Bakan Soylu: “Türkiye, 14 Mayıs’ta bir demokrasi şenliği yaşadı“
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şişli’de tekstilciler ve iş adamları ile bir araya geldi. 14 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlere değinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ’’Türkiye 14 Mayıs’ta bir demokrasi şenliği yaşadı. 14 Mayıs’ta seçim bitmedi, sizleri tekrar 28 Mayıs günü sandığa bekliyoruz. Oy vermeye ayıracağımız yarım saat 100 yıllık geleceğimizi belirleyecektir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Şişli’de bulunan bir otelde Osmanbey tekstilcileri ve iş adamları ile düzenlenen kahvaltı programına katıldı. Programa birçok tekstilci ve iş adamı katıldı.
14 Mayıs’ta Türkiye için bir demokrasi şenliği yaşandığını belirten Bakan Süleyman Soylu, “ 14 Mayıs’ta Türkiye bir seçim değil, bir demokrasi şenliği yaşadı, herkes gitti, oyunu kullandı, akşamleyin de herkes neticelerini takip etti. Ortaya kullandığı gibi bir netice çıktı. Şimdi millet gönül rahatlığıyla ikinci tercihini kullanacak, Türkiye ilk defa ikinci tura gidecek. Ben 28 Mayıs’ta yapılacak turunda bütün dünyaya ve özellikle bizi iki konuda eleştiren, hem demokrasi açığı açısından eleştiren, hem de hukuk açığı açısından eleştiren Avrupa’ya da ve Batı’ya da çok ciddi bir mesaj olduğunu, çok ciddi milletimizin bir karşılık verdiğini ve bunun onların tabiriyle söylüyorum, Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği en güçlü yumuşak güç politikası olduğunu bir kez daha altını çizerek burada söylemek istiyorum. Bu seçim sonuçlarından sonra önümüzdeki 5 yıl ihracat yaptığımız ülkelerin Avrupa başta olmak üzere diğer merkezlerin her birinin size karşı bakışları, size karşı yaklaşımları, yani işinizi iyi yaptığınızdan dolayı elbette ki şu ana kadar herhangi bir farklı bakışları söz konusu değildir ama zihinlerinin arkasında Türkiye’yi kendi yaftaladıkları, haksız olarak Türkiye’ye bir yafta ürettikleri o demokrasi açığı ve o hukuk açığı konusunda artık söz söyleyemeyecek konuma geleceklerini hep beraber göreceğiz. Türkiye açısından Türkiye’nin önümüzdeki süreçte açmak istediği yolları daha güçlü bir şekilde açacak. Bu Türkiye’ye bariyer kurmak isteyenlere o gücü ve takati vermeyecek ve Türkiye gerek turizm açısından, gerek uluslararası doğrudan yatırımcı olarak önümüzdeki 5 yılı çok verimli bir 5 yıl olarak değerlendirecek" ifadelerini kullandı.
6 gün sonra Türkiye’de birtakım tartışmaların, birtakım gündemlerin sona ereceğini dile getiren Soylu, "Cumhurbaşkanı belirlenecek, ardından bir hafta içerisinde hükümet belirlenecek. Sonrasında hem bakanlıkların çalışmaları, hem de meclis çalışmaları başlayacak. İnşallah Türkiye Yüzyılına hep birlikte güçlü bir başlangıç yapacağız" dedi.
Türkiye’de artık koalisyonun ve koalisyon pazarlıklarının olmayacağının altını çizen Soylu, Millet İttifakı’nın seçimlerin ardından parlamenter sisteme geçmek istediğini vurgulayarak, "Çünkü bunlar halka hukuki deklarasyonlardır. Biri dedi ki, ’ben başbakan olmak istiyorum’, biri dedi ki ’ben cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tamamen ortadan kaldırmak istiyorum’, seçime bunun için gidiyoruz zaten. Yapacaklarınızı, ortaya koyacaklarınızı, söyleyeceklerinizi vatandaşla paylaşır, geldikten sonra yaparsınız. Ama millet buna izin vermedi. Türkiye Millet İttifakı’nın en önemli tezlerinden birisi olan bir öneriyi 14 Mayıs’ta rafa kaldırmak değil, tamamen veto etti, çöpe attı.
Dedi ki ’Sen Başbakan olmak istiyordun, ben sana bu başbakanlık tezkeresini vermiyorum kardeşim’ Ötekisine dedi ki, ’Sen parlamenter sisteme dönmek istiyordun, biz sana bu imkanı da vermiyoruz artık’. Türkiye kendi adına orada çok önemli bir karar verdi, yoluna ve yolculuğuna devam ediyor" şeklinde konuştu.
Muhalefetin iktidara koalisyonla gelmek istediğini ifade eden Soylu, "Daha seçime girmeden makam, mevki ve pazarlıkları, daha seçime girmeden kurulmamış hükümette ayrılıklar, masanın altı, masanın üstü, ’seçimin sonucuna kadar ağzımı kapatıyorum, seçim sonucu ağzımı açacağım ve gereğini yapacağım’ lafları. Aynı zamanda devletin en önemli bakanlıkları, devletin önemsiz bakanlıkları, bunların dağılmaları, bunların dağılmamaları gibi aslında bizim hafızalarımızda ve hatıralarımızda bize kötü şeyler hatırlatan her meseleyi önümüze koydular bu seçim içerisinde. 14 Mayıs’ta millet istikrarını korumaya almıştır. Eskiye dönüş tablosu seçmeni ürkütmüştür ve millet istikrarını koruma adına kıyama durmuştur. 14 Mayıs’ta parlamenter sistem tartışmaları, koalisyon dönemi tartışmaları bitmiştir. İnşallah 28 Mayıs’ta bu karar güçlü bir şekilde milletimiz tarafından, yine milletimizin iradesiyle onaylanacaktır" diye konuştu.
’’FETÖ Amerika’nın istihbarat örgütüdür"
FETÖ’nün Amerikan’ın istihbarat örgütü olduğunu vurgulayan Soylu, "Sadece bir terör örgütü falan değildir, istihbari bir örgüttür. Türkiye bugüne kadar yaşamadığı bir 5 yıl yaşayacaktır. Onun altını çizerek söylüyorum, bunu görüyorum. Türkiye’nin kapasitesini yaşadığım için, dünyayı bildiğim, gördüğüm için, Avrupa’yı yaşadığım, bildiğim, gördüğüm için imkanları bildiğimiz ve gördüğümüz için. Türkiye’nin özel sektörünün kabiliyetini ve kapasitesini bildiğimiz için Türkiye’nin altyapısında da çok büyük bir katkı sağlayabildiğini görebildiğimiz ve gördüğümüz için Türkiye’nin bir huzur iklimine eriştiğini gördüğümüz için Türkiye’nin etrafımızdaki coğrafyada Türkiye’ye yönelik önemli bir adım olduğunu gördü. Yarın Cerablus’a gidiyoruz biz. Cerablus’ta temel atacağız. Katar yaklaşık 240 bin konutunun, çok önemli bir bölümünün Katar Emiri’nin talimatıyla orada üstlenerek yapmaktadır. Türkiye’de olan Suriyeli kardeşlerimize orada konutlar yapacak ve kendisi bunu üstlenmiştir. Orada yaklaşık 2-3 yıldır yaptığımız, bizim değil, oradaki elde edilen gelirlerle aynı Türkiye’de yapılan gibi organize sanayi siteleri var. Mare’de var, El Bab’ta var. Cerablus’ta var, Azez’de var. Buraların hepsi bir ticaret merkezidir" açıklamasında bulundu.
Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü: "21 yıldır bu gemiyi karaya oturtmayan Recep Tayyip Erdoğan’a güvenin ve bu ülkenin istikrarına ve geleceğine güvenin. 14 Mayıs’ta seçim bitmedi, sizleri tekrar 28 Mayıs günü sandığa bekliyoruz. Eşinizden, dostunuzdan sandığa gitmeme kararında olan veya gerek görmeyen olursa lütfen onlara da teşvik edin. Oy vermeye ayıracağımız yarım saat 100 yıllık geleceğimizi belirleyecektir, lütfen bunu riske atmayalım"
