MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Rejim ile hükümet sistemi arasındaki farkın çarpıtılmak istendiğini ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin hedef tahtasına konulduğunu belirten Genel Başkan Bahçeli, “Rejim değişti diyerek yaygara koparanlar iflah olmaz bir yalancılığa, inkar edilemez bir önyargı hastalığına yakalanan gafillerdir. Halbuki gerçekte yegane değişen yönetim sistemidir, bu da cumhurun Cumhuriyetle kenetlenip kucaklaşmasıyla başarılmıştır. Rejim başka hükümet ve yönetim sistemi başkadır. Türkiye'de rejimin adı Cumhuriyet'tir, hükümet sisteminin adı da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Bu ikisini birbirine karıştıranların zihinleri fukara olduğu için akılları da ukaladır” dedi.
“Kılıçdaroğlu'na kim ne söylüyorsa yanlış söylüyor, yanlışa sürüklüyor”
Genel Başkan Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'de demokrasi olmadığını söylediğini belirterek, “Cumhuriyet demokrasinin, demokrasi de Cumhuriyet'in güvencesi, bu iki değerin koruyucusu de aziz Türk milletidir. Kılıçdaroğlu'na kim ne söylüyorsa yanlış söylüyor, yanlışa sürüklüyor, komik durumlara düşürüyor. Kılavuzlarını ve akıl hocalarını gözden geçirmesinde bize göre yarar vardır, aksi halde bu gidişle dost gördükleri postuna samanı dolduracaklardır” diye konuştu.
“Böylesi bir şahsın CHP Genel Başkanı olması inanılamayacak bir talihsizliktir”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun hem devlete hem de millete kazan kaldırdığını söyleyen Bahçeli, “Böylesi bir şahsın CHP Genel Başkanı olması inanılamayacak bir talihsizliktir. Türkiye'de demokrasi vardır ve hakimdir. Milli irade vardır, egemenliğin sahibidir. Kılıçdaroğlu'nun gözlüğüyle bakınca maalesef her yer zillet, her şey rezalettir. Bir defa bu şahıs, Aziz Atatürk'le çelişmektedir. Geçmişini unutan mankurttur” şeklinde konuştu.
“Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını dürte dürte harekete geçirmiştir”
18 Ekim'de 10 büyükelçinin Osman Kavala hakkında yapmış oldukları açıklamalara değinen Genel Başkan Bahçeli, “Bu 10 büyükelçi Mehmet Osman Kavala'nın serbest bırakılması hususunda açıklama yapmışlardır. Aynı talebi Kılıçdaroğlu da ısrarla seslendirmiş, İP Başkanı da her zamanki gibi Kavala'ya dolambaçlı sözlerle yeşil ışık yakmıştır. Bu tablodan çıkardığımız sonuç şudur, zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını dürte dürte harekete geçirmiş, ağız birliği halinde konuşmalarını dayatmıştır. Karşımızda, senaristi perde gerisinde nefretle bekleyen, figüranları bedeli karşılığı sahneye itilen şirret bir oyun, tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur” açıklamasında bulundu.
“Kavala, Soros'un kuryesidir. Kavala, Gezi Parkı olaylarının finansörü, azmettiricisi, kışkırtıcısıdır”
“İç ve dış işgal cephesinin makyajı dökülmüştür” diyen Genel Başkan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Emeller ortaya çıkmıştır. Kavala paydasında Türkiye husumetinin harcı karılmış, mayası karıştırılmıştır. Bu harcın içinde CHP'sinden İP'ine kadar siyasi partilerin varlığı biliniz ki utanç kaynağıdır. Kavala, Soros'un kuryesidir. Kavala, Gezi Parkı olaylarının finansörü, azmettiricisi, kışkırtıcısı, 15 Temmuz'da İstanbul Büyükada'da yuvalanan casusların irtibat ve ilişki ağı içinde yer alan şüpheli ve şaibeli bir kişidir. Gezi olaylarına bir park ötesinde anlam ve misyon yüklenmesinde aktif pozisyon üstlenen, Dünya'daki birçok kalkışmayı renkli demokrasi devrimi olarak lanse eden ve bu amaçla STK'lara para, lojistik, kaynak, insan sağlayan Açık Toplum Vakfı'nın Türkiye piyonu bu şahıstır”
“Anayasa Mahkemesi kapanmasın da hak ve hukukun itibarı mı kaybolsun?”
Anayasa Mahkemesi'nin teröristlerin yanında durduğunu kaydeden Genel Başkan Bahçeli, “Sorarım sizlere, Anayasa Mahkemesi kapanmasın da hak ve hukukun itibarı mı kaybolsun? Anayasa Mahkemesi kapanmasın da terörle mücadeleye sünger mi çekilsin? Demirtaş, Baydemir, Kavala davalarında hak ihlali var diyen sözde hakimler, gelsinler bunu külahıma anlatsınlar, bu da yetmezse gitsinler dağda gezen, sınırda bekleyen, sınır ötesinde mücadele eden kahramanların yüzüne söylesinler. Haydi buyursunlar. Diğer yandan, FETÖ'cülerle, bölücülerle ilgili süren mahkemeler kısa süre içinde sonuçlandırılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
“18 Ekim bildirisinden geri adım atılması anlamlıdır, yerindedir”
Dün, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinden yapılan ‘Viyana Sözleşmesi' açıklamasını hatırlatan Genel Başkan Bahçeli, “Bu son gelişmeyi olumlu bulduğu anlaşılan Sayın Cumhurbaşkanımızın cesur, dirayetli ve kararlı tutumu, milletimizin sağlam ve tavizsiz duruşu tarihi bir yanlışın düzeltilmesinde bize göre önemli bir dayanaktır. Türkiye kum torbası değildir, başına vurulup ekmeğinin alınacağı bir ülke değildir, küstahların elinde de oyuncak olmayacaktır. ABD'nin Ankara Büyükelçisi'nin başını çektiği 18 Ekim bildirisinden geri adım atılması anlamlıdır, yerindedir, bir daha ülkeler arasında gerilim ve kriz çıkarmaya hiçbir dış misyon tevessül etmemelidir” dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Osman Kavala ile ilgili yaptığı öneride, “Bu Sorosçu'nun mahkemesi karara bağlanır ve hüküm verilirse, önce cezasını Türkiye'de çekmesi, sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçiden birisinin ülkesine gönderilmesi artık milli bir zarurettir” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye geldiğimiz bu aşamada, 40 adet son model Blok 70 F-16 uçakla birlikte, 80 adet modernizasyon kiti satın alma talebini ABD'ye bildirmiştir”
ABD'nin Türkiye'nin ödediği F-35 uçaklarının parasının iadesinin hala yapılmadığının altını çizen Genel Başkan Bahçeli, “Bu ülke haydut devlet durumuna düşmek istemiyorsa, ya paramızı ya da bedelini ödediğimiz uçakları vermekle yükümlüdür. Türkiye geldiğimiz bu aşamada, 40 adet son model Blok 70 F-16 uçakla birlikte, 80 adet modernizasyon kiti satın alma talebini ABD'ye bildirmiştir. Bu uçakların ve kitlerin maliyeti 7 milyar dolar civarındadır. Envanterimizde bulunan F-16'ların bir bölümünün Blok-30 denilen kısmı miadını doldurmak üzeredir” diye konuştu.