Damat ve gelinlik yerine tulumlarını giyip mutluluğa ‘evet’ dediler

Eyüpsultan’da daha önce nikah tarihi alan çift korona virüs nedeni ile mutluluklarını ertelemedi. Eyüpsultan Belediyesi Nikah Müdürlüğü’ne başvuran çift, damat ve gelinlik yerine tulumlarını giyip, maske, eldiven ve koruyucu gözlüklerini de takıp, kendi kreasyonlarını oluşturup mutluluğa ‘Evet’ dedi.
Eyüpsultan’da bir nikah töreni alışılmadık görüntülere sahne oldu. Daha önce aldıkları nikâh tarihini değiştirmeyen Selin Ayhan (25), Doğan Mert (28) çifti, korona virüsün mutluluklarının engel olmasına izin vermedi. Evlenmek için Eyüpsultan Belediyesi Nikah Müdürlüğü’ne başvuran çift, damat ve gelinlik yerine tulumlarını giyip, maske, eldiven ve koruyucu gözlüklerini de takıp, kendi kreasyonlarını oluşturup nikah masasına oturdu. Çiftlerin, şahitler dışında hiç kimsenin kabul edilmediği nikahları, nikah memuru Gamze Çelik tarafından kıyıldı. Nikâhta, gelin ve damat gibi şahitler ve evlendirme memuru da maske takarak virüse karşı önlem aldı.

“Bizim için de hoş bir anı oldu”
Nikâh tarihlerini çok önceden aldıklarını ve bu planın dışına çıkmak istemediklerini ifade eden Doğan Mert, bu zor günlerde kendileri için hoş bir anı olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Bizim için bir anı oldu. İleride çocuklarımıza ve torunlarımıza, ‘Nikahımızın kıyıldığı o günlerde korona virüs diye bir salgın vardı. Biz de nikahımızı bu şekilde kıymak zorunda kaldık’ diye anlatacağız. Ailelerimizin de yanımızda olmasını isterdik ama iki şahit dışında kimse içeri alınmadı. Düğünümüzü ise 30 Mayıs’ta yapmayı planlıyorduk ama sanırım Eylül ayına ertelemek zorunda kalacağız.”

“Aşk işte böyle bir şey demek istedik”
Kendileri ve yakınları için bu nikahın hoş bir anı olduğunu belirten Selin Ayhan ise duygularını şu sözlerle ifade etti:
"Sonuçta hayatınızda bir kere bu anı yaşıyorsunuz ama bizimki maalesef tüm dünyayı etkileyen bir virüs salgınının yaşandığı bir zamana denk geldi. Nikahımıza kimsenin katılamayacak olması da bizi üzdü. Biz de bu şekilde giyinerek herkese güzel bir anı bırakmak istedik. Ayrıca çocuklarımıza, torunlarımıza ‘Biz karantina günlerinde evlendik, aşk işte böyle bir şey demek’ istedik.”