Dr. Ahmet Bekaroğlu

Tarih: 04.07.2024 00:04

HOLLANDAYI DA YENEBİLİRİZ, ANCAK BİR ŞARTLA..

Facebook Twitter Linked-in

  Bizim Milli Takımımızı da önceki maçlarında kısmen dün akşam ise maçın üçte ikisi oranında takip ettim.
      'Maçları  niye devamlı seyretmedim?' konusuna gelince. Artık futbol maçlarından zevk almıyorum da onun için. Dünya futbolunda yetmişli ve seksenli yıllarda olduğu gibi yıldız futbolcu yetişmiyor. Son yirmi yılın iki büyük yıldızı Ronaldo ve Messi de artık yaşlandı ve refleksleri düştü. Diğer futbolcular ise sıradan. Real Madrid, Manchester City gibi üst düzey takımlar, Latin Amerika ve Afrika'daki iyi futbolcuları toplayarak bir takım oluşturuyor. En iyi futbolcuları bir araya topladıkları için bu takımlar iyi görünüyor. Ancak bu futbolculardan kendi ülkelerinde sadece iki tane var. O ülkeleri tek başına seyrettiğimizde de bir iki iyi futbolcu onlara yeterli olmuyor ve bunun için futbol ulusal takımlar düzeyinde yavan kalıyor. İste Avrupa ve Dünya şampiyonaları bunun için tat vermiyor. Bir antrenör söyledi bana, 'Arda altyapıda benim elime geldiğinde bir yabanci teknik direktöre dedim ki şu anda Türkiye'nin gelmiş geçmiş en yetenekli futbolcusu bizde'.  Ben de bu antrenöre dedim ki; evet Arda iyi futbolcu, onunla gururlanıyoruz, sen yetmişli seksenlii yılların yıldızlarını seyretmedin. Ne Cemil Turan'ı seyrettin, ne Can Bartu'yu seyrettin, ne Yusuf Tunaoğlu'nu seyrettin ve ne de Ali Kemal Denizci'yi seyrettin. Yasin Özdenak'ı da, Sabri Dinoyu da, Şenol Güneş'i de seyretmedin. Ve daha nice yıldız futbolcular var. Bunları da seyretmedin. Ben bunların hepsini seyrettim. O tarihlerde seyretmediģim bir kaç yıldız var ki ben Tonya'dayken onlar futbolu bırakmıştı. Metin Oktay ve Lefter'i bu yüzden canlı seyredemedim. Ama maçlarını radyodan dinledim. Dünya futbolunda niye yıldız yetişmiyor? Eskiden Pele, Bekkembaur,  Mayer Zoff, Cruyf, Gerd Müller, Han, Kempes, Maradona gibi ne yıldız futbolcular vardı. Şimdi ise yok. Şundan dolayı yıldız futbolcu yetişmiyor. Futbolda 'sistemle oynamak' durumu söz konusu olduğundan beri dünyada yıldız futbolcu yetişmiyor. Futbolcuların çoğu düz. Yeteneği olanlar artık antrenörlerinin, 'şu alandan çıkma, şu görevini terk etme' diye baskıları altında olduğu için özgüvenlerini kaybedip yeteneklerini sergileyemiyor ve de bu durum İleride kaybolmalarına neden oluyor. Ancelotti diyor ki, 'ben futbolcularıma bölgelerini söylüyorum, görevlerini hatırlatıyorum ama o bölgelerindeki hareketlerine ve uygulamalarını asla karışmıyorum, çünkü futbolcular bu durumda baskı altında kalıyor ve verimleri düşüyor'. Sistemli oynamak, artık alt yaş gruplarına bile indirgendi. Yani bir takımın futbol felsefesi o takımın alt yapımısıa kadar indirildi. Onun için daha altyapıdan itibaren çocuklar özelliklerini kaybediyor. Oysa ki onlar, bu yaş gruplarında serbest bırakılmalı ki yeteneklerini gösterebilsinler.
      Fikirlerime değer verenler bana 'Avusturya maçı ne olur?' diye soruyorlardı. Çünkü herkesin kanısı, 'Avrupa şampiyonasının en formda takımı Avusturya olduğu' yönündeydi.. Ben bu sorulara Avusturya yeneriz diye cevap veriyordum. Çünkü her ne kadar forumda da olsa geçmişte Avusturyayı epeyce yendiğimiz için bize rakip olamayacağını biliyordum. En son Dünya Kupası'na giderken play off maćlarının ilkinde Avusturya'yı deplasmanda Okan Buruk'un golü ile 1-0 ve benim de gittiğim Ali Sami Yen Stadı'ndaki rövanşta 5-0 yenmiştik. Öyle ki müthiş bir Playoff karşılaşması rövanşında. O gün 'Şenol Güneş için 'sıfır hata ile bir maç yönetti ve iyi bir teknik direktörlük yaptı' şeklinde ortak yorum yapılmıştı.
    Avusturya'yı yeneriz, ne kadar formda olursa olsun derken şunu da ilave etmiştim. Biz ne kadar formda olmasak bile. İtalya, İspanya, Almanya, Fransa, İngiltere ve Portekiz gibi büyük takımların isimlerinden ürküyoruz ve bu takımlara genelde yeniliyoruz. Dün akşamki maçta çok formda olan Avusturya bir defa bizi basit gördü ve çok rahat yeneceklerini düşündüler. Hazırlık maçında da bize 6 tane gol atmaları onları yanılttı. O gün defansın ve kalecimizin çok kötü oynadığını unutmuşlardı. Oyunun başında beklenmedik anda attığımız gol onları şaşırttı. Montella'nın 4 6-0 düzeni ile oynaması bir yere kadar. Ben Hollanda'yı da yenebileceğimizi düşünüyorum. Ancak benim dediğim gibi oynarsa Hollanda maçında belki dokdan dakikayı kaldıramıyor ama altmışıncı dakikadan itibaren Montella'nın Cenk'i oyuna alması lazım. Dün de Salih Özcan'ı oyuna alarak oyuncu değişikliği kontenjanını boşa kullandı.  Aksine Cenk'i santra noktasında tutarak geri gelmemesi konusunda tembihlemeliydi. Çünkü Cenk en az iki kişiyi orada tutarak Avusturya'nın üzerimize fazla adamla gelmemesini sağlardı. Hocanın Kenan'da çok ısrar etmesini anlayamıyorum. Şu anda Kerem ondan daha iyi ama mücadele gücü olarak Kenan'la başlayıp sonra ofans durumunda gol pozisyona girme konusunda bir numaralı olan Galatasaraylı Kerem ile oynaması da doğru. Orada kendisini suçlamıyorum ancak sol kanata  bir çözüm getirmesi lazım. Kenan'ın veya Kerem'in buraya monte edeceği bir başka oyuncunun geri gelerek ya da orta sahayı kalabalık tuttuğunda bir ön liberonun buraya deplase olarak ona destek vermesi gerekir. Çünkü bütün ataklar Ferdi tarafından geliyor. Kaleci Mert Gürcistan ve Çekya maçlarında hatalı goller yemiş olmasına rağmen tecrübesiyle şu anda ön planda ve iyi oynadı. Son andaki kurtarışı da taraflı tarafsız herkesin takdirini ve akışını aldı. Yalnız bu bu yılın yıldız futbolcusu Barış Alper kendisi Galatasaray'a çok katkı verdi ki bu sene transfer yapacağını düşünüyorum. Hem de Avrupa şampiyonasından sonra kesinlikle bir Avrupa takımına imza atar. Barış, sondan ikinci pozisyonunda topu çıkarmayıp da bencil davranıp kuşlara vurması onu kalitesine yakışmadı. Son pozisyonda toplu çekerek şutlaması ve kalecini kurtarması durumuna bir şey diyemeyiz. Çünkü yorulmuştu ancak oradaki şutun yönü kalecinin sağ tarafına olmalıydı. Çünkü bu tercihteki pozisyonlar yúzde doksan dokuz golle sonuçlanıyor.
     Hollanda'yı da yenebiliriz. Ancak dediğim gibi altmıßıncı dakikadan itibaren Cenk mutlaka santrafor oynamalı. Sadece kontra giderek Hollanda'yı yenemeyiz. 4-6-0 sisteminde Real Madrid gibi oynamamız her zaman bizi zafere ulaştırmaz. Çünkü bizim forvette oynayan futbolcularımız, hiçbir zaman Real Madrid'in sprint futbolcuları olamaz.
      Özetle Hollanda'yı da yeneceğiz. Ama bir şartla. O da Cenk'i pivot santrafor oynatarak Barış'ı da sağ kanatta. Çünkü Hollanda üzerimize yüklenirken topu daha iyi kullanır ve Avusturya gibi pozisyonları ıskalamaz.
    Milli takımın mentörleri futbolcularımıza maçtan sonra 'hareketlerine dikkat etmeleri' konusunda uyarı yapmalıdır. Çünkü diğer takımlar elenip gidiyor, biz heyecanımıza kapılarak el kol hareketlerimizle yapacağımız her olumsuz hareket aleyhimize işleyecektir. Çünkü bizim elimizde maçlarımız var. Malüm; hedefi büyüttük.
     Şayet bunları yaparsak;  Hollanda'yı da yener ve mevsimi olmasa da portakal yeriz. 
      Ancak iş ciddiyetini asla unutmamalıyız. Gevşememek, rehavete kapılmamak; şart..


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
... ...