Meridyen Eğitim Kurumları

Celalettin Küçük


KIZILAY HEPİMİZİN!

11 Haziran 1868 yılında kurulan ve bugün 152 yaşında olan Kızılay geride bıraktığımız bu 152 yıl boyunca Padişahlar, Başbakanlar, Cumhurbaşkanları gördü. 152 yıl boyunca bir çok parti iktidarda oldu, her iktidarın doğasında olduğu gibi kendi dönemlerinde Kızılay'ın başına ve yönetimine kendilerine yakın isimler getirildi.


Bu süreç geçmişte olduğu gibi gelecektede aynı şekilde devam edecek ancak unutulmaması gereken bir nokta varki Kızılay bir kurum olarak varlığını devam ettirecek. At sahibine göre kişner atasözümüzde olduğu gibi kendilerini göreve getiren kişilere ve partilere göre hareket eden yöneticiler her daim olacaktır bu nasıl değişmez bir kuralsa aynı şekilde asla değişmeyen bir kural daha varki, Kızılay'ın asli görevide hiç değişmeyecek. Geride bıraktığımız 152 yıl boyunca gerek ülkemizde, gerekse başka ülkelerde meydana gelen, yüzlerce, sel, deprem, yangın gibi doğal afetlerde mağdur olan insanların yardımına her zaman ilk koşan kurum Kızılay olacak. Bugüne kadar bu kural hiç değişmedi bundan sonrada değişmeyecek. 

Ülkemizde maalesef tepkiler insanların aidiyet duyduğu görüş doğrultusunda gerçekleşiyor. Milli hasletimiz olan sapla samanı ayıramama özelliğimiz böyle durumlarda yeniden nüksediyor. Son dönemlerde Kızılay'ın üst yönetimine olan tepkilerin en büyük nedeni bana göre bu aidiyet duygularından ileri gelmekte yani mensup oldukları siyasal görüşün politikaları doğrultusunda şartlı bir önyargıyla bu güzide kurumumuzun yapmış olduğu onca hayırlı işi görmezden gelmenin başka türlü bir izahı olamaz!

Eleştiri yanlışı doğruya yönlendirme noktasında yapılırsa her zaman iyidir ve olması gereken bir eylemdir ancak sadece muhalefet güdüsüyle hareket edilirse çok büyük bir yanlışa düşeriz. Unutmamamız gereken bir nokta varki, Kızılay gibi kurumlar her ülke için olmazsa olmaz kurumların başında gelir, belki bizim ihtiyacımız olmamıştır ama olmayacağı anlamına gelmez, kan ihtiyacımız olduğu zaman ilk müracat ettiğimiz kurum Kızılay'dır. Allah ülkemizi ve milletimizi esirgesin, bir  doğal afetle karşılaştığımızda yardımımıza ilk koşan kurum yine Kızılay'dır. 

Saygı ve hukuk çerçevesinde kalmak suretiyle eleştiri her vatandaşın en doğal hakkıdır ve olması gerekende budur ancak, yöneticilerine kızarak ülkemiz için hayati önem taşıyan bu kurumu yalan, iftira, hakaret vs. gibi hareketlerle yıpratmak  görevi icabı orada oturan kişilere hiç bir zarar vermez ancak kuruma ve binlerce gönüllüsüne çok büyük zararlar verir, şevklerini kırar. Saygıdeğer bir Muhtarımızın söylediği gibi kişiler ve makamlar gelip geçici, kurumlar kalıcıdır.

Bugün bulunduğu görevlerde oturanların yarın orada olup olmayacağının hiç bir garantisi olmadığı gibi, olası bir siyasal iktidar değişiminde gideceği aşikardır, baki olan Kızılay ve canla başla çalışan milyonlarca gönüllüsüdür.

Aslında bu anlattıklarım hepinizin bildiği gerçekler şimdi bunları yazma gerekçeme geliyorum. Bildiğiniz üzere ülkemiz çok ağır bir pandemi sürecinden geçiyor ve pandemi nedeniyle ülkemizin kan bankası olan Kızılayımızın kan stoklarında ciddi azalmalar söz konusu. Kan stoğunu azami seviyede tutmak amacıyla tüm yurtta olduğu gibi Sarıyer'de de düzenli olarak Kan bağışı için organizasyonlar yapılıyor. Bizde bu organizasyonlara hem destek vermek hemde haber yapmak için mümkün olduğu ölçüde katılmaya gayret ediyoruz. Bir ziyaretimde, Merkez Mahallesinde kurulan kan bağışı çadırında dostlarla sohbet ederken ortamın aniden hareketlenmesiyle baktığım zaman genç bir Kızılay gönüllüsü yavrumuzun baygınlık nedeniyle yerde yattığını gördüm. Hemen Kan çadırında bulunan Doktor ve gönüllüler yavrumuza acil tıbbi müdahalede bulunarak önce çadıra aldılar sonrasında hastaneye göndererek tamamıyla sıhhat bulana dek müşahadee altında tuttular.

Bu yaşanılan kısa süreçte aklıma Kızılay hakkında genel olarak çağımızın en büyük ve etkin mecrası sosyal medyada yapılan olumsuz eleştiriler geldi. Diğer yerler nasıldır bilemiyorum ama Sarıyer genelinde son yıllarda neredeyse hiç esamesi okunmayan Kızılay özellikle pandemi sürecinde çok başarılı işler yapıyor, yaptıkları gıda, hıjyen ve giysi malzemesi dağıtımları olsun, düzenli olarak her hafta sonu yapılan kan bağışı kampanyaları olsun güzel faaliyetlerinde bile olumsuz görüş ve eleştiride bulunan insanların yaptıklarının  sırf muhalefet düşüncesiyle bu güzel işleri görmezden gelerek yok saymaları o baygınlık geçiren yavrumuza ve canla başla çalışan gönüllülere yapılan en büyük haksızlık olduğu düşüncesindeyim.

Hiç bir maddi menfaatleri olmayan, yaptıkları iş için ücret almayan sadece gönüllülük esasıyla günlerce yardım kolisi dağıtan, kan organizasyonlarında saatlerce ayakta kalan, sokak hayvanlarını besleyen bu gönüllü ordusuna haksız eleştiriler yapıldığı zaman haksızlık yapmış olmuyormuyuz? Bir kez daha tekrarlıyorum, Kişiler geçici Kurumlar bakidir, Kızılayı eleştirirken lütfen bu yavrularımızı gözünüzün önüne getirin ve sakın unutmayın Kızılay hepimizin!
Resim