Çocuk sağlığı ve hastalıkları kadroları boş kaldı, Prof. Dr. Çokuğraş: "Öğrencilere pediatriyi seçmelerini tavsiye ediyorum"
Tıpta Uzmanlık Sınavı yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birçok hastanede çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünün boş kaldığının görüldüğünü söyleyen Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, "Bunların gelip geçecek günler olduğuna inanıyoruz. Özellikle bundan sonrası için pediatriyi seçmelerini tavsiye ediyorum” dedi.
Bebeklikten yetişkinliğe çocukların fiziksel gelişimlerini takip eden, hastalara tanı koyarak tedavilerini üstlenen çocuk sağlığı ve hastalıkları (Pediatri) bölümünün son yıllarda tercih oranlarında düşüş yaşanıyor. Prof. Dr. Haluk Çokuğraş da, 2024 Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 1’inci dönem yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birçok hastanede çocuk sağlığı ve hastalıkları branşının boş kaldığını belirtti. Prof. Dr. Çokuğraş, Bağcılar, Ümraniye, Haseki, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde hiçbir doktorun pediatri bölümünü tercih etmemesi nedeniyle kadroların boş kaldığını söylerken Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin 30 kişilik kadrosuna 2 kişinin yerleştiğine dikkat çekti.
“İstanbul’da çok köklü kliniklerde, kadroların çok büyük bir bölümü boş kaldı”
Son yıllarda bölümün tercihindeki düşüşün bu sene de devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, çocuk hekimlerinin karşılaştığı sorunların çözüm yollarının masaya yatırılması gerektiğini belirtti. Sağlık ya da toplumun herhangi bir alanında şiddetin kabul edilemez olduğunu söyleyen Çokuğraş, "Tahmin ettiğimize benzer bir sonuç ortaya çıktı, yeni bir tablo değil, birkaç yıldır bunu yaşıyoruz. Çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü eskiden en yüksek puanla girilen yerlerin başında gelirdi. Eylülde en dibe vurduk, bu sefer de sonuçlar gene açıklandı ve hakikaten felaket. İstanbul’da çok köklü kliniklerde, kadroların çok büyük bir bölümü boş kaldı. Şişli Etfal gibi, Okmeydanı’nda 15 kadro açılmış hiç yok. Bağcılar öyle Çam ve Sakura büyük bir hastane, yeni açıldı, 30 kadro açmışlar sadece 2 tanesi dolmuş. Bunun gibi aslında çok yoğun hasta bakılan yerlerde bu gidişle asistan olmayacak öyle gözüküyor. Çünkü bir taraftan mezun veriyorsunuz bir taraftan da arkadan yeni asistan gelmediği zaman mevcut asistanlar onların işini de yapıyorlar. İstanbul’da durum böyle, Anadolu’nun pek çok yerindeki üniversite hastanelerinde de benzer durumu yaşıyoruz. Çok köklü üniversite hastanelerinde Fırat Üniversitesi, Kırıkkale, 19 Mayıs, Trabzon hatta Edirne buralarda asistan yokluğundan klinikleri kapatma noktasına gelmişlerdi. Böyle giderse hakikaten Türk halkı çocuklarına baktıracak çocuk doktoru bulamayacak gibi gözüküyor. Cerrahpaşa, Çapa, Göztepe gibi hastanelerde açılan kadroların hepsi doldu ama Bağcılar, Okmeydanı, Şişli Etfal, bunlar hakikaten İstanbul’un çok büyük yükünü çeken hastaneler. Sancaktepe biraz daha iyi, Ümraniye, Haseki boş kaldı, hiç tercih edilmedi, dolayısıyla durum giderek kötülüyor” dedi.
“Sadece pediatri değil pediatrinin yan malları da böyle”
Çocuk hekimliğinin emek istediğini, malpraktis konusunun konuşulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, “Çocuk kliniklerinin tercih edilebilirliği azalıyor, tercih edenler, bir zaman sonra istifa edenler oluyor. Bu uzun süredir böyle, sadece pediatri değil pediatrinin yan malları da böyle. Örneğin; çocuk onkolojisi, çocuk hematolojisi, yeni doğan, acil, yoğun bakım, nefroloji buralar gerçekten çok zor durumda. Allah vermesin; bir insanın çocuğu, torunu kanser olduğunda gösterecek bir çocuk onkologu bulamayacak. Bazı yerlerde bir yoğunlaşma var ama genel olarak baktığımızda böyle ciddi bir sıkıntı var. Niye bu duruma geldi, niye pediatri tercih edilmiyor? Her şeyden önce zor bir branş, mutlu son da çoktur. Ne yapmak lazım; bize düşen görevler de var. Tıp fakültesi öğrencilerinin birtakım etkinlikleri, kongreleri, toplantıları oluyor. Kulüpleri var, onları destekliyoruz, kendimizi anlatmaya başladık. Geçenlerde İzmir’de yaptık. Onlara pediatriyi anlatarak, sevdirerek arkadan gelecek bir kitle oluşturmaya çalışıyoruz. Rol, model olmak çok önemli. El ele verilirse aksayan noktalar tespit edilip hep beraber çözüm yolları üretilmeye çalışılırsa üstesinden gelinmeyecek bir iş değil. Hakikaten çok üzgünüm, Türk Pediatri Kurumu’nun başkanıyım, bütün çocuk hekimlerinin üst kuruluşu diye düşünebilirsiniz. Yine de gelecek için ümitsiz değiliz, bunların gelip geçecek günler olduğuna inanıyoruz. Özellikle bundan sonrası için pediatriyi seçmelerini tavsiye ediyorum” dedi.