"Diyabet en çok ayakları vuruyor"
Şeker hastalarının yaklaşık yüzde 25’inin diyabetik ayak enfeksiyonu nedeniyle hastaneye kaldırıldığını belirten Uzm. Dr. Bengisu Ay, “Diyabet görülme sıklığı tüm dünyada artıyor. Özellikle genç ve obez hastalarda tip 2 diyabet sıklığının artışı endişe vericidir. Bu hastalıkta en önemli sakatlık kaynağı ve hastaneye yatış nedeni ayak sorunlarıdır. Yatış kriterleri arasında acile başvurma, kan akımı yetersizliği ve kemik iltihabı, 7 gün içinde düzelmeyen enfeksiyon ve zehirlenme bulguları yer alır” dedi.
Pendik Medipol Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümünden Uzm. Dr. Bengisu Ay, diyabetik ayak hastalığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Ay, dünya nüfusunun önemli bir kısmını etkileyen diyabetin kan şekeri yüksekliği ile karakterize kronik bir hastalık olduğunu belirterek, “Diyabet görülme sıklığı tüm dünyada artıyor. Kabaca insülin eksikliği tip 1, insüline karşı direnç gelişmesi tip 2 olarak adlandırılabilir. Özellikle genç ve obez hastalarda tip 2 diyabet sıklığının artışı endişe vericidir. Bu hastalıkta en önemli sakatlık kaynağı ve hastaneye yatış nedeni ayak sorunlarıdır. Bu sorunlara bağlı olarak; ayak ülseri gelişimi, enfeksiyon, kangren, charcot ayağı ve ayağı kesme gereksinimi oluşabiliyor. Diyabet hastalığı birçok hayati önem taşıyan organımızı olumsuz etkileyerek kötü sonuçlar doğurabiliyor” dedi.
"Enfeksiyon derin dokulara hızla yayılıyor"
Diyabetik ayak hastalığının altında birçok nedenin yatabileceğini ifade eden Dr. Ay, sözlerine şöyle devam etti: "Diyabetik ayak hastalığının başlangıcı olarak kabul edilebilecek ülserasyon sistemik (kontrolsüz şeker yüksekliği, uzun süreli diyabet, damar hastalıkları, görme bozuklukları, böbrek yetmezliği, yaşlılık) ve bölgesel (sinir hasarları, ayak deformiteleri, travma, uygunsuz ayakkabı kullanımı, önceden yara öyküsü, azalmış eklem hareketi) nedenlere bağlı olabilir. Ayak damarlarındaki bozukluklar, sinir hasarına bağlı değişiklikler ülser oluşumunda birincil rol oynar. İyileşmeyen uzun süreli ülserler kolayca mikrop kapabilir ve bunun takibinde enfeksiyon gelişebilir. Diyabetin oluşturduğu bağışıklık sistemindeki bozukluklar bu enfeksiyonun kötüleşmesine neden olabilir. Diyabetik ayak enfeksiyonları diyabetik hastalarda karşımıza çıkan ciddi, maliyeti yüksek bir komplikasyondur. Ciltte koruyucu tabakanın hasarlanması sonucunda enfeksiyon derin dokulara hızla yayılır, uygun tedavi olmaz ise hastaların yarısından fazlası ayağını hatta hayatını kaybedebilir".
"Yara temizliği uygun zamanda yapılmalı"
Dr. Ay, şeker hastalarının yaklaşık yüzde 25’inin diyabetik ayak enfeksiyonu nedeniyle hastaneye yatırıldığını belirterek, "Yatış kriterleri arasında acile başvurma, kan akımı yetersizliği ve kemik iltihabı, 7 gün içinde düzelmeyen hafif enfeksiyon varlığı, orta ya da ciddi enfeksiyon, sistemik enfeksiyon, zehirlenme bulguları yer alıyor. Diyabetik ayak enfeksiyonu olan hastaların tanı tedavi ve izlemini gerçekleştirecek ekibin içinde; diyabet kontrolü için endokrinoloji uzmanı, gerekli yara temizliği yapıp eklem bozukluklarını düzeltmek için ortopedi ve plastik cerrahi uzmanı, uygun antibiyotik tedavisi için enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı, damarsal sorunları düzeltmek için kalp damar cerrahisi uzmanı, ayak bakımında yardımcı olacak yardımcı sağlık personeli olmak zorundadır. Birincil olarak yara temizlenmelidir. Uygun zamanda ve erken yapılan yara temizliği iyileşmeyi hızlandırır. Sonrasında hekim kontrolünde yara pansumanı ve gerekirse uygun yara kapayıcı medikal ürünler kullanılır. Hastaya uygun sürede uygun antibiyotikler verilir, düzenli kontrole çağrılır, gereğinde ameliyat planlanır. Hastanın bundan sonraki hayatını sağlıklı idame ettirmesi için mutlaka düzenli hekim kontrolünde olması gerekir. Yara iyileşmesinden sonra uzuv korunduysa uygun ayakkabı ve ayak bakım eğitimi hastaya verilmelidir. Uzuv kaybı yaşanırsa uygun protezler ile hasta hayatını idame ettirebilir" ifadelerini kullandı.