Annesini koronavirüsten kaybeden iş adamı aşı kampanyası başlattı
Annesini koronavirüsten kaybeden iş adamı Üzeyir Engin aşıya teşvik için kampanya başlattı. Engin, aynı durumu yaşayan vatandaşa parsel hediye etti. Engin, ’’Firma olarak diyoruz ki; ikiz doz aşı olup aşı kartıyla 1 parsel alana 1 parsel bizden olacak’’ dedi.
Çağın vebası Covid-19 illetinden kurtulabilmek için iş adamları da taşın altına elini sokuyor. Pandemiden çıkışın tek yolu olarak görülen aşılama kampanyasında kafası karışık olanları ikna edebilmek için çabalayan ve annesini koronavirüsten kaybeden Engin Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Üzeyir Engin önemli bir kampanyaya imza attı. Belki bugüne kadar örneklerine marketlerde rastlanılan kampanyada 1 arazi alana aynı büyüklükte 2’nci arazi hediye edilecek.
Annesini koronavirüsten kaybeden iş adamı Engin, ’’Annem de koronavirüse yakalandı. 2 ay tedavi gördü ancak kurtaramadık. Annemim yaşı vardı. Bu bela öyle bir şey ki; akciğer başta olmak üzere bütün vücudu bitiriyor. Şu an yoğun bakımda yatanlara Rabbim şifa versin. Anneme çok düşkün biriydim. Onunla yaptığımız sohbetler aklıma gelince sanki yanımdaymış gibi hissediyorum’’ dedi.
İş adamı Engin, yine annesi koronavirüsten kaybeden vatandaşa parsel hediye etti. Kütahya’da hastanede çalışan ve koronavirüsten hayatını ilk kaybedenlerden olan Hanım Kakaç’ın (63) kızı Havva Kakaç’a, 1 parsel hediye etti. İş adamı Engin, düzenlenen basın toplantısında parselin tapusunu Havva Kakaç’a teslim etti.
’’Maskesiz günlere dönmek istiyoruz’’
Yaptıkları kampanya ile aşının önemine dikkat çeken iş adamı Engin, ’’İki doz aşı olmanın ne kadar önemli olduğunu, yoğun bakımda ölenlerin çoğunun aşsız olduğunu ve iki doz aşı olup doktorlarımıza güvenmemiz gerektiğini vurguluyoruz. Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor. Pandemide okullar, dükkanlar, oteller kapalı kaldı, uçuşlar kapatıldı. Firma olarak diyoruz ki; ikiz doz aşı olup aşı kartıyla 1 parsel alana 1 parsel bizden olacak, vatandaşlarımıza bir parsel hediye ediyoruz. Burada amaç ticaret değil, sağlığın ve bundan sonraki hayatın ne kadar önemli olduğunu dile getirmek istiyoruz. Bir an önce iki doz aşıyı olup eski günlerimize, piyasanın heyecanına ve maskesiz günlere dönmek istiyoruz’’ dedi.
’’Aşı ol Türkiyem’’
Parsellerin sınırlı sayıda olduğunu belirten iş adamı Engin, ’’280 tane parselimiz var. Çok büyük talep olursa karşılamak için çaba sarf edeceğiz. İki doz aşı olup 1 parsel alana 1 parsel bedava vereceğiz. Ülkemizde vakalar 30 bine dayandı, günlük 250 ile 300 kişi arasında ölüm var. Bu işin şakası olmadığını, aşının ne kadar önemli olduğunu gördük. Arazileri neden veriyoruz? Bir an önce eski günlerimize dönmek için veriyoruz. Verdiğimiz parsellerin üzerine herhangi bir ipotek ve şerh koymuyoruz. Devlet kurumlarının herhangi bir şerhi yok. Bizden tapuyu alan her vatandaş, bir parsel arazinin yanında bir parsel aldığında, sonradan iki parseli aynı anda satabilir. Yani iki tapu veriyoruz. Tek tapuya 500 metrekare vermiyoruz, iki tapu veriyoruz, bu önemli bir durum. İkinci tapuyu tüm masraflar dahil bedelsiz olarak teslim ediyoruz. Ülkemizde herkesin aşı olmasını istiyoruz. ’’Aşı ol Türkiyem’’ şeklinde konuştu.
’’Lütfen bilimle inatlaşmayalım, doktorlarımızı dinleyelim’’
Yaptıkları kampanya inanmak istemeyenlere cevap veren iş adamı Engin, ’’Türkiye Cumhuriyeti’nde en sağlam belgelerden biri tapu, tapuyu veriyoruz. Üstüne herhangi bir ipotek koymuyoruz. Vatandaş tapuyu aldıktan sonra bize ödemeyi yapıyor. Ben doktor ya da Bilim Kurulu üyesi değilim. Türkiye’de ve dünyada herkes aşıyı öneriyorsa aşı karşıtlarına sesleniyorum: Lütfen bilimle inatlaşmayalım, doktorlarımızı dinleyelim. Şu an Türkiye’de aşı çalışmalarına çok emek veriliyor. Aşılar ile koronavirüsten kurtulacaksak inatlaşmayalım. Bir an önce olalım ve bu beladan kurtulalım’’ diye konuştu.
’’Lütfen herkes kendi sektöründe böyle bir kampanya yapsın’’
İş adamı Engin sözlerini şöyle tamamladı: ’’Pandemi öyle bir şey olduk ki; anne ve babamızı göremedik. Hastanede olan doktorlar eve gidip çocuklarını göremedi. En çok sevdiklerimizi alıp götürdü. Yeri geldi çocuğumuzdan uzak durmak zorunda kaldık. Bundan sonraki hayatımızın düzelmesi için aşıya karşı olmayalım, aşı olalım. Firma olarak, ticareti bir kenara bırakarak bu kampanyayı yaptık. Bu, bir lahmacun alana bir lahmacun bedava ya da bir hamburger alana bir hamburger bedava olarak algılanmasın. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Gayrimenkulün ülkemizde ne kadar önemli bir şey olduğunu biliyoruz. Gayrimenkul, şu an Türkiye’de en pahalı ve kıymetli varlıktır.
Gayrimenkullerimiz değerlidir. 2 parseli tek fiyata veriyoruz. Burada aşı olanların ne kadar şanslı ve avantajlı olduğunu gösteriyoruz. İş adamlarımıza çağrı yapıyoruz; lütfen herkes kendi sektöründe böyle bir kampanya yapsın. Gelin topyekûn olalım, bu ülke hepimizin. Karadeniz’de sel oldu, Akdeniz’de yangın çıktı tek yürek olduk. Biz böyle bir coğrafyanın çocuklarıyız. Bu açıdan da ticaret ve paranın değersiz olduğunu, sağlığın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha söylemek istiyoruz’’.
Annesini koronavirüsten kaybeden Havva Kakaç, ’’Annem, Kütahya’da hastanede çalışıyordu. Hastanede bulunan Covid-19 hastalarından virüs kaptı. Virüs ciğerlere indiği için 3 kere tahlil olmasına rağmen ortaya çıkmadı. Yaklaşık 20 gün hastanede yattı, yoğun bakıma kaldırıldı ve entübe edildi. Daha sonra annem ayağa kalkamadı. Üzeyir Engin’den Allah razı olsun. Buna ihtiyacım vardı. Onun annesi de koronavirüsten vefat etmiş. Onun da başı sağ olsun. Bizim gibi insanları düşündüğü için Allah işini ve gücünü rast getirsin’’ açıklamasında bulundu.