Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. 2023 bütçesinin Cumhurbaşkanlığı adına TBMM'ye sunulduğunu ifade eden Erdoğan, "Hazırlıkları Cumhurbaşkanı Yardımcımız koordinasyonunda tüm kurum ve kuruluşların katılımıyla yürütülen 2023 bütçemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. AK Parti hükümetlerinin 21., Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistami'nin de 5. bütçesidir. Bütçemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme esasına dayanan ekonomi programımıza uygun şekilde hazırladık. Tüm hükümetlerimiz döneminde olduğu gibi bu teklifi hazırlarken de bütçe disiplininden taviz vermedik. Ülkemizdeki enflasyonun bütçe değil konjonktür kaynaklı çözümünün de uyguladığımız program olduğunun en büyük ispatı bu yılın bütçe gerçekleşmesi ve 2023 bütçe teklifidir. Şayet enflasyon bütçe kaynaklı olsaydı bugün iflas etmiş, memuruna, emeklisine maaş ödeyemeyen bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıya bulunurduk. Hamdolsun ne böyle bir sıkıntımız var ne de bundan sonrası için benzer bir tehditle karşı karşıyayız. Günde 6 kez devlet dairelerinin elektrikleri kesilirdi. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil" dedi.
"Rusya'dan gelen Türk gazı ile burada bir hub oluşturacağız"
Türkiye'nin herhangi bir doğalgaz probleminin olmadığını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
"Şu anda Avrupa, doğalgazı nereden temin edeceğiz diye fellik fellik arayış içinde. Hamdolsun Türkiye'nin böyle bir sorunu da yok. Türkiye, doğalgazda hub olacak. Görüşmemizde sayın Putin ile bu noktada hemfikir olduk. Rusya'dan gelen Türk gazı ile burada bir hub oluşturacağız, kendi ifadesiyle 'Avrupa doğalgazını Türkiye'den temin edebilir' diyor. Her bütçemiz gibi 2023 teklifinde de bir yanda çalışanından işverenine, öğrencisinden emeklisine, esnafından çiftçisine tüm kesimleri koruyacak, diğer taraftan yatırımları kesintisiz sürdürecek bir yaklaşımı esas aldık. Geçtiğimiz yıl 11.4 büyüyen, bu yılın ilk yarısında yüzde 7,5'luk büyüme oranına ulaşan Türkiye'nin önümüzdeki sene de benzer tempoyu sürdürmeyi sağlayacak bir bütçe hazırlandı. İstihdamımızın 31 milyonu geçerek tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşması, işsizliğin tek haneli rakamlara düşmesi doğru istikamette gittiğimize işaret ediyor. Bundan sadece 15 yıl önce istihdam sayımızın 20 milyonun altında bulunduğunu göz önüne aldığımızda geldiğimiz seviyenin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Ülkemizin büyümesinin kimi yerler gibi kağıt üzerindeki hesaplarla değil, üretim ve istihdamla gerçekleşmesi geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor. Küresel ekonomik krizin önümüze çıkaracağı sıkıntıların elbette farkındayız. Hatta kimi sektörlerde bunun etkilerini görmeye başladık. Ülkemizin ve milletimizin dinamizmi öylesine büyük ki herhangi bir yerdeki kaybı diğer bir yerden süratle telafi edebiliyoruz. Reel sektörü bu doğrultuda daha fazla destekleyecek, daha çok üretim, daha çok istihdam etmesini sağlayacak, artık 250 milyar doları aşan ihracatımızın daha yukarı çıkmasına imkan verecek bir bütçe hazırladık."
"Yükselen enflasyon sebebi ile özellikle sabit gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi etmekte kararlıyız"
Türkiye'nin turizmde 50 milyon turiste ve 40 milyar dolar turizm gelirine doğru giden bereketli bir sezon geçirdiğine dikkat çeken Erdoğan, "Bunu daha ileriye taşıyacak hazırlıkların içindeyiz. Bütçe açığımızı küresel salgın ve savaş zorluklarına rağmen yüzde 3,5 hedefinin altında tutabileceğimiz anlaşılıyor. Geçtiğimiz yıl sonuna doğru döviz kuru üzerinden ekonomimize kurulan tuzağı aldığımız tedbirlerle bozmuştuk. Yükselen enflasyon sebebi ile özellikle sabit gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi etmekte kararlıyız. Ocak ve temmuz iyileştirilmeleriyle bu konuda mesafe kat ettik. Önümüzdeki yılbaşında daha ileri adımlar atarak telafi sözümüzü yerine getirmeyi sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.
Enerji girdilerindeki yüksek artışları vatandaşlara en az düzeyde yansıtmak için büyük fedakarlık yapıldığını söyleyen Erdoğan, ”Bütçemizde gelecek yıl için de bu fedakarlığı sağlayacak kaynağı ayırdık" dedi.
2023 bütçesi ile ilgili temel rakamları paylaşan Erdoğan, "Bütçemizin harcama kalemi 4 trilyon 470 milyon lira, gelirleri 3 trilyon 810 milyar lira olarak öngörülmüştür. Bütçe açığımızı geçen yıl olduğu gibi milli gelirin yüzde 3,5'u düzeyinde tutmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar yaptığımız tüm bütçeler gibi 2023'te de aslan payını eğitime ayırdık. Her şeyin başı eğitim. Hükümete geldiğimiz 2002 yılında 10,3 milyar lira olan eğitim bütçesi şu anda 2023 için ayırdığımız bütçe 58 kat artışla yaklaşık 650 milyar lira olarak belirledik. Biz eğitim öğretime bu denli büyük önem veriyoruz. Ne varsa eğitim öğretimde var. Biz, yeni nesli inşallah bu şekilde yetiştireceğiz. Sosyal devlet ilkesini güçlendirmeye 2023 bütçesinde de devam ediyoruz. Milletimizin her bir ferdinin ülke imkanından hakkını alması için önümüzdeki sene 258 milyar liraya çıkardık. Mahalli idarelerimizin şehirlerimize daha iyi hizmet verebilmeleri için 401 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Güvenlik tehditlerine karşı savunma bütçemizi 469 milyar lira ile oldukça yüksek bir seviyeye çıkartıyoruz. Reel sektöre sağlayacağımız desteklere de 145 milyar liradan fazla kaynak tahsis ediyoruz. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi 143 milyar liralık desteklemeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.
Her kesime, her alana 2023 hedeflerine uygun bir bütçe hazırladıklarını söyleyen Erdoğan, “TBMM komisyon ve genel kurulundaki müzakerelerin ardından bu bütçeyi milletimizin hizmetine sunacağız. Bütçe maratonunda başarılar diliyorum. TBMM, geçtiğimiz hafta tarihi önemi haiz olduğuna inandığım bir kanunu kabul etti. Biz de onaylayıp yürürlüğe soktuk. Kamuoyunda sosyal medya düzenlemesi olarak bilinen bu kanun gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde vardır ve uygulanmaktadır. Ülkemizi biraz gecikme ile de olsa bu düzenlemeye kavuşturduğu için Meclisimize teşekkür ediyorum" dedi.
"Bu kanun keyfekeder bir düzenleme değil, artık daha fazla geciktirilmesi mümkün olmayan acil bir ihtiyaçtı"
Sosyal medya kanunu ile ilgili konuşan Erdoğan, "Bu kanun keyfekeder bir düzenleme değil, artık daha fazla geciktirilmesi mümkün olmayan acil bir ihtiyaçtı. Her iyi, güzel, doğru şey gibi bu düzenlemeye de karşı çıkanlar var. Başta ana muhalefet buna da karşı çıktı. Çünkü işlerine gelmiyor. Bizim amacımız fiziki alanda olduğu gibi sosyal medya mecralarında da ülkemizin ve vatandaşlarımızın güvenliklerini ve huzurlarını temin etmektir. Bu görevi yerine getirdiğimiz için adeta ağzından köpükler saçarak höykürenler sosyal medya maceralarındaki kaostan ve linkten beslenenlerdir. Her kesimden insanımızı yalana, şantaja, envai çeşit tehdit ve tehlikelere karşı korumak için kimseden izin alacak değiliz. Amerika'da, Almanya'da, İngiltere'de benzerleri zaten var olan düzenlemeyi Türkiye'ye çok gören zihniyet ya müstemleke zihniyetidir, ya beşinci kol elemanıdır. İşlerine geldiğinde dünyanın büyük üniversite açıklamasına atıfta bulunuyorlar ya, Oxford Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda Türkiye'nin dünyada en çok dezenformasyona maruz kalan ülkesi olduğu belirtiliyor. Bilimsel verilerle de teyit edilen böyle bir tehdit karşısında vatandaşımızı savunmasız bırakamazdık. İnsanımızın her türlü değerini, mahremini hedef alan, her türlü iftira kampanyaları da bir çeşit terör saldırısıdır. Sürekli yalanla yatıp kalktıkları için gerçekle ilişkisi kopmuş olanların bunları anlaması mümkün değildir. Öğrenci diye, gazeteci diye, demokrasi savunucusu diye milletin karşısına çıkardıkları ya terörist ya darbeci, ya sulu çıkan bir anlayış. Elbette hakikat ışığının güçlenmesini istemez. Milletin her bir kesimi gibi milli irade temsilcisi Meclise, milletvekillerine hakaret edecek kadar kendini kaybedenlerin derdi özgürlük olamaz, demokrasi olamaz, hukuk da olamaz. Hukukun sosyal medya mecralarında da geçerli olması, herkesin, her bireyin, her kurumun menfaatinedir. Bu düzenlemeye karşı çıkanların haklarını, hukuklarını, haysiyetlerini korumak da bizim görevimizdir. Demokrasimizi güçlendirmenin yolunun da buradan geçtiğine inanıyorum. Artık insanlarımız inşallah tüm iletişim araçlarını daha güvenle, huzurla kullanma imkanına kavuşacaktır" dedi.
"Bu gezinin bir de bilinmeyen tarafları var, karanlık tarafları var"
Erdoğan'ın gündeminde Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyareti de vardı. Erdoğan, "Türkiye'nin her meselesi bir gün bir yöntemle çözülür ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun aktörü olduğu, en önemli temsilcisi olduğu muhalefet sorunu çözülür mü bilmiyorum. Demokraside muhalefetin iktidar kadar önemli olduğu gerçeği ile bunu samimiyetle istiyoruz. Bu zat seçime ayların kaldığı bir dönemde Amerika'ya gitti. ABD gezisinin medyaya yansıyan kısımlarında ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmayan görüntüleri değerlendirme gereği bile duymuyorum. Benzin istasyonuna girmiş, orada hamburgerci varmış, orada 8 saat geçmiş, bu görüntüleri vermek için oralara kadar gitmeye gerek yoktu. Ülkemizde de benzer fotoğraflar verilebilirdi. Bu gezinin bir de bilinmeyen tarafları var, karanlık tarafları var. Ama o şaibeli kısmın hesabını sormak, bu zatı Amerika'ya gönderen partisine düşer. ABD'de görüştüğü FETÖ iltisaklı kişilerle ve kuruluşlarla ilgili muhasebeyi yapmak da 6'lı masadaki ortaklarının görevidir diye düşünüyorum. Vermediği görüntüler var bir de. Mesela New York'ta düşünebiliyor musunuz TÜRKEN Vakfı'nın yurt inşaatı önünde hezeyanlar savururken hemen yakınındaki Türkevi'ni ziyaret etme ihtiyacı duymayacaksın. Sen nasıl bu ülkenin ana muhalefetisin ya. Türkevi'ne gittiği anda Türkevi onun bütün fiyakasını siler süpürür atar. TÜRKEN'ın orada yaptırdığı bina ile ilgili benim çocuklarıma laf atıyor. Oğlum yaptırmış filan. Attığın bütün bu yalanlarda açtığım davaların hepsini de kazandım, kazanıyorum. Şimdi bununla ilgili de davayı avukatlarım açacaklar, inanıyorum ki buradan yine bir şeyler gelecek. Çünkü yalan ortada, böyle bir şey yok" dedi.
Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunan Erdoğan, "Hodri meydan, gücün yetiyorsa, yüreğin varsa, kendi özgür iradenle hareket edebiliyorsan seçimlerde çık karşımıza; birikimlerimizi, vizyonlarımızı, programlarımızı, projelerimizi, heyecanlarımızı yarıştıralım. Bugün bir aday belirlemeyi dahi beceremeyenlerin yarın dünya siyasetinin kurtlar sofrasında ülkemizin ve milletimizin haklarını, çıkarlarını, geleceğini nasıl temsil edeceklerini doğrusu merak ediyoruz. Türkiye'de hala fırsat bulduğu her yerden kafasını çıkartan vesayetle mücadele yürek ister yürek" ifadelerini kullandı.