Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları Genel Müdürlüğünün Acil Durum ve Kurtarma Yönetimi Direktörü Hans Das, Türkiye’de yaşanan depremin son yıllarda yaşanan en büyük depremlerden biri olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’na bağlı Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları Genel Müdürlüğünün Acil Durum ve Kurtarma Yönetimi, Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türk gazetecileri ağırladı. Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerin ardından faaliyete giren ve deprem bölgesini Copernicus uydusu ile izleyen merkezin çalışmaları hakkında bilgi verildi. Acil Durum ve Kurtarma Yönetimi Direktörü Hans Das yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaşanan depremin çok büyük bir deprem olduğunu ifade ederek, depremin sonuçlarını trajedi olarak nitelendirdi. Depremden hemen sonra Türkiye’nin talebi üzerine birçok AB ülkesinin arama-kurtarma ekiplerinin yola çıktığını bildiren Das, eş zamanlı olarak uydudan alınan görüntülerle bu ekiplere destek verildiğini söyledi.

"Türk makamları ve AFAD’la birlikte çalışıyoruz"
Bilgilendirme sırasında arkasında eş zamanlı olarak deprem bölgelerinden görüntüler bulunan Das, Türkiye’nin depremin hemen ardından başlayan arama-kurtarma sürecini çok iyi yönettiğini aktararak, AB ülkelerinden giden ekiplerin koordinasyon içinde AFAD ve diğer yetkili mercilerle işbirliği içinde enkaz bölgelerine intikal ettiklerini bildirdi. Zamana karşı yarışıldığını hatırlatan Das, “Bu zamana karşı yapılan bir yarış. Hava şartları da etkiliyor. Bu iki üç gün çok kritik bir süre’’ ifadelerini kullandı.

"Çalışmalarımız alternatif değil tamamlayıcı"
Türkiye’nin talebiyle kontrollü ve eşgüdümlü bir çalışma yürütüldüğünü belirten Das, yapılan çalışmaların Türkiye otoritelerinin çalışmalarına alternatif bir çalışma olmadığını bu çalışmaların takviye ve tamamlayıcı mahiyette olduğunu açıkladı. Türk makamlarının izin verdiği kadar çalışmaların devam edeceğini ifade eden Das, Copernucus uydusundan havadan alınan görüntülerin kriz koordinasyonu kapsamında Türk yetkililerle paylaşıldığını belirterek, "Ne yazık ki göçük altında kalan kişilere dair veri elde edemiyoruz’’ dedi.