Meridyen Eğitim Kurumları

Celalettin Küçük


GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ!

Son günlerde kısır bir çekişme içerisindeyiz gündem malum koronavirüsü


Sadece ülkemizi değil Dünyanın genel sorunu adı üzerinde Pandemi!

Pandemi  Uluslararası Sağlık Örgütünün kabul ve ilan ettiği şekliyle küresel bir salgına verilen bilimsel ad.

Ülkemizde ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinden günümüze kadar olağanüstü bir hızla artış göstererek vakanın ilk çıktığı ülke olan Çin'i bile geride bırakarak Dünya'da 7 sıraya yükseldik.

Gelinen bu süreçte gözlemlediğimiz şu Hükümet gerek ekonomik, gerekse bilimsel ve ülke gerçekleri doğrultusunda aldığı her kararı aşama aşama ileriye götürüyor.

Böyle yapılmasıda günümüz şartlarında en doğru olanı!

Düşünsenize bir anda ülkeyi 1 ay ya da daha fazla bir sürede tamamen evlere hapis etsek sonuçları ne olur?

Evine ekmek götürmek zorunda olan çalışan, binlerce eleman çalıştıran işveren, yapılan sözleşmeler, verilen taahhütler.

Bu süreç içerisinde olumsuz bir çok şeye şahit oluyoruz, şu anda toplum olarak sadece korona ile değil aynı zamanda cehaletle de mücadele etmek zorundayız.

İlk vakanın duyulduğu andaki insanların alışveriş merkezlerine hücum etmeleri

İlk sokağa çıkma yasağının ilan edildiğindeki kabus gibi geçen 2 saat,

Onca duyuru ve yasağa rağmen insanların, sahil, piknik, spor gibi etkinliklerden vazgeçmek istememesi

Bu süreçte halka şeffaflık açısından yeterince güven verilemediğini düşünmekteyim, halk yeterince enformasyona tabi tutulmadığından dolayı kaos ortamlarının en sevdiği dedikodu mekanizması devreye giriyor ve iş çığırından çıkıyor.

İlçemizde de son zamanlarda maalesef bu minvalde gelişmeler oldu, daha önce yerel basınımızda çıkan bir kaç haber Kaymakamlığın basın açıklamaları ile yalanlandı.

Peki şimdi sormak lazım, Resmi merciler tarafından yoktur, bulunmamaktadır şeklinde açıklamalar yapıldığı zaman bu gerçekten olmadığı anlamına mı geliyor?

Basına değişik kanallardan bir çok haber geliyor, bu gelen haberler tabiri caizse imbikten sızan su gibi en ince detayına kadar araştırılıyor ve basının asli görevi olan kamuoyunu aydınlatma ve bilgilendirme çerçevesinde okuyucuya servis ediliyor.

Basın bunu yaparken hiç bir merciyi, makamı ve kurumu zor durumda bırakmak için ya da halkta panik havası yaratmak için galeyana getirmek için yapmıyor tamamen evrensel habercilik kuralları çerçevesinde hareket ediliyor.

Art niyetli paylaşım, kasıtlı haber yapan yoktur demek mümkün değil ancak şunu ben kendi adıma rahatlıkla söyleyebilirim ki bizim ilçemizdeki basın kuruluşlarının hiç birisi aslı astarı olmayan bir haberi  yayınlamaz! Ancak şuna da dikkat etmek gerek, bu tür haberleri yaparken herhangi bir meslek grubunun ya da lokal adres belirtmemek gerek!

Biraz önce değindiğim gibi bizlere ulaşan her haber yapılmış olsa işte o zaman yetkililerin endişesini anlamak mümkün olur!

Ayrıca şunu da belirtmekte fayda var ki basınımız sadece koronavirüs vakalarını ve ölüm haberlerini okuyucularıyla paylaşmıyor!

Sürecin başından beri büyük bir özveri ile çalışan Kaymakamımız Mehmet Özer koordinatörlüğünde faaliyet gösteren içinde Diyanet, Emniyet Güçleri, Belediye, Muhtarlarında olduğu Sarıyer Vefa Sosyal Destek Grubunun takdir edilesi faaliyetlerini de okuyucularına ulaştırıyor.

Keşke yetkililer, basın kuruluşlarının yayınlarına gösterdiği bu hassasiyeti özellikle sosyal medya mecrasında tamamıyla provoke amaçlı yayın yapan art niyetli kişilere de gösterse ve cezai müeyide uygulasa emin olun halk basın sayesinde en doğru haberleri alır!

Yazımın başında da belirttiğim üzere bu pandemi artık küresel bir sorun bu sorundan dolayı aklı başında hiç kimse ne devlet yetkililerini nede sahadaki uygulama yapan insanları suçlayamaz. Bu nedenle bizlere düşen yetkililerin aldığı kararlara uymak, Sağlık Bakanımız ne güzel izah ediyor, bu virüsle mücadelede iki silahımız var Tedbir ve tedavi bu gücümüzü kullanalım diye

Tedavi boyutu tamamıyla devletin, tedbir ise devletin aldığı kararları uygulamak ve kendi ohalimizi ilan etmek suretiyle bizim tarafımızdan sağlanması gereken

Maalesef yetkililerin yok açıklamasıyla tüm dünyanın başına bela olan bu illet yok olmuyor kısaca Güneş Balçıkla Sıvanmıyor!

Düşünsenize sadece evde kalarak hayat kurtarmak ne kadar basit bir yol. Hayatlarını tehlikeye atarak virüslü insanların tedavisiyle uğraşan sağlıkçılarımızın yaşadığı tehlikenin zerresini hissetmeden sadece evde oturarak hem kendimizi koruyacağız hem de diğer insanların sağlığı ile oynamayacağız.

Ben bu süreçte özellikle dünyadaki gelişmeleri de gördükçe Devletimizin aldığı ve uyguladığı kararları yerinde görüyorum, yeterlimi derseniz bence değil!

Süreçte işinden ayrılan yüz binlerce insanın hayatını bir şekilde idame ettirmesini sağlamak devletin aslı görevi ve Allah için Devletimizde elinden gelen ne varsa yapıyor.

İstanbul valisi geçtiğimiz gün açıkladı üçüncü faz biner liralar ödenmeye başladı yeterli ülkenin ekonomik durumuna baktığımız zaman tabiki yeterli değil zira kirada oturan insanlar var, her ay ödenmesi gereken faturalar var ama şöyle de bir gerçek var Devletimizin imkanı bu kadar

Bu konuya değinmişken hükümet yetkililerine de sitem etmeden olmaz. Belediyelerin halka yardımlarını paralel yapı olarak değerlendirmek ne derece doğrudur bunu da sizlerin takdirine bırakıyorum.

Koronavirüsle mücadele konusunda bazı kesimleri anmamak olmaz, Listenin başında Sağlıkçılarımız var, Sonraki sıralamanın bir önemi yok çünkü  Vefa grubu bileşenleri, Kızılay, Emniyet güçlerimiz, Belediyelerimiz, Muhtarlarımız, Din görevlilerimiz, Kuryelerimiz, Marketçilerimiz, Pazarcılarımız, Eğitim Kurumlarımız liste uzadıkça uzar hepsine yürekten bir alkış borçluyuz.

Biraz uzun bir yazı oldu toparlayacak olursak,

Öncelikle vatandaş olarak bizler devletimizin aldığı her karara uymak zorundayız, hem kendimiz hem başkalarının sağlığı için

Herşeyi  Devletten beklemeden ekonomik durumu iyi olan kurumlar ve insanlar çevresindeki insanları gözetmek zorunda bu noktada tüm dünyaya Sadaka Taşı uygulamasıyla örnek olan Dedeman Cami İmamhatibi Abdulsamet Çakır’ı sevgiyle anıyorum.

Yetkili kurumlar halkı bu süreçte doğru bilgilendirmek ve halkı bilgilendirmek için yapılan yayınları yalan, yanlış, asılsız türü iki satırlık açıklamalarla geçiştirmemeli

İnsanlara doğru bilgiler verilmeliki insanlar tedbirlerini o yönde almalı Sağlık Bakanımız tedbir ve tedavi iki gücümüz var diyor ve haklı halkında bunlara ilave üç gücü var sabır, sukunet ve tevekkül yeterki kullanalım!

En kısa sürede bu sıkıntılı süreci atlatmayı dilerken,  yaklaşmakta olan Ramazan ayınızı tebrik ediyor, Atamızın çocuklarımıza armağanı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımızı tebrik ediyorum.