Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, ‘Futbolda Sözde Şike Soruşturması' davasının ardından Silivri'de basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe açısından üzülerek tarihi bir gün olduğunu söyleyen Koç, “Keşke bugünleri yaşamasaydık. Fenerbahçe'nin bir pazar sabahı başlayan ve bugüne kadar maddi manevi çok büyük zararlara uğratan bu davada çok önemli bir dönüm noktasına geldik. Hukuken süreç tamamlanmadı. Yargıtay'dan kararı bekliyoruz. Cezalar o kadar ağır ki bir şeylerin değişeceğini sanmıyorum. Hukuki sonuçlar ne olursa olsun Fenerbahçe'ye yaşatılanlar, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün milyonlarca taraftarının bu uzun süreçte yaşadıkları hiçbir kelimelerle, hukuki sonuçla karşılanamaz. Bu ana baş aktörler. Bu işin yan aktörleri de var. Rüzgarın nereden estiğine bakarak o günlerin rüzgarına göre Fenerbahçe'mizi kamuoyu önünde medya aracılığıyla ellerinde olan köşelerle, TV programlarıyla resmen alkışlayan, şakşaklayan insanlarla, medet olanlarla hukuken olmasa da vicdanen hesaplaşacağız. Bugün Fenerbahçe başkanı olarak Fenerbahçe adına konuşuyorum.
3 Temmuz kumpas davasında büyük resimde aslında bir yer. Kul hakkı yediler, iftira attılar. İnsanlar kanser oldu, intihar etti. Çoluk çocuk okula gidemedi. Yıllar sonra başta askeri davalar olmak üzere kurguladıkları planladıklarını iğrenç emellerine hizmet etmek, bu ülkeyi yeniden dizayn etmek için aldıkları güçle devletin kılcal damarlarına sirayet ederek ülkemizin çok büyük zararlar verdiler. Biz bunlardan bir tanesiyiz. Büyük resme bakıyorum. Allah bugünleri Türkiye'ye bir kez daha göstermesin. Bu insanların bu kadar güç sahibi olmaları, devletin kılcal damarlarına sızarak istediği her şeyi yapacak konuma gelmeleri, nasıl müsaade edildiyse bunlardan yeterince ders alınması lazım. Ben bunlardan emin değilim. Bunun ülkemizde hiçbir zaman yaşanmaması için ders alınmalı. Maddi ve manevi tahribat zarar kolay kolay karşılanabilecek konular değil. Biz hukuken hakkımızı arama safhasındayız” diye konuştu.
“Bu yolculuğun sonuna gelmiş gibi gözüküyoruz”
Bu yolculuğun sonuna geldiklerini ifade eden Başkan Koç, “Bir-iki adım daha kaldı. Fenerbahçe'nin yaşadıklarının neler olduğunu taraflı tarafsız herkesin kabul edeceği noktaya geldik. Bizim için daha gidecek çok yol var. Bunun hesabını sormamız gereken daha çok kurum ve kişiler var. Biz olalım başka birileri olsun, Aziz başkan zamanında mücadelesini verdi biz de şimdi veriyoruz. Bu koltukta kimler olursa olsun hem resmi görevde olan, olmayanlar sonuna kadar mücadele verecek. Biz şu an mutlu değiliz. Zafer çığlıkları içinde değiliz. Biz aslında çok kızgınız. O kızgınlık ve kırgınlık bu camia hakkını alana kadar devam edecek. Benim şahsen hesaplaşmak istediğim kesimse o rüzgarı arkasına alarak Fenerbahçe'nin yapayalnız olduğu dönemde bu terör örgütünün en kuvvetli olduğu dönemlerde Fenerbahçe'ye her şekilde vuran, saldıran, iftira atan ve bu iftiraların meşrulaştırması için medyasını kullanan kişi ve kurumlarla hesaplaşacağız. Bu hukuken olamasa da olmalı bence. Terör örgütünün en büyük ayağı medyasıydı. Bunlarla tezgahlıyordu ve kişileri kurumları çökertiyorlardı. Onların resmi medyası dışında da medya mensubu olduğunu savunana ve bugünde hiç utanmadan kendi vicdanlarında hesaplaşmadan bu örgüte lanet okuyanlar o dönemde isteyerek bilerek onların maşası oldular. Fenerbahçe camiasına sesleniyorum. Bunlarla hesaplaşmalıyız. Bizim gücümüz milyonlarca taraftardan gelmektedir. Biz sıkı sıkı omuz omuza sabrederek bunları o yaptıklarına pişman edeceğiz. Kulübümüzü maddi manevi gördüğü zararları son 10-15 yılda 3 Temmuz en büyüğü. Ama bizim başka yerlerde de gördüğümüz zararlar var. Bizim bir şekilde bunları telafi etmemiz lazım. Bu işin Fenerbahçe ayağı. Ama bizim kadar hatta bazı konularda bizden çok daha mağdur olmuş insanlar kurumlar aileler var. Türkiye cumhuriyeti bunların en sonuncusu temizleyene kadar bu bilinçle bu işin üstüne gitmelidir” şeklinde konuştu.
“Bu insanların temizlenmediği alanlar var”
Konuşmasına hala bu yapının olduğunu söyleyerek devam eden Koç, “Gözümüzü hala açık tutmak zorundayız inanın hiçbir şey bitmiş değil. Çocuklarımızın ve torunlarımızın böyle bir konuyla karşılaşmamaları içinde gelecek içinde onlara sağlam bir ülke bırakma adına bütün bunların temizlenmesi lazım. Bu insanların temizlenmediği alanlarda var. Her alanda olabildiğince bu kudretli devlet gücüyle bunu yapabilecek bir devlettir. Yeter ki sonuna kadar gidilmesi istensin. İçimizde buruk bir sevinç var. Keşke bunlar olmasaydı bu konuşmayı yapıyor olmasaydım. Keşke yıllardır buraya gidip geliyor olmasaydık. Bunlar Silivri'ye daha büyük hapishaneler yapacaklardı planları vardı bu emellerine kavuşamadılar. Gözümüz açık olsun. Bunların her biri temizlenene kadar inanarak sabrederek inançlı bir şekilde sonuna kadar dayanmak durumundayız. Bizlerin sesimiz oluyorsunuz. Sizlere büyük görev düşüyor. Hangi takımı tutarsak tutalım hangi partiye oy verirsek verelim burada hepimiz aynı hedef için bulabiliriz” dedi.
