"1932 yılından beri yürürlükte olan uygulamaya son verildi"
Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, çocuğun velayet hakkı ve İcra İflas Kanunu’nda yer alan çocuk teslimi ve kişisel ilişkiye ilişkin düzenlemeler hakkında konuştu. Nuhoğlu, “Yapılan değişiklikle artık çocuklar İcra İflas Kanunu kapsamından çıkartılarak, Çocuk Koruma Kanunu kapsamına alındı. Bir başka ifade ile 1932 yılından beri yürürlükte olan uygulamaya son verildi.” dedi.
İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından “İcra ve İflas Kanunu Değişiklikleri Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyum kapsamında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda yapılacak değişiklikler ele alındı. Çevrim içi takip edilebilen sempozyumda “Çocuk Teslimi ve Çocukla İlişki Kurulmasına İlişkin Hükümlerdeki Değişiklikler” ile “İcra Teşkilatının Yapısına, Hacze ve Paraya Çevirmeye İlişkin Hükümlerdeki Değişiklikler” başlıklı iki ayrı oturum yapıldı. Oturumların başkanlıklarını Adalet Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürü Hâkim Niyazi Acar ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Öztek üstlendi. Güney Kampüs Konferans Salonu’nda yapılan sempozyuma Adalet Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürlüğünden Genel Müdür Yardımcısı Hâkim Dr. Ahmet Hasan Kılıç ile Daire Başkanı Hâkim Ahmet Üstünbaş, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanı Ramazan Gürkan, İstanbul Medipol Üniversitesinden Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Müjgan Tunç Yücel ve Prof. Dr. Serdar Kale ile çok sayıda hâkim, savcı, avukat, akademisyen ve öğrenci katılım gösterdi.
“11 kanunda değişiklik yapıldı”
Sempozyumun açış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, 24 Kasım’da kabul edilen 7343 sayılı Kanun ile Yargı Reformu Stratejisi Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer alan hedeflere yönelik değişiklikler olduğunu söyledi. Kanunun 58 maddeden oluştuğunu ifade eden Nuhoğlu şöyle dedi: “Toplam 11 kanunda değişiklik oldu. Bu kapsamda İcra ve İflas Kanunu, Çocuk Koruma Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun, Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun, Devlet Memurları Kanunu, Harçlar Kanunu, Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun, Hakimler ve Savcılar Kanunu, Avukatlık Kanunu ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda değişiklikler yapıldı.”
“1932’den beri yürürlükteydi, son buldu”
Çocuk Koruma Kanunu’nda önemli değişiklikler olduğunu ifade eden Nuhoğlu, şöyle devam etti: “Önceden İcra İflas Kanunu’nda düzenlenen çocuk teslimi Çocuk Koruma Kanunu’nda düzenlendi. Hukukumuzda çocuklara ilişkin tüm hükümlerde ‘çocuğun üstün yararı’ ilkesi uyarınca hareket edilmekteyken, çocuk tesliminin İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmiş olması sebebiyle bazı durumlarda bu ilkeye uygun hareket etmek mümkün olmuyordu. Çocuk teslim edilirken ebeveynler arasında kavgaların çıkması, çocuğun bu kavganın ortasında kalması ve her iki ebeveyn arasındaki ihtilafların büyümesi gibi hususlar çocuğun travma yaşamasına sebep oluyordu. Bir başka ifade ile, 1932 yılından beri uygulanan çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının icra dairelerince yerine getirilmesi uygulamasına son verildi. Bu kararların infazı, icra sistemi dışına çıkarıldı. Çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair görev, icra dairelerinden alınmakta ve Adalet Bakanlığının hizmet birimi olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığına bağlı taşra birimi olan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerine verildi.”
Üç aylık hapis söz konusu
Çocuk teslimine veya çocukla ilişki kurulmasına dair işlemlerin çocuğun üstün yararının gözetilerek psikolog ve pedagog eliyle yapılacağını ifade eden Nuhoğlu, sözlerini şöyle noktaladı: “Çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemler çocuğun üstün yararı dikkate alınarak okul ve kreş gibi sosyal mekânlarda gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda tüm kamu kaynakları kullanılabilecek. Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararları bakımından, bu kararlar yükümlü tarafından rıza ile yerine getirilmezse çocuk nerede bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alınarak hak sahibine teslim edilecek. Bu halde kolluktan yardım istenebilecek ve kolluk birimleri, zor kullanma dâhil bu konudaki talepleri derhal yerine getirecektir. Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesini engelleyenler, ilgilinin şikâyeti üzerine disiplin hapsiyle cezalandırılacak. Disiplin hapsinin süresi, çocuk teslimine muhalefette ve hak sahibinin çocuğu yükümlüye geri getirmemesi/alıkoymasında 3 aya kadar, kişisel ilişki kurulmasına muhalefette ise 3 günden 10 güne kadar olacaktır.”