Türk Futbolunun ve Sarıyer Spor Kulübü’nün merak edilen konularını kamuoyu ile paylaştı. Biz sorduk, Büyükasar, içtenlikle cevapladı...
Türkiye’de futbol neden bir türlü istenilen seviyelere gelemiyor ? Temel Problemlerimiz nelerdir ?
Türkiye’de en çok takip edilen spor branşı şüphesiz futboldur. Her yıl milyonlarca insan maçları gerek TV ekranlarından gerekse canlı olarak stadlarda takip ediyor. Üzülerek görüyoruz ki; son yıllarda en üst seviye olan Süper Ligimiz dahil tüm liglerimizde kalite oldukça düşmüş durumda. Bunun temel sebebi ekonomik problem olmakla birlikte, kulüplerdeki yönetsel faaliyetlerin yeterince yapılamaması belki de profesyonellikten uzak olması diyebiliriz. Futbola bu kadar yatırım yapan az ülke vardır. Ancak alınan her türlü tedbir ve yaptırım lafta kalıyor. TFF'nin, Türk futbolunun sorunlarına bakış açısı ne yazık ki, kısa vadeli ve günü kurtarmaya yöneliktir. Sırtını siyasete dayamış ve futboldan gelmeyen sözde futbol yöneticileri ile gidilecek yer malesef Edirne’yi geçemiyor...
Türk futbolunda “Yönetim Problemi” var diyebilirmiyiz ? Sizce çözüm nedir ?
Bilhassa amatör zihniyetin hakim olduğu alt liglerdeki kulüplerimizin doğru ve gerçekçi hedefler doğrultusunda yönetildiğini söylemek, ne yazık ki mümkün değildir. Kulüplerimizin gelirleriyle giderleri arasında büyük bir fark var. Neredeyse hiç bir kulübümüz denk bütçe ile yönetilmiyor. Bu sebeple asırlık camialar borç batağına saplanarak ya amatör liglere düştü ya da anonim şirket olarak şahıslara satılmış durumdadır. Türk futbolunda bu bilançolar ile uzun vadede yola devam etme imkanı kesinlikle yoktur. Gelir ve sürdürülebilir bir borçlanma dengesinin oluşturulmasına, tasarruf sağlayıcı önlemlerin uygulanmasına yönelik bir çalışmaya ve gelecek için planlama yapılmasının zaruri olduğu kanaatindeyim. Özellikle takımlardaki giderler mümkün olduğunca kısılmalıdır. Şampiyonluk, Avrupa kupalarına katılım veya ligine göre play-off hedeflerine ekstra primler verilerek oyuncu ve teknik heyet hatta kulüp personeli teşvik edilmelidir. Gelir getirici sponsorluklara önem verilmelidir.
Sizce başarının sırrı nedir ? Bir takım başarılı olmak için neler yapmalıdır ?
Her sezon liglere onlarca takım katılır ve bir kaçı dışında neredeyse hepsi başarısız olur. Bunun sebebi ise anlamak isteyenler için çok basittir. Para harcamak çok önemlidir ve tek başına başarıyı size getirmez. Kurumsal yönetim anlayışı ve akılcı bir planlama günümüzde camiaları ayakta tutan en önemli dinamikleridir. Belli bir sistemi olan ve zamanı iyi kullanan takımların şansı her zaman daha fazladır. Sezon planlamalarını, teknik ekip seçimlerini, iç ve dış transferlerini en erken, en hızlı, en profesyonelce yapan takımlar başarılı olur. Bu doğrultuda takımlar bu saydığım etmenleri ne derece uyguluyorsa o ölçüde başarı şansları olacaktır.
Alt liglerin sesi olma adına yıllardır mücadele veren bir avuç spor adamından biri olduğunuzu tüm kamuoyu biliyor. Alt liglerimiz Türkiye’de neden önemsenmiyor ?
Türk futbolunda gözardı edilmiş, unutulmuş ve “üvey evlat” konumunda yaşamlarını sürdürme savaşı veren alt liglerimizden yıllardır yakından takip ettiğim bir konudur. Malesef neredeyse tüm futbolseverlerin gözü Süperlig’e takılmış durumda. Zira her yıl milyonluk bütçeleri ile boy gösteren ancak Avrupa kupalarında boyunun ölçüsünü alan büyük takımlarımızı herkes iyi derecede biliyor ve takip ediyor. Alt liglerimizde ki kulüplerimiz borç batağında ve tek gelir kaynakları Spor TOTO gelirleri ile TFF Sponsorluk gelirleri. Birde kulüp başkanlarının ve yöneticilerinin yaptığı bağışlar. İçlerinde şanslı olanlar; belediye ve devlet destekli olarak üst liglere çıkabiliyor. TFF derhal alt liglerde oynayan takımlara gelir oluşturma projeleri hayata geçirmelidir. Böyle devam ederse birçok takım transfer yapamayacağı gibi transfer yasağı alacak ve daha kötü günler yaşayacaktır. Gelişim ve değişim tabandan-tavana olmalıdır ki kalıcı olsun. Avrupa’da ses getirecek başarıları kalıcı olarak istiyorsak buna TFF 2.Lig, 3.Lig ve Bölgesel Amatör Liglerimizi geliştirerek başlamalıyız. Futbolda gelir dağılımı adaletli sağlanmadığı için 100 yıllık kulüpler malesef bugün amatör kümede oynuyor.
Sizce altliglerdeki takımların en önemli sorun ve eksiklikler nelerdir ?
Açıkçası bu sorunun cevabını sayfalarca yazıyla ancak cevaplayabiliriz. En basit ifadeyle cevap olarak “ekonomi” deyip geçebiliriz ancak bu kolaya kaçmak olacaktır. Samimi fikrimi söylemek gerekirse en büyük sorun “amatör zihniyetle” yönetilmeye çalışılan profesyonel takımlar diyebiliriz. Bir çok camia gelişigüzel ve kişilere dayalı sistemleriyle yönetilmeye çalışılıyor. Kurumsallık ve istikara önem verilmiyor. Camia olma kültürü ve refleksleri unutuluyor. Futbol takımlarının büyük çoğunluğu futbolun içinden gelmeyen ve futbol ile ilgisi olmayan yöneticiler tarafından idare ediliyor. İş ehline teslim edilmiyor. Kulüplerimiz futbol yönetiminde kurumsallaşamıyor. Kişisel hırs ve kaprisler ile takımlar dibe vuruyor. Sonuç ise çok net.... camialar için kaybedilen zaman, umut ve paralar. En sonunda ise ekonomik çöküş ve başarısızlık.
TFF 2.Ligi ve alt ligleri yakından takip eden bir spor adamı olarak Kırmızı Grubu yorumlayabilirmisiniz?
2.Lig Kırmızı Grup açıkcası ligin favorilerinin buluştuğu çok zor bir grup olarak dikkatleri çekiyor. Lig bu gruptaki takımlar için bu sene çok ateşli geçecek ve sıkı maçlar izleyeceğiz. Şampiyonluğun en güçlü adayı diyebileceğimiz bir takım yok aksine “takımlar” var. Doğru planlama, teknik ekip ve kadro mühendisliğinde ön plana çıkan, 2.lig özelinde çok kaliteli ve bütçesi yüksek kadro kuran takımlar var.
Kısaca hazırlık ve transfer döneminde ön plana çıkan takımları analiz edersek; bu sezon TFF 2. Ligde şampiyonluk hedefleyen ve dış transferde yaptığı takviyelerle kadrosunu güçlendiren Afjet Afyonspor grubun güçlü takımlarından olarak ön plana çıkıyor. Sezonun flaş takımı Bodrumspor’da ligin bu sezon en iddialı takımlarından. Yaptığı güçlü transferler ile dikkat çeken Muğla temsilcisi şimdiden transfer döneminin şampiyonu olmuş durumda ve ligi domine etmeye adaylar. Çorum FK’da bu sezon Ligin önemli takımlarından bir tanesi olacak. Ligin önemli takımlarından yer alan Hekimoğlu Trabzon bu sezon şampiyonluk favorileri arasında yer alıyor. Sakaryaspor ise Türkiye’nin köklü ve büyük camialarından biridir. Yüsek bütçeli kadrolarıyla ve transferleri ile tüm dikkatleri üstlerine çekmeyi başardılar. Geçen sezon kılpayı kaçan şampiyonluğu bu sezon kaçırmamak için ellerinden geleni yapacaklar.
Bu sene Sarıyer Spor Kulübü’nün şansını nasıl görüyorsunuz ? Neredeyse 20 senedir şampiyonluk gelmemesinin sebepleri sizce nelerdir?
Sarıyer Spor Kulübü Türkiye’nin köklü ve büyük camialarından biridir ve marka değeri yüksek değerli bir camiadır. Maalesef bu büyük camia uzun yıllardır yanlış yönetim ve planlama sonucunda alt liglerde mücadelesini sürdürüyor. Sarıyer Spor Kulübü bu sezona yeni yönetim, yeni teknik ekip ve sil baştan yeni bir kadro ile başlıyor. Yeni kurulacak ekibin ne denli başarılı olacağı soru işareti olarak gözüküyor. Ben prensip olarak her sene 15 oyuncu gönderip yerine 15 oyuncu alınmasına karşıyım. Transfer yapmak çok ciddi bir iştir. Transferi sadece ilgili teknik ekip yapmamalıdır. Sezon içinde olası bir teknik ekip değişikliğinde bunun sancılarını çokça çektik. Kulübün profesyonel anlamda oyuncu izleme tarama komitesinin olması gerekmektedir. Transferler bu oluşturulacak havuzdan yapılmalıdır. Yönetim kurulu işin ehli, para verecek, zaman ayıracak kişilerden oluşturulmalı. Sarıyerin eksiklerini konuşacaksak buna özel bir röportaj yapmak gerekebilir...Şuan için bu konulara girmenin bir faydası olacağını düşünmüyorum. Yine de özetle bu sezon tecrübesi ve camianın büyüklüğü ile üst sıraları zorlayacak bir takım izleyeceğimiz gönlümden geçiyor. Sarıyerli olarak şampiyonluk görmek istiyoruz. Tek arzumuz başarılı bir takım izlemek.
Gelelim sorunuzun ikinci kısmına bence bu kısım bu sezonki performanstan çok daha önemli bir konu... Yıllardır camia olarak hissettiğimiz en büyük eksiklik tam anlamıyla birlik olunmamasıdır. Camia olma reflekslerimizi malesef kaybettik. Sarıyer’de sevgisizlik ve negatif düşünce tarzı kulübümüzün önünü tıkayan yegane manevi faktörlerdir. Sadece tenkit etmek ile başarının geldiği hiç görülmemiştir. Çözüm yollarını hep birlikte bulmalıyız. Başarı istiyorsak topyekün birlik beraberlik şart. Camia olarak seferberlik ilan etmeliyiz. Sarıyerin en büyük markası Sarıyer Spor Kulübüdür. Sarıyer Spor Kulübü, tüm Sarıyer’in ortak paydasıdır. Sarıyer için kibrimizi, kişisel hırslarımızı, sorunlarımızı ve egolarımızı bir kenara bırakmalıyız. Sarıyer halkı artık net adımlar görmek istiyor, projeler duymak istiyor. Sarıyer Spor Kulübü gibi köklü ve mazisi başarılarla dolu bir kulübün tekrar eski günlerine dönebilmesi için hepimizin elini taşın altına sokmasının vakti çoktan gelmiştir.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01