Öncelikle, 4 EKİM HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ KUTLU OLSUN.
Hayvan haklarını korumak isteyen bir gurup 1822 yılında İngiltere de bir araya gelerek ilk hayvan koruma birliğini kurarlar. Aynı amaçla Hollanda da 4 Ekim de Hayvan koruma federasyonu kurularak (1908 ) Hayvanları koruma günü ilan etmişlerdir.
1931 de Floransa da toplanan bu kuruluş Dünya üzerinde yok olma tehdidi altında bulunan hayvan türlerine dikkat çekerek, Dünya da başka canlıların da olduğu ve onlara da saygı duyulması gerektiği konusuna dikkat çekmek için 4 Ekim i Hayvanları koruma günü ilan ettiler
Ülkemiz de Hayvanları koruma Derneği 1908 de kurulsa da, 5199 SAYILI YASA 4 TAKSİTLE ÖDENEBİLEN Kabahatler kanununun çıkıp ta ceza kanununa girinceye kadar ,
Benzin istasyonlarında bile bulunan yaban hayvan koleksiyonculuğu bitinceye kadar,
Sınırlarımız da tutsak yunuslar özgürlüğüne kavuşuncaya kadar,
Hayvanlı sirkler,
Hayvan dövüşleri,
Vb.vb.
Yasalarla yasaklanıncaya kadar, Can dostlarımızın yaşam hakları etkin Yasalarla korununcaya kadar İnsanlık mücadelemiz devam etmelidir.
Bazen düşünüyorum;
Onlar mı , fare ,böcek, yılan, akrep, vsvs hayvanları yok ederek Evrenin dengesini sağlayıp bizleri koruyorlar ?
Yoksa biz mi , bir parça mama ve su ile onları koruyor muyuz?
Hayvan dediğimiz varlıklar,
Çocuğumuzu korurlar ,
Evimizi korurlar
Çevremizi korurlar
Doğamızı korurlar
Stresimizi alırlar vsvs.
Size asla ihanet etmeyen dostlardır.
Dilleri olmadığından asla size karşı çıkamazlar, hoşlarına gitmeyen fikirleriniz olsa da..!
Bu hayvanlar, Gerçek dostturlar en güvendiğimiz insan yani dostumuzdan kazıklanma ihtimalimiz %......ler de iken,Hayvanlardan Dünya kurulduğu günden beri hep sadakat görülmüştür.
Hatta onlara zarar verilmesine rağmen hep sevgi dolu ve inanılmaz bir hoşgörüleri vardır.
Bir dakika önce tekmelediğiniz hayvana elinizi uzatın her şeyi unutup Size doğru gelir. Çocuklar gibi saf ve temizdirler ve de korumasız.
Peki sizler kim siniz?
Çocuklara tecavüz edersiniz…!
Kadınları Öldürürsünüz…!
Yaşlıları döver, zulüm edersiniz…!
Hamilelere zarar verirsiniz…!
Doğayı katledersiniz…!
Çocukların geleceklerini 8/9 yaşında tüketirsiniz…!
Çocuk gelinler edinirsiniz…!
Annenize, Kardeşlerinize, göz dikersiniz, tüm kadınları sürekli taciz edersiniz…!
Hayvanları öldürürsünüz…!
Peki Siz mi İnsansınız?
Acaba İnsanlığı ve dostluğu Hayvanlardan mı öğrensek!
Hayvan diyoruz ama!!! Yukarıdakilere bakılırsa!
Kim Hayvan ? Kim İnsan ?
Özellikle son zamanlar da yapılanlara bakınca…!
Bir zamanlar Shiba diye bir Alman kurdu köpeğimiz vardı. Ruhu ışıklarda olsun . Yitirdik acısı hala içimdedir. Sonrasında bir daha öyle bir kızımız olamadı. O bambaşkaydı… Kızımla oda kapılarımızı evde kapatamazdık. çok kıskanır mıydı? Yoksa güvenlik için mi ? hiç bilemedik ama hep gözünün önünde olacaktık. İkinci kızım gibiydi. Kızımı ne zaman kucaklayacak olsam hemen gelir araya girer mutlaka kendini de bir şekilde sevdirirdi. Karpuz mu yiyoruz ve ona vermedik öylemi? Hiç Şansımız yok elimizden kapar kesinlikle ne yersek tadına bakacak. Kocaman zaten ayağa kalkınca boyu benim kadar. Kızıma şakadan biraz ses yükseltsem hemen boynunu büker araya girer kızım suçluysa onu odasına ittirir. ( Bazen şakadan )Ben sözde haksızlık yapıyorsam öyle bir bakar ki ellerini göğsüme koyarak resmen rica eder o halini görseniz içiniz erir. Deniz ve Duş en sevdikleri günde 10 kez duşa sok, yok demez hatta dışardan gelince ,banyonun kapısını o güzelim patileri ile pat pat döver kapıyı açarız küvete girer ve bekler. ‘’Haydi suyu açsanıza…!’’ Der gibi.
Bir gece setten geliyoruz Malum Bizimkiler dizisinde o zamanlar Gelin Özge olarak oynuyorum. İş bitti. Yazın ortası toplandık saat 2,30 Arabanın camları açık Shiba yan koltukta koca adam gibi oturuyor en sevdiği şey benimle arabada yan koltukta otururken İnsanlar gibi sağ dirseğini cam kenarına koymak ve herkese bunu göstermek .İnsanların ‘’aaa ne şeker şey ‘’ demelerine ise bayılıyor. Gece de olsa aynı şekilde oturuyor ve çok mutluyuz. Ben bu arada radyoyu açtım hafif bir müzik Shibayı görmelisiniz dil 3 karış dışarda, hava 1500 mahallemizin başına girdik. Bir anda sokak köpekleri etrafımızı sardı.
Ama nasıl kocamanlar Camdan girecekler 7/8 adet Ben çok korktum ki korktuğum oldu. Shiba CAMDAN ATLAYARAK HİÇ DÜŞÜNMEDEN İÇLERİNE DALDI. Aklım çıktı tüm sesim ve var gücümle gecenin karanlığında Shiba kızım gel lütfen! Shiba beni duymuyor ya da dinlemiyor söz konusu biz olunca tanımak mümkün değil.
Ben araçtan önce inemedim şaşkınlık ve korkudan. Biraz toparlanınca indim ama gördüğüm sahneye inanamadım. Arkalarından dehşetle bakakaldım. 7/8 Köpek önde Shiba arkalarında bunların hepsini önüne katmış kovalıyor. Aman Allahım Bu kız ne yapıyor parçalayacaklar onu diye panik içindeyim ve deli gibi bağırıyorum Shiba gel buraya! Birkaç dakika sonra gözden kayboldular arabaya atladım arkalarından gideyim dedim. Tam arabayı çalıştırıp o sokağa girdim ki , bir Şövalye edasıyla kızımız geliyor, gülümsüyor ve vakarlı, dil yine 3 metre dışarda nefes kesilmiş ama çok mutlu. ‘’Bak Annem seni korudum’’ der gibi. ‘’ Kuzum çabuk bin arabaya dedim.’’ Biraz gergin ve kızgın bir sesle O ise ‘’sakin bir şekilde korkma artık hallettim’’ der gibi o tatlı bakışını attı ve arabaya yanıma oturdu.
Ben alabildiğince şaşkın hala o 7/8 köpeğin elinden nasıl kurtuldu mantığını arıyorum kafamda ama biraz tatlı fırçamı da attım.
İçimden bildiğim dua ve tüm şükürler dilimde.
Sakın bir daha araçtan atlamak yok tamam mı? O ise Şövalye edasına devam! Eminim anın keyfini çıkarıyor.. Dili olsa ‘’eeee yeter be Annem tamam işte geçti gitti diyecek.’’ Her neyse eve geldik. Shibanın beden kontrollerini yaptım hiç yara bere yok. İnanamadım. Duşu çok sever duş hazırladım duşa soktum hiçbir yerinde tek çizik yok kuruladık kızımla ve bu arada olanları anlattım kızıma o da şaşkın. Shibanın havasıysa görülmeye değerdi olmaz böyle bir güzellik. Kızıma ben anlatırken bir dinleyişi bir bakışları var inanılmaz…!
Her neyse o gece sabahı zor ettim. Hem korku hem de Shiba da tek çizik olmaması çok ilginçti. Sabah olur olmaz Hemen Veterineri aradım. Aldığım cevapsa muhteşemdi. Veteriner; ‘’Hayvan diyoruz ama onların erkekleri çok centilmen. Muhtemelen Shiba dişidir dedi. ‘’ ‘’Evet ama’’ dedim ve şaşkınlıkla dinlemeye devam ettim. Özellikle erkek köpekler dişi köpeklere asla saldırmazlar dişilerine karşı çok centilmendirler ‘’ deyince inanamadım.
Ve o gün onlar mı İnsan Biz mi ? sorusu kafamı allak bullak etti. Onlardan öğrenilecek çok şey var! Ben zaten hayvanları çok severdim ama o günden sonra yaşamımda anlamları çok daha başka oldu.
O Güne kadar Shibaya olan güven ve sevgim o günden sonra çağlayan olmuştu. Shiba; Çocuk, Yaşlı, Genç herkesi ama herkesi çok sever onların durumlarına göre kendini ayarlardı. Sanki bilge bir kişiliği vardı. Çocuklara maskaralık yapar yerlere yatar. Ailemizin büyüğü Babamı görünce kendine çeki düzen verir, Beni görünce gezme vakti geldiğini bilir boynuma atlardı.( Bazen bu yüzden günde 2/3 kez kıyafet değiştirmek durumunda kalırdım )
İşte böyle dostlarım , Bazen birilerine kızınca hayvan diyoruz !!!
Bence dilimize pelesenk olmuş bazı kelimeleri gözden geçirmek gerek.
Bu kadar etrafa ,Doğaya, Çocuklara, Kadınlara, Sağlık çalışanlarına, Yaşlılara, Gençlere, Hamilelere zarar veren yaratıklar varken hayvanları Cümle içinde bile aşağılamak büyük hata!
Hayvanların kimselere zarar verdiği ( ihtiyaç ve onlara zarar verilmesi dışında ) görülmemiştir.
Onların dillerinin olmadığı, yazın sıcağında Sizden bir bardak su bile isteyemezken sebepsiz yere tekmelenmesi taşlanması ( EFENDİM UYUZMUŞ!!!) hangi insanlığa sığar. Haydi yardım etmiyorsunuz bari onlara zarar vermeyin lütfen!
Unutmayın Evrenin dengesini bozarsanız , EVRENİN İNTİKAMI KORKUNÇ OLUR.
Onlarda Sistemin bir parçası.
Büyük Alim YUNUS EMRE ‘’ Yaratılanı severim Yaradan dan ötürü’’ demiş. Umarım artık sürekli birilerine zarar vermekten vazgeçersiniz
Değerli okurlarım; Her şeyin dilediğiniz gibi güzel olduğu günler yaşamınıza güneş gibi doğsun.
