Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İlave tedbirler almak durumunda kalabiliriz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, korona virüs önlemleri konusunda uyarıda bulunarak, "Kısıtlamalara uyulmazsa ilave tedbirler almak durumunda kalabiliriz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Isparta, Burdur, Gümüşhane, Kastamonu ve Sinop 7. Olağan İl Kongrelerine canlı yayınla katıldı. Erdoğan konuşmasında korona virüs önlemleri ile ilgili uyarıda bulunarak, kısıtlamalara uyulmazsa ilave tedbirler olabileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz tamam diye ifade ettiğimiz kurallara hassasiyetle uyarsa birkaç hafta içeresinde salgın grafiğinin boynunu yeniden aşağı çevirmeyi başaracağız. Aksi halde belki ilave tedbirler almak durumu ile karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
Türkiye’yi sinsi oyunlarla, tehditle, tecritle teslim alınmaya çalışanların heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Erdoğan, "Türkiye kendi iradesini siyasetine, sahaya yansıttıkça rahatsızlıkların ve tepkilerin dozu da arttı. Ülkemizi eskiden yaptıkları gibi içerideki maşalarını kullanarak sinsi oyunlarla tehditle, tecritle teslim alabileceklerini sanacaklarının heveslerini hep kursaklarında bıraktık. Bize yapılan saldırılara savunmada kalarak cevap vermek yerine üzerine üzerine gittik. Sokakları karıştırmaya çalıştılar, ihanetlerini gözlerinin önüne serdik. Terör örgütleriyle mahallelerimizi çukurlarla bölmeyi, sınırlarımızı taciz etmeyi denediler başlarını ezdik. Darbe yapmaya kalktılar demokrasiye, hukuka daha güçlü sarıldık. Sınırlarımızı taciz etmeyi denediler, başlarını ezdik. Vesayeti diriltme hesabına girdiler, Cumhur İttifakı’yla yönetimimizde tarihi değişiklik gerçekleştirdik. Ekonomimizi yıkmayı denediler, reformlarımızı hızlandırarak bu saldırıların önünü aldık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne yaparsak yapalım demokrasiden hak ve özgürlüklere sahip çıkmaktan vazgeçmedik. Şimdi bu süreci yeni hukuk ve ekonomi reformları ile daha da ileriye taşıyacak bir atılım başlatıyoruz. Biz bugüne kadar sadece Allahtan yardım bekledik. Milletimize güvendik. Doğru bildiğimiz yolda yürüdük. Biz Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzeyinde her çıkarını savunurken samimiydik. Biz attığımız her adımda samimiydik. Cumhur İttifakı’nı kurarken de samimiydik.
Biz 18 yıldır olduğu gibi bugün de, yarın da milletimizin hizmetkarlığını yapmaya devam edeceğiz. Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi açıklamaları hükümetimizle, partimizle ilişkili hale getirilemez. Bizim nerede durduğumuz bellidir, istikametinde değişiklik yoktur. Teröre bulaşmış, terörle el ele kol kola yürüyenler bizim temasta olduğumuz kişiler olamaz. Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar, Yasin Börü’lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri, Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından asla savunulamaz" şeklinde konuştu.
"CHP’nin ve arkasındaki mahfillerin arkasındakilerin dümen suyuna girenler, siz kendi pazarlıklarınızla uğraşın" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Düşün bu milletin yakasından. Türkiye’yi dışarı şikayet edenler, dün söylediğini bugün yalanlayanların sonu hüsran olacaktır. Gezi eylemlerini finanse edenlerin savunucusu olamayız. Gezi olaylarının finansörlüğünü yapan, bugün yarın hiçbir zaman bunların savunucusu olmadık, bundan sonra da olmayız. Bunca yıldır elbette eksiklerimiz olmuştur, hatalarımız da olmuştur. Samimiyetimizi, hizmetlerimizi, vizyonumuzu kimse sorgulayamaz. Bugün de tüm samimiyetimizle çareyi milletimizde arıyoruz. Fitne ve fesat girişimlerini reddediyoruz. Terör örgütleriyle el ele, kol kola, omuz omuza Ankara’dan İstanbul’a yürüyenlerle biz birlikte olamayız. Kavala’larla hiçbir zaman bir arada olamayız. Biz Kobani’yi unutamayız. Bizim Kürt kardeşlerimizi öldürenleri savunamayız. Milletimiz umudunun yine AK Parti’de olduğunu her zaman gösteriyor. Üye sayımız 11 milyon 200 bini aşarak tarihimizin en yüksek rakamına ulaştı. Her yıl 1 milyon yeni üye hedefi ile milletimizle olan gönül bağımızı daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Ben şimdi salona bakıyorum salonda çok heyecan görmüyorum. Eskiden Gümüşhane’nin salonları Burdur’un salonları sürekli olarak alkışlarla inlerdi. Isparta aynı şekilde alkışlarla inlerdi. Bunu her an görmek yaşamak arzusu içerisindeyiz."