Meridyen Eğitim Kurumları

Dr. Ahmet Bekaroğlu


SUÇ BİZ MÜSLÜMANLARDA..

Başlıktan hareketle şöyle denebilir, 'Her konuda Müslümanları suçluyorsunuz'. İnanın öyle bir amacım yok. Tek yumruk olamıyoruz, bir araya gelemiyoruz. Bu halimiz, herkes gibi benim de yüreklerimi parçalıyor. Onun için böyle bir ifade kullandım.


 Filistin'in milli kahramanı Heniyye'nin öldürülmesi büyük yankı uyandırdı. Ve herkes gibi ben de derinden üzüldüm. Bu konuda Heniye'nin iyi korunmadığı konusunda bazı kesimlerce İran suçlandı. Bu ayrı bir olay. Bu konuda somut bilgim olmadığı için yorum yapmayacağım. Ancak kanaatim şudur ki, 'İran'ın kasıtlı davrandığı ve Heniyye'nin öldürülmesine göz yumduğu' düşüncesine katılmıyorum. Çünkü İran, Pers İmparatorluğu olarak tarihi derinlikleri olan beş bin yıllık bir devlettir. Böyle bir durumla kendi karizmasını çizdirmez.
      Sorun nerede biliyor musunuz? Sorun sözde İslam dünyası liderlerinde. İki milyar civarında Müslüman bu gezegende yaşıyor ama hepsi bölük pörçük. Bu konuda 'İlmar 84'/Marmara İlâhiyat seksen dört mezunlarından dönem arkadaşımız ki benim sınıf arkadaşım olan Şair Murat Kahraman Bey, kendi feysbuk sayfasında İslam dünyasının oluşturduğu coğrafyayı paylaşarak bölük pörçük oluşumuza ve birlik olamayışımıza dikkat çekti. Murat Kahraman Bey'in bu paylaşımına onun feysbuk sayfası arkadaşlarından Hasan Yaylı, 'Müslümanların yaşadığı topraklar siyonistlerce öyle güzel sürülüp ekilmiş ki bir türlü birlik olamıyoruz. Her bir Müslüman ülkede yüzlerce  sözde gruplar, cemaatlerle paramparça vaziyetteyiz' yorumunu yaptı. 
      Hasan Bey'in bu yorumuna katılmamak elde değil. Siyonistler bizi öyle birbirine düşürdü ki yiyoruz birbirimizi. Bölük pörçük olduk. Yok, 'Hocanın dediğini yap ama gittiği yoldan gitme' gibi abuk sabuk lâflar. Yok 'Benim cemaatim, benim hocam ve efendim seninkinden daha iyi'. Böyle birbirimize kafa tutmalar. 
      Allah da buyuruyor ki 'Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanıp bölünmeyin' (Àl-i İmran Suresi, 103. Âyet). Ama Allah'ı dinleyen yok ki. Biz adeta şöyle demek istiyoruz, Allahım; sen öyle buyuruyorsun ama boş ver, sen anlamazsın bu işten, bu işi biz senden daha iyi biliriz, biz kendi hocamız etrafında toplanacağız. Herkesin sevdiği bir hoca var. Ne kadar hoca o kadar cemaat ve o kadar bölünmek demek.
      Başlığı 'Suç Biz Müslümanlarda' diye attım. Şundan dolayı. Birlik olamıyoruz. Allah'ı dinlemiyoruz ki onun dini etrafında toplanalım. Biz hocalarımızın etrafında toplandığımız için ne kadar hoca varsa o kadar da cemaat ortaya çıkıyor. Hocalar öğretici olacak ama ortak paydamız İslam Dini, Kuran-ı Kerim ve Hz Muhammed Aleyhi's Selàm olacak. Ama biz diyoruz ki, 'gel benim hocamın etrafına'.  Öbürü diyor ki 'gel benim hocamın etrafına'. Yani ne kadar hoca varsa o kadar da cemaat var, o kadar da bölünmek, bölük pörçük olmak var. Müslümanların birbirini sevmediğini ve cemaatler arası kavga ettiğini gören siyonistler de, 'nasıl olsa bunlar bir araya gelemezler' diye düşünerek vuruyor ve bizi katlediyorlar. Bizler de iki milyar İslam Dünyası olarak seyrediyoruz. Çünkü bizi bir sürü gruplara ve cemaatlere bölerek zaten bizi birbirimize düşman etmişlerdi.
      İki milyar müslüman olarak bir araya gelsek onların bizi katletmeye cesaretleri olmaz. Àmiyâne ifade ile, biraz sıkar. Ama biz birbirimizi yiyoruz. Onlar da bundan cesaret alıyor. Var mı cemaatler arasında kavga? Tabi ki var. Adam kendi cemaatin dışında diğer cemaate selam vermiyor, ondan alış veriş yapmıyor, arkasında namaz kılmıyor, camisine gitmiyor. Böyle Müslümanlık var mı ya? Bizi bu halde guruplara kim böldü? Siyonist de bunu görüyor zaten. Diyorlar ki, 'bu Müslümanlar birbirlerine düşman. Ne kadar cemaat oluşturdum, o kadar onları böldüm'. İşte bu halimizden cesaret alarak geliyor ve bizim din kardeşimizi katlediyor. Bu cinayetlere sesimiz de çıkmıyor. Bu arada Mehmet Akif konuyu ne güzel dile getirmiş.
   'Sen, ben desin efrad aradan vahdeti kaldır, Milletler için işte kıyamet o zamandır'.
    Herkes bir tarafa çekerse, birlik ve ittifak kaybolur ve sonuç da böyle olur. Müslümanları bir arada tutacak hilafetin de ilga edilmesi, en büyük yanlışlardandır. Elbette iyileri tenzih ediyorum. Ancak yahudi devlet adamlardan birisi söylemişti ya, 'Türkiye'de ve İslâm Dünyasında şu kadar cemaati biz kurduk'. Bu söz de yabana atılmamalı.
      Tekrar ediyorum. Suç, Allah'ın dediğini reddederek Kur'an etrafında değil de, sadece kendi hocasının ve cemaatinin etrafında toplanarak bölük pörçük olan ve siyonistleri cesaretlendiren biz Müslümanlarda. Yine de geleceğe Mevlâna'nın ifadesi ile, 
      'Görelim mevlâ neyler, 
       Neylerse güzel eyler'
diyerek bakalım. 
       Çünkü Mehmed Âkif her halükârda bizlere, 
'Ye's öyle bir bataklıktîr ki, düşersen boğulursun,
Allah'a sarıl sımsıkı, seyret ne olursun?'
diyerek ümitsiz olmamamayı ve karamsarlığa düşmemeyi tavsiye etmiştir..

Ahsen Güzellik Merkezi