İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Müdürlüğü, kuraklıkla beraber barajların çevresinde oluşan bataklıklarda gerçeği aratmayan kurtarma tatbikatı gerçekleştirdi. Tatbikat gereği bataklığa batan vatandaşı kurtarma çalışmaları havadan görüntülendi.
İstanbul Valiliği (AFAD) İl Afet ev Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Doğada Arama Kurtarma (DAK) ekibince kuraklıkla beraber baraj çevrelerinde oluşan bataklık, balçık oluşmuş baraj, gölet, akarsu yatakları gibi yerlerde olası bir mahsur kalma durumuna yönelik kurtarma tatbikat gerçekleştirildi. Alibeyköy Barajında gerçekleşen tatbikatta senaryoya göre bir vatandaş suyun olmadığı bataklığa battı. İhbar üzerine olay yerine AFAD ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler, önce çevre güvenliği aldı, ardından palet ve tahta parçalarını koyarak mahsur kalan vatandaşın bulunduğu alan ulaştı. Daha sonra tahtalar üzerine tripot yardımıyla makara sistemi kuruldu. Daha sonra ekipler, makara yardımıyla bataklıkta mahsur kalan vatandaş kurtarıldı. Ekiplerin gerçeği aratmayan kurtarma çalışmaları havadan dronla görüntülendi.
Kurtarma çalışmaları ile ilgili bilgi veren AFAD Doğada Arama Kurtarma ekip Amiri Bilal Öztürk, “Öncelikle mevzuatımızda ve valiliğin belirlemiş olduğu bölgelerde yasaklı alanlarımız var. Bu yasaklı alanlara vatandaşlarımızın girmesinin tehlikeli olduğunu, girdikleri zaman hayati riskler taşıyacaklarını bildirmek istiyorum. Burada bir vatandaşımız bataklık bölgeden saplanmış vaziyette kalmış. Bizler yakın zamanda görmüş olduğumuz vakalara baktığımızda bu sene içerisinde 2 tane bataklıkta kazazedemiz mevcut. Bu kazazedelerimiz, girilmesi yasak olan bölgelere girdiği için kendilerine hayati tehlikeler oluşturmaktadırlar” dedi.
Yapılan araştırmalara göre dünyada bataklıkta herhangi bir ölüm kaydına ulaşılmadığını aktaran Öztürk, “Başımıza böyle bir şey geldiği zaman, yanlışlıkla böyle bir bölgeye girdiğimiz zaman öncelikle yapmamız gereken, çok fazla çırpınmamamız gerekiyor. En hızlı şekilde kurtarma ekiplerine bilgi verilmesi ve doğru bilgi aktarılması gerekiyor. Bizler olay yerine intikal ettiğimiz zaman kazazedeye müdahale aşamasında bu şekildeki bataklık bölgelerde geniş yüzeyler oluşturmamız gerekiyor. Çünkü bataklık bölgelerde kum tanecikleri ve su tanecikleri olabiliyor. Bazen de balçıklar ve killi topraklar olabiliyor. Bu kirli topraklar, yapışkanlık ve vakumlama özelliği taşıyor. Bu sebepten dolayı da dikey yönden batmalar oluşuyor. Bataklıklarda insan yoğunluğunun, bataklık yoğunluğundan daha küçük olduğu için tamamen batmayla karşılaşılmamış. Ama yine de riskli bir durum. Öncelikle bu tür kazalar başımıza geldiği zaman, çok fazla hareket etmeden dizlerimizin üzerinde geri şekilde oturarak geniş yüzeyler oluşturmamız gerekiyor ve kurtarma ekiplerini beklememiz gerekiyor. Çok fazla hareket edersek bataklığa daha fazla batma eylemi oluşacaktır. Balık tutmaya geliyorlar, tel örgüleri geçiyorlar” diye konuştu.
Vatandaşların riskli alanlara dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, “Riskli bölgeler olduğu için buralara girilmemesi gerekiyor. Yağışlar azaldığı zaman mevsim geçişlerinden dolayı zaman zaman bakıyoruz ki su çekilmeleri oluyor. Su çekilmelerinden sonra bu tür bataklık bölgeler oluşmaya başlıyor” şeklinde konuştu.