Başörtülü olduğu gerekçesiyle havuza alınmayan öğretmenden suç duyurusu
Türkiye Spor Yazarları Derneği üyesi Mehmet İzmirlioğlu’nun eşi Merve İzmirlioğlu, başörtülü olması öne sürülerek açık havuza alınmadığı iddiasıyla Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Konuya ilişkin açıklama yapan Merve İzmirlioğlu, ‘’Dileğimiz, temennimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nde ve yaşadığımız bu topraklarda, yaşadığımız bu yüzyılda artık bu zihniyetle tekrar karşılaşmamak’’ dedi.
Türkiye Spor Yazarları Derneği üyesi Mehmet İzmirlioğlu’nun öğretmen olan eşi Merve İzmirlioğlu, başörtülü olduğu öne sürülerek açık havuza alınmadığı iddiasıyla Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinde, konuya ilişkin kamu davası açılması talep edildi.
‘’Başın kapalı şekilde açık havuzun oraya da alamıyoruz’ denildi’’
Konuya ilişkin İstanbul Adalet Sarayı meydanında açıklama yapan Mehmet İzmirlioğlu, ‘’Çocuklarımızla birlikte havuza gittik. İlk defa gitmiştik. Oradaki görevli yanıma gelerek, ‘abi eşin kapalı, açık havuzdan yararlanamayacaksınız’ dedi. Neden diye sorduğumda başkan kararı dedi. Eşim de daha sonra ‘ben zaten havuza girmeyeceğim, çocukların yanında duracağım’ dedi. Yok dedi öyle de olamıyor, başın kapalı şekilde açık havuzun oraya da alamıyoruz dedi. Genel merkeze giderek başkanla görüştüm eşim ve çocuklarımla birlikte. Bu durumun böyle olamayacağını, Türkiye Anayasası’nda böyle bir kanun olmadığını, artık bu gerici zihniyetin geride kaldığını söyledim. O da bana dönerek dedi ki ‘burası benim derneğim, burası özerk bir dernek, burada benim kurallarım ve kanunlarım geçerli’ dedi. Şikayet edeceğim dediğimde ‘istediğin yere şikayet edebilirsin, elinden geleni ardına koyma’ dedi’’ ifadelerini kulandı.
‘’Çocuklarımın yanında böyle bir durum yaşamak böyle bir diyaloğa maruz kalmak bizi çok etkiledi’’
Çirkin bir dil ile karşılaştıklarını belirten Merve İzmirlioğlu ise ‘’Çok üzücüydü benim için. Eğitimciyim, anneyim. Çocuklarımın yanında böyle bir durum yaşamak böyle bir diyaloğa maruz kalmak bizi çok etkiledi, çok üzüldük. Dileğimiz, temennimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nde ve yaşadığımız bu topraklarda, yaşadığımız bu yüzyılda artık bu zihniyetle tekrar karşılaşmamak. Eşitlik üzerine, eşitlik anayasasına bağlı bir şekilde eğitim vermek, aynı zamanda her toplumda da başörtümüzle, kılık kıyafetimizle, istediğimiz şekilde yer almak. Bizim dileğimiz, temennimiz bu yönde” diye konuştu.