Bakan Varank: ’’Türkiye’nin otomobili projesiyle, üstünlüklerimizi yeni ve heyecan verici bir alana taşıyoruz’’

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ’’Türkiye’nin otomobili projesiyle, üstünlüklerimizi yeni ve heyecan verici bir alana taşıyoruz. Biz burada bir otomobil üretmenin daha da ötesini düşünüyoruz. Otomotiv sektörü, köklü bir değişim sürecinden geçiyor. Bağlantılı, otonom ve elektrikli araç pazarı, geleneksel markaların yanında, yeni girişimlere çok büyük fırsatlar sağlıyor.Biz hem bu otomobilleri hem de beraberindeki mobilite ekosistemini özgün olarak geliştiriyoruz’’ dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Dünya Bankası tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) işbirliğinde düzenlenen ’Ticaret ve Küresel Değer Zinciri Konferansı’na katıldı. Bakan Varank,Türkiye’nin otomobili ve ticarette yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

’’Coronavirüs ekonomik açıdan doğurabileceği etkilerde endişeleri beraberinde getiriyor’’
Kongrenin açılışında konuşan Bakan Mustafa Varank, ’’Hepimizin müşade ettiği gibi son dönemde korona virüsüyle ilgili belirsizlikler tüm dünyada gündemi hayli meşgul ediyor. Virüsün insan sağlığına olan etkisinin yanında, ekonomik açıdan doğurabileceği etkilerde endişeleri beraberinde getiriyor. Yorum yapmak için elbette erken. Ancak Çin ekonomisi, küresel üretimin yüzde 20’sini tek başına gerçekleştiriyor ve tedarik zincirlerinde stratejik bir pozisyonu var. Tedarik de yaşanabilecek herhangi bir darboğaz, Çin’i etkilemenin yanında, ticaret ortaklarını ve nihayetinde küresel ekonomiyi de ciddi bir biçimde sarsma gücüne sahip. Dolayısıyla, uluslararası işbirliğine aslında her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu manada, Dünya Bankası’nın değer zincirlerini detaylı biçimde inceleyip, politika önerileri getirdiği Küresel Kalkınma Raporu, bizler için güçlü bir referans oluşturuyor’’ dedi.

’’Katma değerli üretimi ve kritik teknolojilerde atılım yapmamızı sağlayacak politikaları belirledik’’
İhracatın kilogram başına ortalama değerinin arzulanan seviyede olmadığını aktaran Bakan Varank, ’’Bu durum bize yurt içi katma değeri daha da artırma konusunda kritik bir mesaj veriyor. Nitekim biz bu mesajı aldık. 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde, katma değerli üretimi ve kritik teknolojilerde atılım yapmamızı sağlayacak politikaları belirledik. Peki biz neler yapıyoruz? Dünya Bankası Raporunu incelediğimde bir tablo özellikle dikkatimi çekti. Değer zincirlerine daha sofistike bir biçimde entegre olmak için, ülkelere bir dizi politika önerisi getirmişsiniz. Biz zaten Bakanlık olarak bu önerilerin neredeyse hepsiyle ilgili bir buçuk senedir yoğun bir şekilde çalışıyoruz.İşte bu yönüyle Türkiye, aslında pek çok ülkeye de örnek olabilecek nitelikte’’ şeklinde konuştu.

’’Ticareti kolaylaştıran ve yatırımları teşvik eden pek çok düzenlemeyi hayata geçireceğiz’’
Bakan Varank, sözlerine şöyle devam etti: ’’Değer zincirlerinden maksimum faydayı sağlamak için; piyasa dostu reformların, yatırımı ve ticareti teşvik edecek önlemlerin uygulanması oldukça önemli. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nda bunun gibi önlemlere odaklanmış vaziyetteyiz. Uyguladığımız yapısal reformlar, Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde de kendini gösteriyor. Son 2 senede 27 sıralık bir sıçramayla 33’üncülüğe yükseldik.Bu sene de benzer bir performansı sergilemek için çalışıyoruz.İş yapma ortamını daha da yatırımcı dostu hale getirip, ticareti kolaylaştıran ve yatırımları teşvik eden pek çok düzenlemeyi hayata geçireceğiz.Serbest ticaret ve yatırımların karşılıklı teşviki anlaşmalarıyla mevcut işbirliklerimizi daha da derinleştiriyoruz. Doğrudan yabancı yatırımları teşvik eden cömert bir teşvik sistemimiz var. Proje bazlı teşviklerimizle; ülkemize ilk defa gelen, stratejik ürünler üreten, küresel değer zincirlerine entegrasyon sağlayan, teknolojik seviyemizi ve ihracat kapasitemizi artıran yatırımlara öncelik veriyoruz’’.

’’Yerel tedarikçilerimizin yurtdışından gelen firmalarla birlikte çalışıp, kapasite ve yetkinliklerini artırmalarını istiyoruz’’
Yerel tedarikçilere vurgu yapan Bakan Varank, ’’Yerel tedarikçilerimizin yurtdışından gelen firmalarla birlikte çalışıp, kapasite ve yetkinliklerini artırmalarını istiyoruz. Bu kapsamda Dünya Bankasıyla yapacağımız otomotiv sektöründeki pilot proje, yerel tedarikçi geliştirme politikalarımız açısından öncü bir rol oynayacak. Projeyle, sektörde ülkemizde faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerle, yerel tedarikçileri bir araya getirecek; tedarikçilerimizin verimlilik, yönetim becerileri, üretim süreci ve kalite gibi alanlarda kapasitelerini geliştirmelerine odaklanacağız. Bakanlığımız da bu programla bir yöntem bilgisi elde ederek farklı sektörlerde daha büyük ölçekli benzer uygulamalar geliştirmeyi amaçlamaktadır’’ diye konuştu.

İmalat sanayinde kapasite artışlarını sağlayacak politikalar konusuna değinen Bakan Varank, ’’Küresel değer zincirlerinden daha fazla pay alma hedefiyle, imalat sanayinde kapasite artışlarını sağlayacak politikalar uyguluyoruz. Devreye aldığımız, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programıyla, sanayideki mevcut kabiliyetlerimizi ölçtük ve nerelerde sıçrama yapabileceğimizi belirledik. Alıcı ile satıcıyı aynı anda destekleyebildiğimiz bu programa başvuranlar, Bakanlığımızın sunduğu tüm desteklere tek pencereden erişebiliyorlar. Programın ilk çağrısına makine sektöründe çıktık ve yoğun bir taleple karşılaştık. Yılın ilk yarısında da; kimya, ilaç, tıbbi cihaz, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçları gibi alanlarda yeni başvuruları ilan edeceğiz. Bu programla birlikte yurt içi üretim kabiliyetlerimizi daha da artırıp, küresel değer zincirlerine daha rekabetçi bir şekilde entegre olacağız’’ ifadelerini kullandı.

’’Türkiye’nin otomobili projesiyle, üstünlüklerimizi yeni ve heyecan verici bir alana taşıyoruz’’
Yerli otomobilde yapılacak çalışmaların altını çizen Bakan Varank, ’’Türkiye’nin otomobili projesiyle, üstünlüklerimizi yeni ve heyecan verici bir alana taşıyoruz. Biz burada bir otomobil üretmenin daha da ötesini düşünüyoruz. Otomotiv sektörü, köklü bir değişim sürecinden geçiyor. Bağlantılı, otonom ve elektrikli araç pazarı, geleneksel markaların yanında, yeni girişimlere çok büyük fırsatlar sağlıyor.Biz hem bu otomobilleri hem de beraberindeki mobilite ekosistemini özgün olarak geliştiriyoruz. Türkiye’nin Otomobiliyle, küresel piyasada rekabet edecek markamızı oluşturuyor, sektörün geleceğinde biz de varız diyoruz. Bu proje aynı zamanda otomotiv yan sanayisinin yeni teknolojilere karşı kendini güncellemesine de öncülük edecek’’ açıklamasında bulundu.

’’Küresel ticarette söz sahibi olmanın yolu, standartlara uymaktan çok, standartları koymaktan geçiyor’’
Küresel ticarette standartları belirlemenin önemine değinen Bakan Varank, ’’İhracatta teknik dokümantasyon hazırlığı, uygunluk belgesi ve çeşitli gümrük kontrol işlemlerine de tabii tutulabiliyoruz. Tabi burada bir hususun altını çizmem gerekiyor. Zorunlu uygulamalar konusunda küresel çapta üzerinde mutabık kalınmış kurallar bulunmuyor. Bu yüzden her ülke farklı bir uygulamayı tercih edebiliyor. Biz bu riski fırsata çevirmenin yollarını arıyoruz. Hedef ülkelere hatta bölgelere ilişkin ön hazırlığımızı en iyi şekilde yapmaya özen gösteriyoruz. Onun dışında sanayicilerimizin ulusal ve uluslararası standardizasyon faaliyetlerine aktif olarak katılımını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Küresel ticarette söz sahibi olmanın yolu, standartlara uymaktan çok, standartları koymaktan geçiyor’’ dedi.