Sarıyer'de yaklaşık 500 bin insan yaşıyor ve bu insanların ortası yok, ya çok zenginler var ya fakirler. Ama bu fakir diye belirttiğimiz kesim TUİK ya da diğer kuruluşların belirlediği ekonomik kriterlere göre değil gerçekten fakir olan insanlar.
Bu insanlar bazen deprem bölgesinden ilçemize yerleşen insanlar oluyor, bazen evi yanan ya da herhangi bir nedenle evsiz kalan, sıfırdan ev düzmeye çalışan insanlar.
Çoğunluğunun evinde yemeye ekmeği yok, elektrik, su, doğalgaz gibi zaruri faturalarını ödeyemiyor ya da ödemekte zorlanıyor.
Sarıyer'in kozmopolit yapısı var demiştik, bu kozmopolit yapından dolayı ilçede bugüne değin önemli sayılabilecek hiçbir olayın vuku bulmamış olması Sarıyer'de yaşanan birlik, beraberlik ve kardeşliğin en büyük göstergesi.
Sarıyer 500 bine yaklaşan nüfusuyla ve Aşiyan'dan Kısırkaya'ya kadar olan sınırlarıyla büyük olduğu kadar küçükte bir ilçe sayılır.
Devletimizin, Kaymakamlık ve Belediye kanalıyla yürütmekte olduğu sosyal yardım faaliyetlerine birde gönüllülük bazında faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilikler var.
Özellikle pandemi döneminde insanların evlerinde kapalı kaldığı, kimsesi olmayan yalnız insanların, işlerini göremeyecek kadar yaşlı olanların, yatağa bağımlı olan insanların acziyet içerisinde yaşadığı o karanlık günlerde, kalplerinin güzelliği yüzlerine yansıyan güzel insanlar ortaya çıktı.
Bu insanlar, Kaymakamlığımızın oluşturduğu Sarıyer Vefa Sosyal Destek grupları vasıtasıyla insanlara yardım ellerini uzattılar, hastalara ilaç, yiyeceği olmayanlara ekmek, su vs. gibi temel ihtiyaç malzemelerini ulaştırdılar.
Karanlık günlerin geride kalmasından sonrada bu güzel insanlar, darda kalan herkese ellerinden geldiğince yardım elini uzattılar ve hayırseverlerle, ihtiyaç sahipleri arasında bir köprü vazifesi oldular.
Hemen hemen her mahallede böyle güzel insanlar ortaya çıktı ve büyük bir özveriyle mahalle sakinlerinin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştılar.
Bu insanlar Mahallelerdeki en büyük yardım organizatörü olan Muhtarlarımız vasıtasıyla ve onlarla koordineli bir şekilde çalışarak ihtiyaç sahiplerine yardımcı oldular.
Bu yardımlar genelde gıda, fatura ödemesi, eşya ve giysi yardımı olmak üzere pandemi döneminden sonrada aralıksız olarak devam etti.
Mahalle bazlı yardım yapanlardan bazıları kişilikleri, güvenirlilikleri ve çevreleri nedeniyle bir adım öne çıkarak sadece mahalle bazlı değil ilçe bazlı, bazıları ise iller arası yardım faaliyetlerinde bulundular.
Bu yazımdaki amacım, bu yardımları kimlerin ve nasıl yaptığı konusunda değil, çünkü gerek mahalle bazlı, gerekse ilçe ve iller arası yardım yapan gerçek ve tüzel kişilikler attıkları her adımı şeffaf bir şekilde yaptıkları için onların kimler olduğu konusunda değil, yazımın başlığını oluşturan 'İYİLİKTEN MARAZ DOĞAR' atasözünün doğruluğunu ispat eden bir olay nedeniyle oldu.
Bu yazımda bahsi geçen kişileri tüm Sarıyer'liler yakından ve çok iyi tanıyor, artık bildiğiniz üzere herşey sosyal medya üzerinden dönüyor, insanlar tüm ihtiyaçlarını buralar üzerinden temin etmeye gidiyor, 'Atmaver' türü gruplar ve sayfalarda binlerce insan ihtiyaçlarını giderebiliyor.
Yazımızın konusuna dönecek olursak, Sarıyer'lilerin ve özellikle Beyaz Martılara gönül verenlerin yakinen tanıdığı tribün lideri Amigo Tarık Öcalan ve Sarıyer'in taksici esnaflarından Volkan Sarıer'in başını çektiği ve tüm faaliyetlerini sosyal medya üzerinden şeffaf bir şekilde paylaşan ve bugüne değin zorda kalmış binlerce insanın, faturalarını ödeyen, evine eşya, giysi temin eden, alışveriş kartları ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayan, üstelik bu yardım faaliyetlerini yardıma muhtaç kişi hangi mahalle sakiniyse o mahallenin muhtarıyla koordineli bir şekilde yapıyorlar.
Yaptıkları hayır faaliyetleriyle tüm gönüllerde taht kuran ve Sarıyer'lilerin tüm benlikleriyle güvendiği ve kefil olacağı bu güzel insanların bugünlerde başı dertte.
Ramazan ayıyla birlikte daha önce yardım alan kişiler ve yardım ihtiyacı olan kimseler Kaymakamlık, Belediye, Muhtarlar ve bu yardımsever insanlara müracaat etmeye başladılar.
Herhangi bir beklenti içerisinde olmadan özel işlerini öteleyerek bu ihtiyaç sahibi kişilere yardım etmeyi görev addeden bu güzel insanların kim olduğu belli olmayan kişi ya da kişilerce şikayet edilmesi üzerine emniyet güçlerince ifadesi alınmış ve yapılan işlemleri mercek altına alınmıştır.
Sosyal Medya platformunda Sarıyer'de yaşayan, daha önce yaşamış ya da gönül vermiş olan insanların takip ettiği sayfa ve gruplarda binlerce insan var ve bu binlerce insan, bu iki güzel insanın yapmış olduğu hayır işlerinin en yakın tanığıdır ve şahididir.
Sarıyer halkı güvenmediği hiç kimseye yüz vermez ve prim yaptırmaz. Sarıyer'linin güvenini kazanan bu iki güzel insanın piyasaya çıktığı ilk günlerden itibaren yaptıkları faaliyetleri sosyal medya sayfaları üzerinden verenle alanı teşhir ve rencide etmeden köprü vazifesini yerine getiren ve bu faaliyetlerini şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşan, bu güvenirlilik ve şeffaflık nedeniyle zekatlarını, fitrelerini ya da talep edilen maddi manevi talepleri hiçbir şekilde tereddüte düşmeden yerine getiren Sarıyer'lilerin bu iki güzel insandan zerre miskal şüphesi yoktur.
Başta Sarıyer'imin sağduyulu mülki amirleri olmak üzere vicdan sahibi herkesin bu iki güzel insana sahip çıkacağına ve karşılıksız yapılan iyiliği cezalandırmayacağına, iyilik köprüsünde bir nefer olan ya da olmayı düşünen insanların şevkini kırmayacağına olan inancım tam. Unutulmasınki Allah her zaman doğrularla birliktedir. Bu sefer iyilikten maraz doğar sözünü yanlış çıkartalım ve iyilik iyidir diyelim.
Yazımı sonlandırırken Volkan Sarıer ve Amigo Tarık Öcalan'a göstermiş oldukları duyarlılık ve fekadarlıklarından ötürü şahsım ve Sarıyer'liler adına teşekkürlerimi sunuyorum.