Anadolu’nun lezzetleri ‘Halkın Mutfağı’ ile evlere taşınıyor

Günaydın Restoran Zincirleri Kurucu Ortağı Cüneyt Asan ve Halk Mutfakları Araştırmacısı Adnan Şahin Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden gelen yöresel mahsulleri ‘Halkın Mutfağı’ programı ile evlere taşıyor.

‘Emek olmadan yemek olmaz’ sloganıyla yola çıkan Cüneyt Asan ve Adnan Şahin ‘Halkın Mutfağı’ adıyla gerçekleştirdikleri programda yöresel mahsulleri tanıtarak mahsullerin sofraya gelene kadar nasıl bir emekten geçtiğini anlatıyor. Yöresinde yetişen en özel mahsulleri yerinde gören iki usta Anadolu’da yaşayan insanların evlerine, dükkanlarına, tarlalarına misafir oluyor. Programda mahsullerin sofralara gelene kadar nasıl bir emekten geçtiğini anlatılarak bu yöresel mahsullerin ne kadar değerli olduğunu gözler önüne seriliyor. İki usta Türk mutfağının hak ettiği yerde olmadığını belirterek bu önemli mahsulleri, Anadolu’nun önemli değerlerinin tanıtımının daha iyi yapılmasının gerektiğini belirtiyor.

’’Türk mutfağının hak ettiği yere gelmesi için adımlar atılmalı’’
Binlerce yıllık zenginliğe sahip, çok bereketli topraklara sahip Anadolu’nun zenginliklerini ortaya çıkarmak istediklerini söyleyen Adnan Şahin, ’’Amacımız klasik bir yemek programı yapmak değil, buradaki temel derdimiz bir farkındalık oluşturmak tüm insanların Anadolu’da yasayan tüm insanların nelere sahip olduklarının farkında olmalarını sağlamak. Bunun için tarladan bahçeden aldığımız ürünü son haline gelene kadar izlemeye çalışıyoruz, tabi bu ürünler genelin bildiği ürünler olmasının yanı sıra çok özel ürünlerde olabiliyor, işin emek ve yemek kısmı iki tane bölümü var. Halkın mutfağı programında en önemli unsurlarından biri bu coğrafyanın zenginliği. Türk mutfağının genel olarak ele aldığımızda bulunduğu yere iyi bakmak lazım. Türk mutfağı hak ettiği yerde değil. Bu durumun hepimizin sucu olduğunu düşünüyoruz. Artık birileri bu ülkenin mutfağının olması gereken yerde olmadığını söylemeli ve bununla ilgili adımlar atılmalı’’ dedi.

’’Sofralara gelen yemeğin arkasında büyük bir emek var’’
Emek olmadan yemek olmaz sloganıyla yola çıktıklarını belirten Cüneyt Asman ise ’’Anadolu’da binlerce yıldır yaşayan medeniyetlerin Türk mutfağının zenginliğine katkısı olmuştur. Başladığımız ‘Halkın Mutfağı’ programı ile ülkemizin ürünlerini, zenginliğini tanımak ve tanıtmak istedik. Bu toprakta yetişen mahsullerin tarladan ya da bahçeden masaya kadar nasıl bir serüven izlediğini nasıl bir emekten geçtiğini göstermek istedik. Ülkemizin çok önemli değerleri var, mutfağı çok zengin. Urfa Birecik’te ki patlıcanın eşi benzeri dünyada yok, Maraşta’ki sumak, Hatay’da ki nar ekşisi de aynı şekilde. Bu ürünlerin dünyada eşi benzeri yok, bunların değerini bilmemiz gerekiyor. Bunlar Türk mutfağının çeşitliliğidir. Büyük şehirlerde bu ürünler tüketilirken insanlar bu gıdaların sofraya gelene kadar ki emeği bilmesi lazım, bu bilinci insanlara kazandırmamız lazım. Bizde bu bilinci insanlara kazandırmak için yola çıktık, bu emeği anlatıp, gösterip gıdanın değerini hatırlatacağız. İnsanlar en ufak bir gıda ürününü israf ederken vicdan rahatsızlığı hissedecekler. Sofralara gelen yemeğin arkasındaki emeğin bilincini anlatacağız’’ diye konuştu.