Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni korona virüs tedbirlerinin ele alındığı Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bir yıl boyunda dünyanın ortak gündeminin pandemi olduğunu belirten Bakan Koca, “Pandemi davranışları gözden geçirmemizi sağladı. Virüsün bulaştığı kişi sayısı dünya da 69 milyonu buldu. Halende devam ediyor. 1.5 milyonu aşkın insan Covid-19 nedeniyle hayatını yitirdi. Yeryüzünde bu hastalıktan bağımsız hiçbir ülke kalmamıştır.
Aldığımız önlemler gelişini geciktirmiş ve başlangıçta başarılı bir dönem geçirmiş olsak da bu seyir de kurtulabilmiş değiliz. Pandemi mücadelesinden itibaren Bilim Kurulu yol göstericimiz olarak önemli katkı sağlamıştır. Pandeminin ülke içine yönelik alınan kararlarda ve uygulanan tedbirlerde bilim kurulumuzun çalışmaları ve önerileri yönlendirici olmaktadır” şeklinde konuştu.
“Nisan ayına göre günlük vakasında 5 kattan fazla vefatlarda yüzde 55 artış var”
Sağlık Bakanı Koca, Nisan ayında önemli bir artış gösteren bulaştırma hızlılığını alınan tedbirler sayesinde bir nebze kontrol altına alındığını ve yaz aylarının dalgalı bir seyirde nispeten daha kontrollü yaşandığını aktardı. Türkiye'de son birkaç ay içinde vakaların arttığını vurgulayan Bakan Koca, şu ifadelere yer verdi:
“Havaların soğuması, insanların kapalı ortamda kalması çok hızlı bir alevlenmeyi yüz yüze getirdi. Test kapasitemizi artırdık. Bugün itibariyle toplam test sayısı 20 milyonu buldu. Pozitif vaka sayışımız 1.5 milyonu aştı. 15 bine vatandaşımızı kayıp verdik. Ülkemiz de bundan önceki nisan ayına göre günlük vakasında 5 kattan fazla vefatlarda yüzde 55 artış var.
Durumu kritik illerden başlayarak valilerimiz sağlık müdürlerimiz ve halk sağlığı başkanlarımızla her gün online görüşüyor ve durumu yakından takip ediyoruz. Filyasyon ekiplerimizi artırıyor personel ve araç yönünden destekliyoruz.
Bu illerin umumi hıfzıssıhha kurullarının gerekli ek tedbirlerin alınmasını sağlıyoruz. İhtiyaç gördüğümüz zamanlarda ulusal kaynaklarımız harekete geçirip test laboratuvar hastanelerimizin alt yapısını güçlendiriyor. Yoğun bakım araç ve gereçlerimizi temin ediyoruz. Sağlık çalışanlarımızın nasıl bir yükün altında olduğunu biliyorsunuz görüyorsunuz. Hastanelerimiz sağlık çalışanlarımız gittikçe artan bir yükü göğüslemenin çabalamanın içinde yoğun bakımda hastalarımız çok yoğun bir savaş veriyor.”
“Sınırlı sayıda ilimizde yüksek risk halen devam etmektedir”
Bakan Koca, bazı illerde vakaların arttığı uyarısında bulundu. Yatan hasta sayılarının artmakla birlikte bazı illerde bu durumun daha belirgin olduğunu ifade eden Koca, “Doğrudan müdahale ile birçok ilimizde artış kontrol sağlanmış olsa da en ufak bir gevşemeye tahammülün olmamızın gerektiğini belirtmek isterim. Sınırlı sayıda ilimizde yüksek risk halen devam etmektedir.
Bu illerimizin valileri halk sağlığı müdürleri çalışanları halen online görüşmeler devam etmektedir. Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu'da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız ciddi yük altında. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep'te vaka artışı düşmeye başladı. Bu durum yansıdı ancak yatan hasta yoğun bakım açısından devam etmektedir” açıklamasında bulundu.
“Kapalı ortamlarda bulaşma kaçınılmaz”
Kapalı ortamların bulaşmayı kaçınılmaz kıldığını belirten Koca, “Soğuk iklim şartların hakim olduğu bu dönemde kapalı mekanlarda bulunma zorunluğu daha çok artıyor. Kalabalık ortamlar bulaşmayı kaçınılmaz kılmaktadır. Özellikle bulunduğumuz mekanların yeterince havalandırılmasını gereğine dikkat çekmek istiyorum. Etkilin korunmanın sadece kendimize değil içinde bulunduğumuz topluma ve özellikle hayatlarını ortaya koyarak bizim için mücadele veren sağlık çalışanlarına karşı sorumlu olduğumuzu ifade etmek isterim” dedi.
"Kademeli olarak şimdilik 50 milyonluk doz gelecektir"
Bakan Koca, sokağa çıkma kısıtlama konusuna uyan vatandaşlara teşekkür etti. Aşı konusunda Türkiye standartlarına uygun olabileceği diğer alternatif aşılar içinde görüşmelerinde devam ettiğini vurgulayan Koca, “Etkili tedbirlerin uygulanmasında ısrarcıyız. Çünkü henüz pandemiden kurtulabilmenin başka bir yolu yok. Önümüzdeki günlerde bu tedbirlere aşıyı da eklemenin yolundayız. Daha etkili bir koruma aracı olduğu bilinen aşı geliştirme çalışmaları için bizimde içinde olduğumuz bir çok ülke kaynaklarını seferber etmiş durumdayız. Dünyada yürütülen çalışmaların pek çoğu başarısını kanıtlamış değildir. İlaç ve aşı geliştirmenin doğal seyri budur. Kendi çalışmalarımız bir yana etkisi ve güvenirliğini kanıtlamış aşılara en erken süre şekilde erişebilmenin gayreti içindeyiz.
Dünya tüm aşılara odaklanmış durumdadır. Ülke olarak ekonomik yükünü dikkate alınmaksızın güvenirliği etkisi kanıtlanmış ülkemiz şartlarında en kolay en yaygın uygulanabilen aşılardan başlayarak alternatif aşıları temin etmek için yoğun bir gösterdik. Halende görüşmelerimiz devam ediyor. İnaktif aşısını sözleşmesini imzaladığımızı duyurmuştuk. Önümüzdeki günler de dağıtımın yapılması planlandı. Kademeli olarak şimdilik 50 milyonluk doz gelecektir. Yeni ve daha ucuz bir teknoloji olan ve insanda ilk defa denenen mRNA aşısı için görüşmelerimiz devam ediyor. Orta ve uzun dönem sonuçları henüz bilinmemektedir. Daha geç olarak teminatı yapılmasının ötesinde sınırlı miktarın üstünde temin garantisi verilememektedir ancak bu konuda görüşmelerimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Türkiye standartlarına uygun olabileceği diğer alternatif aşılar içinde görüşmelerimiz devam ediyoruz” diye konuştu.
“Aşı, korunmada diğer tedbirlerin yanında elimizi güçlendirecektir”
Çalışmaların olumlu sonuç verirse Nisan ayında Faz-3 ve yaygın uygulama aşamasına geçebilmeyi umduklarını belirten Koca, “Kendi bilim adamlarımızca yerli aşılarımızdan en önde olan aşımızın insan uygulamalarından Faz-1 çalışmalarını tamamlamak olduğu kamuoyuna bilgisi dahilendir. Çalışmalar olumlu sonuç verirse Nisan ayında Faz-3 ve yaygın uygulama aşamasına geçebilmeyi umuyoruz. Önümüzdeki günlerde uygulamaya başlamayı umduğumuz aşı korunmadan diğer tedbirlerin yanında elimizi güçlendirecektir. Bu konuda bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak kalarak, halk sağlığını önceleyerek bilgisini paylaşan bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize, toplum önderlerimize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
"Ülkemiz standartlarına uygun bulunduğu takdirde erken kullanım izni verilecektir”
Aşıların teslim aldığında öncelikle uluslararası akreditasyonu olan halk sağlığı ile tıbbi cihaz ve ilaç kurum tarafından Türkiye'ye ithal edilen diğer tüm ilaçlar gibi incelemeler yapılacağının bilgisini veren Koca, “Yaptığımız sözleşme gereği önümüzdeki hafta içinde ilk kısmını beklediğimiz aşı inaktif virüs aşısıdır. Şuanda klinik çalışmalara devam eden yerli aşımızda aynı teknolojiye sahiptir. İnaktif diye tabir ettiğimiz aşı farklı hastalıklarla ilgili aynı aşı özelliğine sahiptir. Uzun önem güvenirliğe sahiptir. Bu tür. Aşıların depolanmasında gerekli lojistik imkanlarımız ve yaygın yapılmasında alt yapımız hazır durumdadır. Daha önce paylaştığımız bir bilgiyi tekrarlamak istiyorum.
Aşıyı teslim aldığımızda öncelikle uluslararası akreditasyonu olan halk sağlığı ile tıbbi cihaz ve ilaç kurum tarafından ülkemize ithal edilen diğer tüm ilaçlar gibi incelemeler yapılacaktır. Bu incelemelerde aşıların güvenirliği testlerini olumlu çıkması ve sonuçlanmakta olan Faz-3 çalışmalarının erken sonuçlarının açıklanmasına takiben veriler ilaç ve tıbbi cihaz kurumu tarafından değerlendirecek. Ülkemiz standartlarına uygun bulunduğu takdirde erken kullanım izni verilecektir. Aşıların uygulanmasına bu aşamadan sonra geçilecektir” dedi.
"Aşı 14-21 gün arayla 2 doz halinde uygulanacaktır"
Bilim Kurulunca çeşitli nüfus grupları arasında enfeksiyon kapma, ölüm oranı riski göz önüne alınarak belirlenen önceliklere göre aşılama yapılacağı bilgisini veren Sağlık Bakanı Koca, “Bu aşamaların hızlı geçilebilmesi için elimizdeki bütün imkanları değerlendirmeye çalışacağız. Aşı 14-21 gün arayla 2 doz halinde uygulanacaktır. Aşı kampanyası kapsamında vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecek ve başta aile sağlığı olmak üzere sağlık kuruluşlarımızda yapılacaktır. Aşı yaptıran vatandaşlarımızın sisteme aşıyı yapan kuruluşumuz tarafından kaydedilecektir. Böylece test sonuçları ve temaslılarda olduğu gibi aşılı olan vatandaşlarımız merkezi veri tabanından takip edilecektir” açıklamasında bulundu.
“Gelişmeler umutlarımızı erkene çekiyor”
Ayrışarak, rekabet ederek salgına karşı başarılı olunamayacağını ifade eden Koca, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu mücadeleyi aksatacak her türlü davranış, açıklama, iddia biraz daha enerji kaybına, fazla çaba harcamamıza yol açmaktadır. Bu ay başı itibariyle başlayan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisi yakından takip edilmektedir. Henüz daha başlangıcındayız. Daha önceleri ortalama 10 yıl sürede gerçekleşen aşı çalışmaları 1 yıl gibi kısa süreye sığdırılmıştır. Bu gelişmelere milletçe ayak uydurmamıza bağlı. Gelişmeler umutlarımızı erkene çekiyor. Umutlarımızın hayata geçmesi hep birlikte hareket etmemizle mümkün olacaktır. Bir salgın hastalık döneminin içinden geçiyoruz. Sevdiklerimizi elimizden alan, aramıza mesafeler koyan salgının yönetiminde başından beri birlikte hareket etmenin önemine işaret ettim. Hiçbirimizin taraflı bir tutum sergilemeye hakkı yok.
Ayrışarak, rekabet ederek salgına karşı başarılı olamayız. Salgın yönetimini etkin şekilde sürdürmek ve milletçe bu illetten kurtulmak için birlikte hareket etmeliyiz. Siyasi mülahaza ve her ne olursa olsun başka saiklerle salgının yönetimini tehlikeye atmaya hiçbirimizin hakkı yoktur. Ortak bir savaş içindeyiz, böyle tavırların, bu tür çıkar grupları dahil kimseye faydası yoktur, hele siyasi hesapla davrananlara hiç faydası yoktur. Salgının seyrini netleştikçe fırsat kollayanların, iştahı kabaranların, politik malzeme çıkarmaya çalışanların saylısı artış gösteriyor. Sizlerden ricam, kesinlikle salgının siyasi alana çekilmesine müsaade etmemenizdir. Salgın hastalıkla mücadele taraflı tarafsız herkesin destek olması, milli seferberlik halidir. Hesaplaşma kaygısı ve güdüsüyle mücadelemize halel getirmeyelim. Bu ulusal anlamda milletçe hepimizin, küresel anlamda insanlığın mücadelesidir. Mücadele ancak birlikte kazanılır.”
“Aşının doğrusu zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz”
Aşının zorunlu olup olmayacağının sorulması üzerine cevap veren Bakan Koca, “Aşının doğrusu zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok, vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yaygın yapma hedefindeyiz. Süreçte vatandaşımıza aşının güvenilirliği ve etkinliği net izah edilirse, ben birçok kimsenin bu noktada farklı yaklaşacağına inanıyorum. Birçok kimsenin özellikle yaptıracağına inanıyorum. Çünkü biz inaktif aşının, ölü virüs aşısının yıllar boyu geçmişte bilinen bir yöntem, uzun vadeli yan etkilerinin ne olduğunu bildiğimiz ve bu anlamda daha güvenilir bulduğumuz bir aşı olduğu için vatandaşımıza da etkinliği konarak, Çin Sinovac zannediyorum 1 hafta içerisinde Faz-3 çalışmasını açıklamış olacak” diye konuştu. Ayrıca aşı yapılan kişilerin E-Nabız sistemine de işleneceğini vurgulayan Bakan Koca, aşı yapılmayan kişiler için herhangi bir HES kodu uygulaması gibi bir düşüncenin şuan olmadığını söyledi.
“1 hafta 10 gün içerisinde ara değerlendirmesini hepimiz bilmiş olacağız”
Türkiye'de hali hazırda Faz-3 çalışmaları devam eden ve 50 milyon doz sipariş edilen Sinovac aşısının ilk sonuçlarının gelip gelmediğinin sorulması üzerine cevap veren Bakan Koca, “1 hafta 10 gün içerisinde ara değerlendirmesini hepimiz bilmiş olacağız. Şuana kadar 4 bine yakın kişiye aşının yapıldığını, kimisine de ikinci dozun yapıldığını ve şuana kadar herhangi bir ciddi yan etkinin olmadığını söyleyebiliriz bu da son derece önemli bir durum” dedi.
“Şuan pandemi yılı olmasına rağmen yüzde 98'lere varan oranda aşılamayı becerebilmiş bir ülkeyiz”
Aşının öncelikle sağlık çalışanlarından başlanacak şekilde 4 aşamada vurulacağını hatırlatan Koca, “Özellikle aşıyı yaparken, inaktif aşıların 2 ile 8 derece arası korunabilirliği, grip aşısı gibi olduğu için ve bu anlamda alt yapımız da çok müsait olduğu için ve birinci basamak sağlık hizmetlerimizin de çok güçlü olmasıyla, Türkiye'de birçok ülkeden farklı bir şekilde daha yaygın olarak bu aşıyı yapabileceğimizi söylemek istiyorum. Biz çocukluk çağı aşılarımızda, şuan pandemi yılı olmasına rağmen yüzde 98'lere varan oranda aşılamayı becerebilmiş bir ülkeyiz” diye konuştu.
“Zannediyorum 2-3 gün sonra yani 3-4 gün içerisinde aşı ülkemize gelebilir”
Aşıların geleceği tarihin netleşip netleşmediğinin sorulması üzerine cevap veren Koca, “Aşı daha önce 11 Aralık'tan önce gelecek demiştim. Zannediyorum 2-3 gün sonra yani 3-4 gün içerisinde aşı ülkemize gelebilir. Tüm izinleri alınmış oldu. Geldikten sonra da 2 hafta Halk Sağlığı ve Türkiye Tıbbi Cihaz Kurumumuzun laboratuvarında iki hafta güvenlik testleri yapıldıktan sonra kullanıma geçilmiş olacak” açıklamasında bulundu. Ayrıca Bakan Koca, Aralık ayında gelmesi planlanan 20 milyonluk siparişin, 3 milyon dozluk ilk partisinin önümüzdeki günlerde geleceğini söyledi.
“Şu an görünen bu kısıtlamaların yer yer sonuç verdiği yönünde”
Geçen hafta başı başlayan tedbirlerle birlikte gelecek hafta sonuçların daha net görüleceğini vurgulayan Koca, “Şu an görünen bu kısıtlamaların yer yer sonuç verdiği yönünde. Tam değerlendirmek için gelecek hafta daha net söylemek mümkün. Farklı bir tedbir olursa bunu öneri olarak almış oluruz. Şu an yeni bir kısıtlama için eken olduğunu, gelecek hafta bu konuyla ilgili salgının seyri belirleyecek. Şu an için alınan kararların, uygulanan kısıtlamaların erken dönemde de olsa yer yer sonuç verdiğini rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.
“Yılbaşıyla ilgili, yılbaşı gecesi dahil olmak üzere kısıtlamaya tabi”
Yılbaşı gecesinde herhangi bir kısıtlama olup olmayacağına cevap veren Koca, “Yılbaşıyla ilgili, yılbaşı gecesi dahil olmak üzere kısıtlamaya tabi. Ama gün sayısının artıp artmama durumunu gelecek hafta sonuçların ve salgının seyri belirleyecek. Ama gecenin zaten kısıtlama içerisinde olduğunu söylemek istiyorum” diye konuştu.