Sanki büyük bir yıldız doğacakmış ve yetişecekmiş gibi babamla Hacı Amca bana nasihat etmişlerdi. İstanbul'a gidince Fatih Çarşamba Fethiye'de, sonra da Pendik ve okul futbol takımlarındaki oyunadım. Tonya'daki çocukluk günlerimizde mahalleyi toplar, düzlük alan az olduğu için 'Bizim Düz'de, 'Aşağıdaki Çayır' dediğimiz sazlık alanda ve 'Biberoğun Düzünde kıyasıya maçlar yapardık. Biberoğun düzündeki maçlarımız kış mevsiminde daha çok olurdu. Çunuka'daki Dere Camii'nden cuma namazından çıkardık. Eğer devam etseydi büyük futbolcu olacak olan Mehmet Cemal Köksal Bey'in öncülüğünde önce koşarak bir metre boydaki karı düzler, sonra da iki saatin üzerinde maç yapardık. Bu sırada arsa sahibi hanımefendi gelir bizi kovalar, biz dağılır kafullarla arasına gizlenir, o gittiğinde tekrar gelir ve oyunumuza devam ederdik. Geçende Mustafa Ağabeyim bana 'spor yazmam' konusunda bana kızıyor ve 'ilâhiyat alanından ayrılmmamamı' istiyor dediğimde, Akçaabatlı hemşehrim menajer ve eski futbolcu Mustafa Üçüncü Ağabey de kendisini kastettiğimi sanarak 'ben öyle bir şey dememiştim, sadece görüşlerine katılmıyorum' demişti. Ben de kendisine bana ağabeyim gibi yakınlığını hissetmenden dolayı teşekkür ederek Büyükçekmece'deki Mustafa ağabeyimi kastetmiştim demiş ve söz konusu yorumuma 'Son Defa Yazıyorum' diye başlık atmıştım. Mustafa ağabeyim de bana yorumunda, 'hadi son olsun bakalım' diye bir cümle ile imalı bir cevap vermişti.
Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray'ın oynadığı maç eksiksizdi. Ama bize göstermesi gereken bir sarı kart dışında sıfır hata ile maçı yöneten bir Fransız hakem vardı. Dün akşam Fenerbahçe'nin maçında ise Hollandalı hakem son dakikada penaltıyı vermedi. Ben de şöyle dedim. madem ki şorttan ve formadan çekmek sorun değil, o zaman niye vara gidiyorsun?
Bugün Sarıyerimizin Vanspor ile oynadığı maça gittim. Maç TRT Spor ve yayıncı kuruluş tarafından da verildi. Çok heyecanlı bir maçtı. Ben maçları sakin seyrederim ama daha maçın başında dışarıdaki arkadaşlar 'ekranlardasınız, kameraya yakalandınız' diye mesaj atınca hareketlerimize biraz daha dikkat ettik. Şeref tribününde biraz daha disiplinli olmak lazım. Geçen hafta Keçiörengücü'ne karşı çok kötü oynamıştık. Bugün de yenilirsek tamamen psikolöjimiz olumsuza dönecekti. Vanspor'un seyircisi de geldiği için güvenlik tedbirleri üst düzeydeydi. Ama korktuğumuz gibi olmadı. Çünkü bugün sahada müthiş bir Sarıyer vardı. Lig ikincisi olan Vanspor neye uğradığını şaşırdı. Görevini yapmayan futbolcumuz yok gibiydi. Sağdan Mustafa Camara'nın getirip Dembeleye bıraktığı topu o da Fransız on numaranıza çıkardı. Anziani de sol ayağıyla içeriye plaseledi. Vanspor 61 numaralı futbolcusu Ömer Faruk tahrik ederek bizim orta sahada 8 numara oynayan genç Muhammed'in oyundan attırmayı başardı, çirkefliklerine devam ettiği için ikinci yarı o da çift sarıdan atılmalıydı. Ama hakem kartlarını bize saklamıştı. Devreyi üç net fırsatı değerlendiremeyince 1-0 önde bitirdik. İkinci yarıda eksik olduğumuz için biraz geri çekildik ve kontra oynamaya başladık. Sol kanattan yaptığı atakta Vanspor bir penaltı kazandı. Brezilyalı 10 numaraları Jeferson beraberliği sağladı. Mustafa Camara'ya atılan uzun topla ceza sahasına girdi ve plase bir vuruşla topu çataldan içeri gönderdi ve 2-1 öne geçtik. Aynı şekilde bir sonraki aynı pozisyonda hakem çift sarı'dan Camerayı dışarı attı ve bu sefer 9 kişi kaldık. Maçı 65 dakika 10 kişi, yarım saat de 9 kişi oynadık. Bu nedenle kalan sürede doğal olarak kapanıp kontra çıkmayı tercih ettik. Servet Hoca bugünkü maçı sıfır hata ile yönetti. Dembele'yi forvetten asıl mevkii kanata alıp sol kanat oyuncumuzu da santrafor mevkini aldıktan sonra rakibin dengesi bozuldu. Servet Hoca'nın eksik kaldığımızdan sonra uyguladığı strateji de muhteşemdi.
Mustafa Üçüncü.ağabey bana maç biter bitmez bana, 'Servet hocayı iyi tanırım, çok başarılıdır, sen beni dinle, Sarıyer haftaya Serik'i de yener ve yukarıya oynar' diye mesaj attı. Ben de doğru söylüyorsun, sana katılıyorum, teşekkür ederim diyerek kendisine cevap verdim.
Evet Sarıyer'e bu ligde oynamak yakışıyor. Bu sene bu ligde kalalım, seneye de süper lig yolunda oluruz. Müthiş bir maçtı, sanki lig maçı değil de bir final maçı oynamış gibi bir gün geçirdik. Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Mustafa Ağabeyim kusura bakmasın. Huyum ne yapayım? Sarıyer olunca buna engel olamadım..



