Bakan Kacır: ’’Kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz’’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ’’Toplumsal bir seferberlik ruhu ile yürüttüğümüz ‘Millî Teknoloji Hamlesi’ vizyonumuz doğrultusunda; kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz’’ dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu’na katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Bakan Kacır, Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’ne değinerek, uzay bilimi ve teknolojilerinde küresel ölçekte varlık gösteren bir Türkiye’ye tanıklık edileceğini vurguladı.
’’Bu coğrafyayı tekrar bilim ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden birine dönüştürüyoruz’’
Bakan Kacır, konuşmasının başında, Ali Kuşçu’nun evrensel düzeyde değerinin takdir edilmesinden ve vefatının 550’nci yılı dolayısıyla 2024’ün UNESCO tarafından “Ali Kuşçu Yılı” ilan edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bakan Kacır, konuşmasına şöyle devam etti: ’’Bilimde ve teknolojide çağ atlamış bir Türkiye hedefiyle, tarihimizden ve medeniyetimizden aldığımız bu ilhamla hareket ediyoruz. Bu toprakların mayasına, ruhuna ve bereketine güveniyoruz. İşte bu ruh hâletiyle son 22 yılda yaptığımız atılımlar, uyguladığımız politikalarla bilimin ve teknolojinin her daim destekçisi olduk, olmayı da sürdürüyoruz. Bilim ve teknolojide taşıdığımız bağımsızlık şiarının, Türkiye’nin siyasi bağımsızlığının da güvencesi olduğuna inanıyoruz. Mazimizde olduğu gibi, bu coğrafyayı tekrar bilim ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden birine dönüştürüyoruz. Ülkemizin dört bir yanında, yediden yetmişe adeta toplumsal bir seferberlik ruhu ile yürüttüğümüz ‘Millî Teknoloji Hamlesi’ vizyonumuz doğrultusunda; kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz. Bilimsel kapasitemizi artırırken, güçlü bir teknoloji geliştirme ve üretme yetkinliğine de sahip oluyoruz. Yurdun dört bir yanındaki 208 üniversitemiz, 104 teknoparkımız, 1600’ü aşan Ar-Ge ve tasarım merkezimiz, 291 bin Ar-Ge personelimiz ile ‘Millî Teknoloji Hamlesi’ hedeflerimize kenetlenmiş şekilde ilerliyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yürüttüğümüz istikrarlı politikalarla istiklalimizi ve istikbalimizi güçlü kılacak adımlar atmayı sürdürüyoruz.’’
’’Türkiye’yi küresel uzay ekosisteminde söz sahibi bir aktör haline getirme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz’’
Uzay teknolojisine dikkat çeken Bakan Kacır, ’’Kritik teknolojilerde olduğu gibi uzay teknolojilerinde de değerli ve milli bir anlayışla, Ar-Ge ve inovasyon altyapısını güçlendirerek ve asırlık projeler ortaya koyarak yolumuza hız kesmeden devam ediyoruz. Geçmişten aldığımız mirasla, ülkemizi küresel uzay ekosisteminde söz sahibi bir aktör haline getirme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu yürüyüşün ilk adımlarını; önce BİLSAT uydusuyla, sonra RASAT, GÖKTÜRK uydularıyla attık. Kazandığımız gözlem uydusu üretme yetkinliklerimizi metre altı çözünürlüklü milli görüntüleme uydumuz İMECE ile taçlandırdık. Yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A ile birlikte kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biriyiz. Tüm bunların yanı sıra uzay teknolojilerinin uydu ile sınırlı olmadığının da bilincindeyiz. Kurguladığımız teknoloji ekosistemiyle; uçsuz bucaksız uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır durumdayız. Türkiye Uzay Ajansı ile birlikte uzay teknolojileri sahasında aktif çalışmalarımızı yürütüyoruz. İlan ettiğimiz Milli Uzay Programımız çerçevesinde, uzay hedeflerimiz ile ilgili 10 yıllık vizyonumuz, stratejimiz, hedef ve projelerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Milli Uzay Programımızın kritik hedeflerinden ‘Türk Astronot ve Bilim Misyonu’ kapsamında astronotumuz Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunduğu süre zarfında 13 bilimsel deneyi başarıyla tamamladı. Diğer astronotumuz Tuva Cihangir Atasever de yedi deney icra ettiği bir yörünge altı uçuşuna imza attı. Türk Astronot ve Bilim Misyonumuzun yanı sıra; önümüzdeki dönemde de Milli Uzay Programımızı başarılı bir şekilde uygulamak adına uzay çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. Uzaya bağımsız erişim programımızda kararlıyız. Ay Programımız kapsamında, millî imkânlarla geliştirdiğimiz itki sistemine sahip, kendi mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın tasarlayıp ürettiği uzay aracıyla aya erişeceğiz.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ’Türkiye Yüzyılı’nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlarından en üst düzeyde yararlanan, uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını küresel ölçekte ispat eden bir ülke olacağız. “İnanmak başarmanın yarısıdır” derler; biz de önce kendimize inanacağız. Çok çalışacağız, çok emek sarf edeceğiz, çok gayret göstereceğiz. Gençlerimize inanacağız” şeklinde konuştu.
’’Bizim sorumluluğumuz ülkemiz ile sınırlı değil’’
Bakan Kacır, sözlerini şöyle tamamladı: ’’İsrail, dünya tarihinin en kanlı, en vahşi saldırılarından birini, bir soykırımı dünyanın gözü önünde gerçekleştiriyor. Bakın, işte Filistin. Uluslararası kamuoyu ise üç maymunu oynamaya devam ediyor. Biz biliyoruz ki tarihimiz bize her alanda öncü olma, mazlumlara ve mağdurlara el uzatacak güce imkana dirayete sahip olma sorumluluğu yüklüyor. Diğer tüm alanlar gibi bilim alanında ki çalışmalarda da bu anlayışla hareket etmek zorundayız. Bu vesileyle Ali Kuşçu’yu rahmetle anarken, onun ilim aşkının ve bilime olan bağlılığının genç nesillerimize örnek teşkil etmesini temenni ediyorum.’’