Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Alpaslan köyünde Ramazan aylarında çocukları sevindiren "Sepet Sallama" geleneği 1,5 asırdan fazla süredir yaşatılıyor. Ramazan ayının ortasında sokakları dolaşan çocuklar için evlerden sarkıtılan sepetlere hediyeler konuluyor. Böylece çocuklara Ramazan sevinci ve paylaşma kültürü aşılanıyor.
Tarım ve hayvancılıkla geçimin sağlandığı köyde tek katlı evlerin çatısından sarkıtılan sepetlere hane sahipleri evlerinde hediyelik yiyecek ne varsa ekliyor. Şimdilerde bu gelenek daha çok çocukların sevdiği kek, çikolata, şeker, meyve suyu ve ceviz gibi yiyeceklerin sepetle poşetlere konulmasıyla yaşatılıyor. 150 yılı aşan renkli geleneği Alpaslan İlk-Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri akşam saatinde yaptıkları etkinlikle sürdürdü. Okul müdürü Bahadır Gerdan, geleneğin yaşatılması gerektiğini öğrencilerine söyledi. Çocuklar ellerine aldıkları sepet ve poşetlerle kapı kapı gezerek "Sepet Sallama" geleneğinin keyfini çıkardı.
Çocukluk dönemindeki aynı heyecanı yaşayan 33 yaşındaki Rıdvan Torun, “Dedelerimizin, ninelerimizin bize öğrettiği bu gelenek Ramazan ayının her 15’inci gecesinde coşkuyla tüm köydeki ailelerin çoluk, çocuk bir araya gelerek ev ev gezdiği, çocukların ’Sepet Sallama’ adı altında yaptığı bir etkinlik. Geleneksel olarak düzenli bir şekilde 151 yıldır devam eden bir etkinliğimizdir” dedi.

“Sepet Sallama gecesini gördüğüm için Allah’a şükrediyorum”
30 yıldır bakkal işleten Recep Torun ise “50 yıldır çocuklarımızla beraber bu geleneği yaşıyoruz. Annelerimizin anlattığına göre 151’inci yılını kutladığımız bu ’Sepet Sallama’ gecesini gördüğüm için Allah’a şükrediyorum. Annemin anlattığına göre büyüklerimiz sepeti damlardan uzatırlarmış. Sepet Sallama geleneği yukarı köyden yani Zuday’dan bize bu zamana kadar anneannelerimizden gelen bir gelenek” diye konuştu.
70 yaşındaki Güllü Cesur küçüklüğünden beri katıldığı geleneğin yaşatılmasının mutluluğunu anlatırken 74 yaşındaki Türkan Torun ise “Çorap, para, öteberi veriyoruz. Çocuklar seviniyor. Annem öleli 30 yılı geçti. Annemden öncede vardı bu gelenek. Kapıyı açarlar, kapıdan atarlar içeri, sende artık ne koyarsan koy. Ceviz koyulur, elma koyulur” şeklinde konuştu.