartesi günü, 10. Bardacık Festivali’mizi gerçekleştireceğiz. Köylümüz buradaki yaptığı ürünleri hazırlıyor. Biz de o günü burada bir şenlikle köylümüze destek oluyoruz. Artık Payamlı köyü de ciddi bir gelir elde ediyor. Biz de kooperatiften ürünleri alıyoruz, yardımsever insanların sayesinde de dar gelirli insanlara ulaştırıp onların da yemesini sağlıyoruz. Köylümüzün artık şehre inmesin diyoruz. Köylümüz köyünde çalışsın, kalkınsın” ifadelerine yer verdi.
“5-6 ton rekolte bekliyoruz”
Bu sene 5-6 ton rekolte beklediklerini belirten Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz kesinlikle araya toptancıyı koymuyoruz. Köylümüz kendi ürününü getiriyor. Güzelbahçe’ye, Balçova’ya, Narlıdere’ye kendisi satıyor. Böylelikle vatandaşlarımız da daha ucuza Bardacık İnciri yiyebiliyor. Hava şartlarından dolayı geçen seneye göre rekoltede çok bir artış yok.”
“Arazimiz geniş”
Sıcaklıkların bastırmasıyla mahsulün biraz erken hasat olduğuna işaret eden Payamlı Mahallesi Muhtarı İrfan Kublay, “Bardacık İnciri, bizim milli bir meyvemiz. Köy alanımız ve arazimiz geniş. Sabah güneş doğmadan incirin toplanması lazım. İncirin üzerinde buğulanma oluşuyor. Bu buğulanma oluşmadan incirin toplanması lazım. İncir ertesi güne kaldığı zaman kalitesi düşüyor. Köylünün büyük ölçüde geçimi üzüm ve incirden sağlanıyor” dedi.
“Maliyetler yüksek”
Küçüklüğünden beri incir üretimi yaptıklarını anlatan üretici Uğur Kahya da şöyle konuştu:
“Bu sene aşırı sıcaklardan dolayı rekolte düşük. Maliyetler yüksek. Biz küçük aile çiftçileriyiz. Bizim gibi küçük aile çiftçileri, girdiyi pahalı yapıyor. Çıkardığı ürünü de az çıkardığı için ürünü satmakta güçlük çekiyor. Ama yetersiz kalıyoruz.”
“Hasat 3 hafta sürüyor”
İnciri toplama sürecinden bahseden Kahya, şöyle devam etti:
“Sabah 5’te kalkıyoruz ve ailecek tarlaya geliyoruz. 09.00’a kadar incirleri topluyoruz. Daha sonra topladığımız ürünleri iç piyasaya satmaya gidiyoruz. Hasat yaklaşık 3 hafta sürüyor. Arazi şartlarımız kötü. Bu yüzden zorlu çiftçilik yapıyoruz.”
(MP-larını anlattı.
Gıda zehirlenmesinin, kontamine (kirlenmiş) yiyecek veya içeceklerin tüketilmesi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunu olduğunu belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Gıda zehirlenmesi, bakteriler, virüsler, parazitler veya toksinler gibi zararlı mikroorganizmaların yiyeceklere bulaşması sonucunda meydana gelir. Bu mikroorganizmalar yiyeceklerin bozulması, yetersiz pişirme, hijyen eksiklikleri veya yanlış saklama EKO
- Sıcaklıklar İzmir’de incir hasadını 10 gün erkene çekti
- İzmir’de incir hasadı erken başladı, tarlada kilosu 120 TL’den satılıyor
(Fotoğraflı - Görüntülü)
Mehmet Pamuk - Sinan Yeniçeri
İZMİR (İHA) - İzmir’de havaların sıcak gitmesiyle meşhur Bardacık incirinde hasat, önceki yıllara göre 10 gün erken başladı. Tarlada 100 ile 120 TL arasında satılan incirin pazar fiyatının ise 200 TL’ye kadar çıktığı öğrenildi.
İzmir’in Güzelbahçe ilçesine bağlı Payamlı Mahallesi’nin geçim kaynaklarından biri olan Bardacık incirinde hasat heyecanı yaşanıyor. İncir için sabahın erken saatlerinden itibaren tarlaya gelen işçiler, sıcaklar bastırmadan incirleri topluyor. İnce kabuğu ve tatlı yapısı olan incir için hummalı bir şekilde çalışan işçiler, topladıkları ürünleri daha sonra da boyutlarına göre ayırarak iç piyasaya gönderiyor. Bu yıl aşırı sıcaklardan dolayı yaklaşık 10 gün erken hasat edilen incirin fiyatı tarlada 100-120 TL arasında seyrederken, pazarda ise bu fiyat 200 TL’ye kadar çıkıyor.
“Tescilini almak için uğraşıyoruz”
Bardacık İncirinin kendine has bir özelliği olduğunu söyleyen Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, “İncirin kabukları incedir, çok tatlıdır. Bu incirin kurutması olmaz. Yalnızca yaş zamanı geldiğinde koparılır ve 1-2 gün içinde tüketilir. Bu yalnızca Payamlı köyüne has bir meyve. Biz de bu meyvenin tescilini almak için uğraşıyoruz ve tescilini alacağız” diye konuştu.
Festival düzenleniyor, incir tanıtılıyor
Köyün dağlık alanda bulunduğunu aktaran Günay, “Bu yüzden köylünün düz alanları yok. Çiftçi burada badem, zeytin ve bardacık inciri ve üzümle geçimlerini sağlıyor. Biz de köylümüzle birlikte Cumartesi günü, 10. Bardacık Festivali’mizi gerçekleştireceğiz. Köylümüz buradaki yaptığı ürünleri hazırlıyor. Biz de o günü burada bir şenlikle köylümüze destek oluyoruz. Artık Payamlı köyü de ciddi bir gelir elde ediyor. Biz de kooperatiften ürünleri alıyoruz, yardımsever insanların sayesinde de dar gelirli insanlara ulaştırıp onların da yemesini sağlıyoruz. Köylümüzün artık şehre inmesin diyoruz. Köylümüz köyünde çalışsın, kalkınsın” ifadelerine yer verdi.
“5-6 ton rekolte bekliyoruz”
Bu sene 5-6 ton rekolte beklediklerini belirten Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz kesinlikle araya toptancıyı koymuyoruz. Köylümüz kendi ürününü getiriyor. Güzelbahçe’ye, Balçova’ya, Narlıdere’ye kendisi satıyor. Böylelikle vatandaşlarımız da daha ucuza Bardacık İnciri yiyebiliyor. Hava şartlarından dolayı geçen seneye göre rekoltede çok bir artış yok.”
“Arazimiz geniş”
Sıcaklıkların bastırmasıyla mahsulün biraz erken hasat olduğuna işaret eden Payamlı Mahallesi Muhtarı İrfan Kublay, “Bardacık İnciri, bizim milli bir meyvemiz. Köy alanımız ve arazimiz geniş. Sabah güneş doğmadan incirin toplanması lazım. İncirin üzerinde buğulanma oluşuyor. Bu buğulanma oluşmadan incirin toplanması lazım. İncir ertesi güne kaldığı zaman kalitesi düşüyor. Köylünün büyük ölçüde geçimi üzüm ve incirden sağlanıyor” dedi.
“Maliyetler yüksek”
Küçüklüğünden beri incir üretimi yaptıklarını anlatan üretici Uğur Kahya da şöyle konuştu:
“Bu sene aşırı sıcaklardan dolayı rekolte düşük. Maliyetler yüksek. Biz küçük aile çiftçileriyiz. Bizim gibi küçük aile çiftçileri, girdiyi pahalı yapıyor. Çıkardığı ürünü de az çıkardığı için ürünü satmakta güçlük çekiyor. Ama yetersiz kalıyoruz.”
“Hasat 3 hafta sürüyor”
İnciri toplama sürecinden bahseden Kahya, şöyle devam etti:
“Sabah 5’te kalkıyoruz ve ailecek tarlaya geliyoruz. 09.00’a kadar incirleri topluyoruz. Daha sonra topladığımız ürünleri iç piyasaya satmaya gidiyoruz. Hasat yaklaşık 3 hafta sürüyor. Arazi şartlarımız kötü. Bu yüzden zorlu çiftçilik yapıyoruz.”
(MP-ları nedeniyle yiyeceklere bulaşabilir” dedi.
“Zehirlenme belirtileri birkaç saat ile birkaç gün arasında görülebilir”
Gıda zehirlenmesi belirtilerinin genellikle kontamine gıdanın tüketilmesinden birkaç saat ile birkaç gün sonra ortaya çıkacağını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram “Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı ve kramplar, ishal (bazı durumlarda kanlı ishal), ateş, baş ve kas ağrıları gibi belirtiler görülebilir. Çoğu gıda zehirlenmesi vakası hafiftir ve birkaç gün içinde kendiliğinden geçer ancak bireylerin kontaminasyon riskli besinlere tepkileri; tüketilen miktara ve bireyin bakterilere ve toksinlere gösterdiği duyarlılığa göre değişiklik gösterebilir. Ayrıca bazı durumlarda, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” ifadelerini kullandı.
“Pişmiş yiyecekler, 2 saatten fazla bekletilmemeli”
Yaz mevsiminde gıda zehirlenmesi riskini azaltmak için sağlıklı ve güvenli beslenme alışkanlıkları benimsemek oldukça önemlidir. Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, bu dönemde gıdaların iyi pişirilmesi ve pişmiş yiyeceklerin 2 saatten fazla bekletilmemesi gerektiğini vurguladı.
Taze ve güvenilir gıdaların tercih edilmesi gerektiğini belirten Merve Bayram, “Paketli ürünlerin son kullanma tarihine dikkat edin ve ambalajın hasar görmemiş olmasına özen gösterin. Gıdaların üzerinde üretim tarihi ve son kullanma tarihleri yazmıyorsa o ürünleri almayın. Hijyen kurallarına dikkat etmek de gıda zehirlenmelerinin önüne geçmede büyük bir etmen. Yemek hazırlamadan önce ve hazırlık sırasında eller sık sık yıkanmalı; bıçak, kesme tahtası gibi mutfak aletleri çiğ gıda ile temas ettikten sonra iyice temizlenmeli” dedi.
“Sadece güvenilir su kaynaklarından su için”
Dışarıda yemek yerken de dikkatli olunması gerektiğini dile getiren Bayram, “Nasıl muhafaza edildiğini bilmediğiniz, denetlenmemiş ve açık bir şekilde tezgahlarda satılan ürünleri satın almamalısınız. Sadece güvenilir su kaynaklarından su için. Şüpheli durumlarda suyu kaynatın veya arıtma cihazları kullanın” dedi ve ekledi:
“Sıcak havalarda sindirimi zor ve yağlı yiyeceklerden kaçının. Hafif, sebze ağırlıklı ve su oranı yüksek yiyecekleri tercih edin. Az porsiyonlar halinde sık sık beslenmek, sindirim sistemini yormaz ve genel sağlık açısından faydalıdır. Yaz aylarında bol su tüketimine de özen gösterilmeli.”
“Gıda saklama şartlarına dikkat etmek hayati önem taşır”
Yaz aylarında gıda zehirlenmesi riskini azaltmak için gıdaların doğru saklanması hayati önem taşır. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arda Öztürkcan, gıda saklama yöntemlerini sıralarken “Buzdolabı sıcaklığını 4C veya altında tutun. Bu sıcaklık, bakterilerin üremesini yavaşlatır ve gıdaların bozulmasını önler. Dondurucunun sıcaklığını -18C veya altında tutun. Bu sıcaklıkta, bakteriler üreyemez ve gıdalar uzun süre güvenli bir şekilde saklanabilir” dedi.
“Çiğ et ve deniz ürünlerini en alt rafta saklayın”
Gıdaların uygun paketlenmesinin de gıda zehirlenmesi riskini büyük ölçüde azaltacağını aktaran Prof. Dr. Arda Öztürkcan, “Gıdaları hava geçirmez kaplarda veya uygun şekilde kapanan torbalarda saklayın. Bu, gıdaların kurumasını, kokuların karışmasını ve kontaminasyonu önler. Bu kaplar cam, vakumlu saklama kapları, sızdırmaz kapaklı seramik ya da porselen kaplar, kilitleme mekanizları kaplar olabilir. Çiğ et, balık ve deniz ürünlerini, diğer gıdalardan ayrı bir kapta ve buzdolabının en alt rafında saklayın. Bu, çiğ gıdalardan damlayan sıvıların diğer gıdalara bulaşmasını önler” ifadelerini kullandı.
“Gıdaları güneşten ve sıcaktan koruyun”
Taze sebze ve meyvelerin en kısa sürede tüketilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Arda Öztürkcan, “Sebze ve meyveleri buzdolabında saklayarak tazeliklerini koruyun, ancak aşırı olgunlaşmış meyveleri ayırın çünkü bunlar diğer meyvelerin daha hızlı bozulmasına neden olabilir. Piknik gibi açık hava etkinliklerinde, çabuk bozulabilen gıdaları soğuk taşıma kapları (termos veya buz torbaları) ile saklayın. Gıdaları güneşten ve sıcaktan korumak çok önemli. Farklı sıcaklıktaki gıdalar bir arada saklanmamalı; soğuk gıdaların soğuk, sıcak gıdalar ise sıcak tutulmasına özen gösterilmeli” dedi.