Meridyen Eğitim Kurumları

Dr. Ahmet Bekaroğlu


Prof. Dr. Zeki ARSLANTÜRK DE VEFATVETTİ

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültemiz'in sosyoloji anabilim dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Zeki Arslantürk de vefat etti. Vefat nedeni de meret hastalık kanser.


  Prof. Dr. Zeki Aslantürk Trabzon Of'ludur. Eyüp Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi sosyoloji bölümünü bitirdi. Erzurum Atatürk Üniversitesi işletme fakültesinde öğretim üyesi olarak üniversitede akademik hayata başladı. Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri fakültesi eğitim bilimleri anabilim dalında hocalık yaptı. Burada Doçent oldu. Sonra Bolu meslek yüksek okulunda öğretim üyeliği yaptı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi din sosyolojisi ana bilim dalı başkanlığını ve öğretim üyeliğine yaptı ve burada Profesör oldu. Yaşı dolunca da emekli oldu.
      Zeki Aslantürk Bey Marmara İlâhiyat'a gelişinde Prof. Bayraktar Bayraklı Beyin de bayağı katkısı var. Çünkü Bayraktar Bayraklı bey de aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi sosyoloji bölümü mezunudur. Zeki Arslantürk Bey, görüşlerinde çok tutarlı ve hatırla konuşmayan bir tarzı vardı. Şu cümleyi ondan öğrenmiştim. Bir konuyu müzakere ediyorduk. Ona bir fikri münazara sırasında neler söylediğim anlatılmıştı. O da beni tebrik etmiş ve şöyle söylemişti, 'Kur'an, akıl ve bilim verilerinden ayrılmayan kişinin sırtı yere gelmez'. Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı beyin zirvede olduğu günlerde ona 'Çanakkale başta olmak üzere Anadolu'daki bazı üniversitelere gidip orada önce bölüm başkanı, sonra da dekan olabileceği' konusunda zorlama yapmıştı. Ben de Bayraktar Bey'e, asla olmaz, medya İstanbul'da ve buradan  ayrılmamalısınız'  demiştim. Bu konuşmamız Bayraktar
Beyin odasında gerçekleşmişti.
      Zeki Aslantürk Bey'in odası hem ilâhiyattaki ve hem de diğer üniversitelerdeki akademisyenlerin uğrak yeriydi. Burası çeşitli konuların tartışıldığı mekandı. Yani söz konusu oda, üniversite içerisinde küçük bir üniversite gibiydi. Vakti ile bundan rahatsız olanlar dönemin fakülte dekanı şimdi merhum olan Prof. Dr. Raşit Küçük Bey'e 'bunlara engel olması ve önlem alması' bağlamında zorlama ve baskı yapmışlardı. Dekan Raşit Küçük Bey ise bu çıkışlara, 'Hayır ben onlara kefilim, rahatsız olacak bir durum yok, orada sadece fikir jimnastiği yapılıyor' diyerek engel olmuştu. 
      Ben Zeki Arslantürk Hocamız'ın cenazesinden sabah namazında haberdar oldum. Bu nedenle bugün öğleyin hemen Fatih Camii'ne gittim. Buraları benim İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Haseki Eğitim Merkezi günlerinde kesintisiz on yılımı geçirdiğim tarihi yarımada yani surlar içerisindeki mekanlardan biridir. Elbette bunun dışında İstanbul'da olduğum dönemde zaman zaman gittiğim de bir yerdir. Bugün Fatih Camiine gittiğimde güvenlik önlemleri had safhadaydı. Çünkü namazdan sonra Fatih'ten başlayıp Bayezid'de son bulacak Filistin'e desek yürüyüş ve mitingi vardı. Dolayısıyla cami bahçesi çok kalabalıktı. Yol boyunca çok güvenlik önlemleri alınmıştı. Cenaze namazını kıldık. Cenaze imamı mitingi düzenleyenlere 'cenaze namazını bitirelim, yürüyüş ondan sonra başlasın' ricasında bulundu ve onlar da buna harfiyen uydular.
Zeki Aslantürk bizim din sosyoloji dersimize gelmedi. Din sosyolojisi derslerimize Prof. Dr. Ömer Faruk Harman ve Prof. Dr. Yümni Sezen hocalarımız gelmişti. Zeki Arslantürk bey Marmara ilahiyat'a biz lisansı bitirdikten sonra gelmişti. Kendisi ile yüksek lisans ve doktora döneminde çok özel sohbetlerimiz olmuştu. Benim doktora tezimde de görüşleri ile katkısı vardır. Beni de severdi ve kendisinden bir ahbabımın 'yüksek lisans yapması isteğini' ilettiğimde bunu olumlu karşılamış ve ona Yüksek lisans'a almıştı. 
      Zeki Aslantürk Bey hemşehrimdi. Elbette katılmadığım görüşleri de vardı. Müthiş bir Türk milliyetçisiydi. Ama hiçbir zaman bunu da dayatmazdı. Sosyoloji mezunu olmasının yanında felsefe grubunun diğer derslerinde de söz sahibiydi.
      Bilime verdiği katkılar için kendisine teşekkür ediyor ve Yüce Yaratıcı'dan rahmet diliyorum..

LÖSEV BAĞIŞLARINIZ İÇİN