"Erkeklerde kanser ölümlerinin yüzde 35’i, kadınlarda yüzde 15’i sigara nedeni ile oluşmaktadır"
İlk defa sigara deneyen her üç kişiden birinin bağımlı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ali Tunç, "Bu bağımlılığı sigara içindeki nikotin yapmaktadır. Sigara sayısı ve içim süresi arttıkça bağımlılık artmakta ve zararlı etkileri de zaman içinde belirginleşmektedir. Erkeklerde kanser ölümlerinin yüzde 35’i, kadınlarda yüzde 15’i sigara nedeni ile oluşmaktadır" dedi.
Medicana Kadıköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Tunç, sigaranın zararlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Sigara ve tütün bağımlılığının ne yazık ki tüm dünyada ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyleyen Dr. Tunç, "Dünyada yıllık 5 milyon ölüm, ülkemizde de en az 100 bin ölüm sigaraya bağlı hastalıklar sebebi ile oluşmaktadır" dedi.
"Erkeklerde kanser ölümlerinin yüzde 35’i, kadınlarda yüzde 15’i sigara nedeni ile oluşmaktadır"
Dr. Tunç, sözlerine şöyle devam etti: "Sigara içimi ile vücutta hemen hemen etkilenmeyen organ ve doku yok gibidir. Sigaranın alım yolu olan dudak, ağız, dil, gırtlak, akciğerler ile kalp ve dolaşım sistemi olmak üzere tüm organlarda hasar bırakabilmektedir. Erkeklerde tüm kanser ölümlerinin yüzde 35’i, kadınlarda yüzde 15’i sigara nedeni ile oluşmaktadır. Kadınlarda sigara içme oranının giderek artması gittikçe bu farkı kadın lehine artırmaktadır. İnsanlarda görülen en ölümcül kanser olan akciğer kanserinin yüzde 90 sebebi sigara kullanımıdır. Ayrıca ağız, dil, gırtlak, yutak, yemek borusu, pankreas, böbrek, mesane, prostat kanseri gibi hastalıkların riski sigara ile 30 kat artmaktadır".
"Kalp krizi riskini 10 kat artırır"
Sigaranın akciğerlerdeki KOAH hastalığı sebebi olduğunu söyleyen Dr. Tunç, "Kalp krizi riskini 10 kat artırır. Damarlarda sertleşme yapar, beyin damarlarını tıkayarak inme (felç) riskini belirgin artırır. Peki zararları bu kadar açık ortadayken, hatta sigara nedeni ile KOAH hastası olmuş, yaşam kalitesi oldukça düşmüş insanlar bile neden hala sigara içmeye devam etmektedir. İşte burada devreye; sigarayı bırakınca ortaya çıkan bazı nikotin yoksunluk belirtileri (huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, ağız boğaz kuruluğu vb.) girmektedir. Sigarayı bırakma aşamasındaki zorlanma kişilik yapısı veya iradesizlik olarak algılanmamalıdır. Bu durumu tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul etmek gerekir" diye konuştu.
Dr. Tunç, sigara bağımlısının bırakmaya karar verdiğinde kendi başına zorlanıyorsa bir hekimden yardım alması gerektiğini söyleyerek, "Hekim kişiye uygun nikotin replasman tedavisi, ağız yolu ile alınan bazı medikal ilaçlar ve gerektiğinde de psikolojik destek sağlayabilir" dedi.
Dr. Tunç, sigara bırakmak isteyenlere şu tavsiyelerde bulundu:
"Kişinin sigarayı bırakmak için özel bir gün belirlemesi yardımcı olabilir. Sigarayı bıraktıktan sonra hatırlatıcı eşya (çakmak, kül tablası) ve ortamlardan uzak durması gerekir. Bol sıvı tüketilmesi, egzersiz ve doğa yürüyüşleri faydalı olacaktır. Ertelenen uğraşı veya hobileri yeniden başlanabilir veya yeni hobi edinilebilir. Aileden ve çevreden destek alınabilir. Zaman zaman oluşacak ani sigara içme krizleri için derin nefes egzersizleri, çiğ sebze ve meyve tüketimi, duş alımı uygulanabilir. Sigara bırakılması ile oluşacak iştah artışı ve kilo alımı kişiyi korkutmamalıdır. Unlu ve yüksek kalorili yiyecek ve içecekler yerine daha hafif olanlar tercih edilmelidir. Sigara bırakıldığında artık yeniden başlamam diyerek tek bir sigara içimi bile denenmemelidir. Zorlanma aşamasında sigarayı bırakınca vücutta oluşacak olumlu etkileri düşünerek kararlılık arttırılabilir ve bu durum kişiye güç verir. Elektronik sigara veya ısıtılmış tütün ürünleri bir sigara bırakma yöntemi değildir. Çünkü bunların içinde de nikotin bulunduğundan bağımlılığı devam ettirmektedir. Ayrıca içinde ağır metaller, nitrozamin, polisiklik hidrokarbonlar gibi çok sayıda zararlı madde bulunmaktadır".