Fatih Balat’taki Camhane Sanat Merkezi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından tahliye edilmesi kararına tepki gösteren Yasemin Aslan Bakiri, “17 yılda kurulmuş bir merkezin 7 günde boşaltılması imkansız. Öğrencilerin olduğu merkez, böyle bir muameleyi hak etmiyor. Tek istediğim yeterli süre verilip buradan güvenli bir şekilde eserleri taşımaktı. Şu an yersiz ve yurtsuzum” dedi.
Fatih Balat Mahallesi’nde 2006 yılında restore edilen tarihi yapı İBB ile yapılan protokol ile “Camhane” ismiyle sanat merkezi olarak faaliyete göstermeye başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 17 yıldır faaliyet gösteren Camhane sanat merkezi ile 2 yıl önce protokol yenilemedi. Belediye ekipleri tarafından tarihi yapının çevresi demir bariyerlerle çevrildi. “Camhane” kurucusu Yasemin Aslan Bakiri, sanat merkezinin faaliyette kalmasını isteyince İBB ile aralarında dava süreci başladı.
İstinaf mahkemesinde İBB’nin davayı kazanmasıyla 25 Temmuz 2023 tarihinde ilk tahliye kararı verildi. Fatih Kaymakamlığı’nın kararıyla 3 Ağustos günü saat 10.00’da İBB’ye bağlı zabıta ekipleri sanat merkezine geldi. Tahliye için “Camhane” sanat merkezine gelen ekipler, taşınma sürecinin tamamlanmadığını gördü. Sanatçı Yasemin Aslan Bakiri’nin talebi üzerine yetkililer tahliye için 14 Ağustos’a kadar ek süre verdi. Yetkililer erteleme kararını tutanağa geçirdikten sonra sanat merkezinden ayrılırken sanatçı Yasemin Aslan Bakiri, taşınmak için verilen sürenin yetersiz olduğunu ifade etti.
“Kadir Topbaş da çok heyecanlanmıştı”
Konuyla ilgili açıklama yapan Yasemin Aslan Bakiri, “Bir stüdyo camcılığını başlatmak üzere bir proje geliştirmek istedim. Çok atıl olan bu binayı o dönemin belediye başkanı Kadir Topbaş Bey’e sundum. O da çok heyecanlandı. Sosyal proje kapsamında bu binanın restorasyonuna başlandı. Ben maddi ve manevi olarak katkılarımla, İBB’nin de katkısıyla cam sanat merkezi meydana getirildi” dedi.
“2 yıldır etrafımı metal örgülerle kapattılar”
Sanat merkezi kurulurken yapılan protokolden söz eden Bakiri, “Bu yer yapılırken bir protokol yapılıyor. O protokol bittikten sonra talep etmeme rağmen yeni İBB ile birlikte uzatılmadığını öğrendim. Bana tebligatlar gelmeye başladı. Bu süreç bir dava sürecine girdi. 2 yıldır etrafımı metal örgülerle kapattılar. Burası işlev olmayacak duruma dönüştü. Buranın sanat merkezi olmak için çok çaba verdim. Ben İBB ile işbirliği yapmak için talepte bulundu. Birlikte çalışmak istedim. Buranın Camhane olarak devam etmesini çok arzulandım ama maalesef yetkililerin başka tasarrufları olduğu ilettiler” diye konuştu.
“Yer gösterileceğini söylediler”
Hukuki süreçten söz eden Bakiri, “Bizim bu süreçteki görüşmelerimizde yer gösterileceğini söylediler. Bir yere taşıyacaklarını, taşıma sırasında eserlere de zarar gelmeyeceğini, bir sanat merkezi olarak başka bir yerde devam edeceğini bildirdiler. Araya depremler ve seçimler girdi. O süreçte benim kazandığım bir dava vardı. İstinafa gitti. İstinafta birkaç ay içerisinde bana karşı olumsuz bir şekilde karar çıktı” şeklinde konuştu.
“Şu an yersiz ve yurtsuzum”
Eserleri taşıyacaklarını söyleyen Bakiri, “Bu süreç devam ederken bana 7 günlük tebligat geldi. Çünkü bu tebligattan sonra yetkililere ulaşmaya çalıştım. Yetkililere mektuplar yazdım, telefonlar açtım. Verilen hiçbir söz tutulmadı. Bana ulaşılmadı. Tekrar 7-8 günlük bir süre daha kazandık. 17 yılda kurulmuş bir merkezin 7 günde boşaltılması imkansız. Ben yok edilmesine artık göz yumdum. Öğrencilerin olduğu merkez, böyle bir muamele hak etmiyor. Tek istediğim yeterli süre verilip buradan güvenli bir şekilde eserleri taşımaktı. Hukuki süreç tamamlandı. Manevi ve insani bir süreç var. Bu süreci İBB tamamladı. Şu an yersiz ve yurtsuzum. Benim bu kadar malzeme kurulmuş bir merkezi nereye taşımamı bekliyorlar” dedi.
