Döviz alım-satım, repo, faiz, borsa hatta günümüzde altın hesapları yastık altı birikimin kayıt altına alınması adına bankalar mudilerini teşvik etmekte.
Özellikle ülkemizde bankalara yatırılmayan, evlerde saklanan ziynet eşya (yastık altı) olarak tanımlanan değerli eşyalar, birçok ekonomiste makale ve tez konusu olmuştur. Deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğumuz için, büyük bir depremin hem fiziki hem maddi büyük bir kayıp yaratacağı ortadadır. Bundan dolayıdır ki evlerde saklanan ziynet eşyalarının bankaların sunmuş oldukları altın hesaplarına çevrilmesi çok büyük önem arz etmektedir.
Yatırım yapılırken en önemli kıstaslardan birisi; size kısa vadede lazım olmayacak bir birikim ile hareket edilmesidir. Unutulmamalı ki, en büyük mali kayıpları kendisine lazım olan geliriyle yatırım yapmaya çalışanlar yaşamaktadır.
Kripto paralar ise son yıllarda ciddi getiriler sağlarken, birçok kesim de büyük kayıplar yaşamıştır. Bu piyasa diğerlerinden çok farklı ve oldukça risklidir. Riskli olması getirisini yüksek tutmaktadır. Aynı şekilde kayıplarda ciddi boyutlarda olmaktadır. Hiçbir bilgi ve veriye dayanmadan duyum ile oynanır. Bir sabah hesabınıza baktığınızda paranız, yatırımınız yoksa karşınız da hiçbir şekilde yasal mecra da bir muhatap yoktur. Ayrıca bu piyasayı birçok gizli servisin kullandığı yönettiği, buradan bir takım işlemler yaptıkları iddiaları da zaman zaman basına yansımaktadır.
Ülkemizde enflasyonun artmasıyla birlikte çoğu aile bireyinin yaşam boyunca hayali ev sahibi olmak ise günümüz şartlarında oldukça zorlaşmaktadır. Büyüklerimizin de dediği gibi ‘alınmış alınmıştır’ telkinleri yerini bularak, doğru yatırımın esasında konut ve kira artışlarıyla Gayrimenkul olduğunu görmekteyiz. Hükümet bu nedenle konut kredi faizlerini düşürerek, teşvik ederek elinden geldiğince destek olup, kişilerin yatırımlarını yabancı paralara değil gayrimenkullere yönelmesini hedefleyerek bir nebze de olsa ani kur artışlarının önüne geçmek istemektedir.