3 puan kazandıktan sonra konuşmanın güzel olduğunu söyleyen Terim, “İnşallah her hafta kazançları konuşuruz” derken, zirveye yaklaşmanın da kendilerini mutlu ettiğini ifade etti.
Süper Lig’in 20. haftasında Kayserispor’u Adem, Donk ve Feghouli’nin (2) golleriyle 4-1 mağlup eden Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Rakiplerin kazanıp kaybetmesinden ziyade önemli olanın kendilerinin kaybetmemesi olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Terim, “Yoksa rakipler kaybettiğinde siz de kaybederseniz bunun bir esprisi yok. Bunun teknik yanı, taktik yanı bir tarafa, böyle zamanlarda işin psikolojisini yönetmek kolay değil. Beraber oynamayı, birbirine güvenmeyi, birbiri için oynamayı bugün gördük. Zirveye yaklaşmak bizi mutlu ediyor. İkinci yarı başlarken rakiplerin kredisi bizde yoktu maalesef. Geriye dönüp ‘Şu maçta son dakikada şunu yedik, böyle oldu’ gibi konuşmanın da manası yok. Kayıpsız gitme mecburiyeti kolay bir psikoloji değil. Oyuncularımı tebrik ediyorum, iyi başladılar ikinci yarıya. Galatasaray bu tip geriden gelmelere alışkın. Ümit ederim aynısı olur ama kolay değil” dedi.
Her teknik adamın her sezon gönlünden belli şeyler geçtiğini ifade eden Terim, “Gönül ister ki hiç kaybetmeyelim ama çok kolay değil bu. Uçurumun kenarındasınız, en ufak beraberlik ya da mağlubiyet sizi uzaklaştıracak. Bir kredi kazandık ama biz kazanarak en üste çıkmak istiyoruz. Rakiplerin çok olması da işin zorluğunu artıracağı gibi keyfini de artıracaktır. İkinci yarıda şu bir gerçek ki, herkes çok ciddi hazırlanmış, herkes takviyelerini yapmış. 3 puanları kazanmak ilk yarıdan çok daha zor. Biz her takıma saygı duyarak oyunumuzu, isteğimizi, coşkumuzu kabul ettirmek istiyoruz. Kimse kaybetmek istemez. Şimdilik sadece kazançları konuşuyoruz ve Allah da bize inşallah sürekli kazançları konuşturur” ifadelerini kullandı.
“Ağlayıp sızlanmaktansa, çalışıyoruz”
Ömer Bayram ve Adem Büyük’ün bu sezon performanslarının iyi olduğunu ifade eden Terim, “Son zamanlarda asist konusunda, ceza sahasına girme konusunda cömert davranıyoruz. Bugün 35 kez ceza sahasına girmişiz ama 11 şut atmışız. Bu sayı az. Belli ki pas devam etmiş ceza sahasında. Ama şut atarak daha çok tehdit etmeliyiz. Sadece görmeden kesilen ortaların dışında, bakarak yapılan hareketli kenar ortalarına da başladık. Ömer’i yeni bir mevki ve yeni bir Ömer olarak seyrettiğimiz için de mutluyum. Adem de tecrübeli ve her zaman görevini yapıyor. Çok memnunum. Daha da yeni isimler çıkacak” dedi.
Galatasaray’ın başında olduğu periyotta sarı-kırmızılı ekibin 951 gol attığı hatırlatılan başarılı teknik adam, “951 gol olmuş. 1000’e yaklaşıyoruz, inşallah bu sezon tamamlarız bu sayıyı” diye konuştu.
Kariyeri boyunca hücumu düşünen bir yapısı olduğunu da söyleyen tecrübeli çalıştırıcı, “İyi bir golcünüz, iyi bir nokta adamınız, hareketli bir santrforunuz varsa bu durum avantajdır ama sadece onunla da olmuyor artık. Özellikle rakip yarı alanda oynama isteğimiz, pasın isabet oranının yüksek oluşu bizi pozisyonlara sokuyor. Falcao isimli bir santrforunuz varsa, dikkatli oynayan bir savunma grubu da olacaktır. Feghouli’nin o noktaya girmesi, Adem’in, Belhanda’nın, Emre’nin girmesi, iki bekin de destek vermesi bize avantajlar sağlıyor. Antrenörlük hayatıma başladığımdan bu yana işin atak kısmına önem verdiğim de bir gerçek. Bir de enteresan sakatlıklar yaşıyoruz. Luyindama’yı öyle bir sıkıntılı anda kaybettik ki. Bir oyuncumuzun ciğeri söndü, Falcao devamlı sakatlanıyor, Monaco’dan memleketine giden Onyekuru sıtma kaptı. Biz de böyle durumlarda başka çözümler üretmeye çalışıyoruz. Ağlayıp sızlamaktansa bu şekilde çalışıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.