Meridyen Eğitim Kurumları

Nesrin Akkoç


EMEKLİNİN RÜYASI 5

Merhaba sevgili okurlar, Yine bir rüyaya dalmışım galiba dürtülerek uyandırıldım. Hem de nasıl?


Nasıl mı buyurun hikayemi anlatayım sizlere;

Bu gece nedense aklıma sürü takıldı. Sürüyü bilirsiniz…! 

Hani artık şu meraya girerken, her birinin girişi için 10 tl. alınanlar.

 Sürü işte ,Sürü…! 

Genelde sürülerin başında çoban olur ve köpekler sonra sürünün en iyileri, orta derecede olanları  ve en sonunda UYUZ KEÇİ. Meraya ( Daha yukarılara otların en hasını yemeye )giderken otlamaya bu düzende gidilir. Rüya bu ya meğer ben çobanmışım ve sürüyü otlatmak için meraya gitmek üzere  sürüyü sıralıyorum. Yola koyuluyoruz bayağı bir yol gittikten sonra bir dere kenarında biraz dinlenelim diyoruz. Tam dinlenecekken ( nereden çıktıysa ki buralarda hiç olmazdı )Bayağı bir kurt sürüsünün hışmına,baskınına uğradık.  Boş yakalanıyoruz. O kadar kalabalıklardı ki sürü tarumar oldu. Köpekler parçalandı,  sürünün geri kalanının  hepsi yara bere içinde ben yaralı kurtulmuşum nasılsa, mecburen gücümüzce toparlanıp yola koyulup köye döneceğiz. Artık kimin aklına açlık, mera gelir ki…! 

 Kurtlarsa alacağını aldılar ki defolup gittiler geldikleri yere…!    Genelde az önce saydığım gibi çıkılır dağa , meralara giderken(yani önce çoban, köpekler ,sürünün iyileri, ortaları kötüleri ve en son uyuz keçi ) Tabi biz dağılmış durumdayız sistem değişti ya boşluğu değerlendiren uyuz keçi, sürü tersine dönünce en başa düştü. Rüya bu ya…! Uyuz keçi başa geçti. Nedense ona bir şey de olmadı. Sürünün başında uyuz keçi, arkasında parça parça yara almış koyunlar ve en sonda ben şaşkın, bitap, huzursuz. Nereden çıktı bu kurtlar? Buralarda pek yoktu. Hem de sürüyle…! Bir yandan yaralarımın kanlarını silerken sağı solu da gözetlemeye çalışıyorum. Uyuz keçi en önde hayatının krallığını yaşıyor, şef edasıyla bir alım, bir çalım, uyuzluğunu çoktan unutmuş, yeri göğü ben yarattım diyor. Bir gidişi var gören aslan sanacak sürü arkasında perişan vaziyette devam ediyoruz. Arada bol bol kükremeyi de ihmal etmiyor.Ben yürümekte çok zorlanıyorum. Uyuz keçi gider, biz gideriz bir dönüp arkasına bakmaz, durmaz, en öne geçmenin havasından belli başı dönmüş, kendini gururdan aslan sanıyor. Dağ tepe aşıyoruz . 

Rüya bu ya nihayet köye ahıra kavuştuk. İnsanlar koştular yardıma ama hepsi şaşkın bizim buralarda kurt var mıydı? Sağlıkçı, Veteriner ilaç vs derken birkaç gün geçti. Toparlar gibi olduk. Eh artık Meraya çıkma vakti sürüyü otlatmak gerek derken Uyuz keçi en başta alıştı ya, en önde yerini almış ,havalar 1,500 sanırsın Aslan var sürünün başında. Kaptım sopayı geç bakalım yerine uyuz oyun bitti.

Uyuz pis pis bakıyor umurunda değil. Ben birkaç kez daha geç yerine dedim tık yok. Mecburen elimdeki sopayla dürttüm. Geç yerine uyuzzz. Tadını aldı ya, kendince sorun yaratacak, arızaya bağlamış durumda pis pis bakıyor ( buna haddini bilmemek denir ) GEÇ YERİNE HADDİNİ BİL UYUZ KEÇİ,Sen uyuz bir keçisin 2 saatlik kendini  aslan sandığın zamanı  bir ömür sanma, Duran saat bile gün de iki kez doğruyu gösterir. Krallığın bitti.  Geçmişler ola derken, sanki biri beni sopa gibi bir şeyle dürtüyor o da ne bir uyandım. Yolun kenarında ki banka dinlenmek hava almak için oturmuştum oksijen fazla gelmiş galiba zemin katta ki küflü ev kokusundan sonra bir rahatlamışım ki, yorgunluktan uyuyakalmışım. Gözlerimi açınca baktım ki karşımda bir bekçi…!

Bekçi; kadın nasıl burada uyursun diye bağırıyor. Evin yok mu? Kalk evine git YASSAKKKK!

Ben; uyku sersemi karşımda ki kişiyi çözmeye çalışırken aksanından  fark ettim ki Suriyeli

Tamam ne bağırıyorsun,  aylardır  Corona dan evlerde hapis kaldık, yorgunluk, yaşlılık uyuyakalmışım açık havayı görünce kusura bakma dedim. Adam asık suratlı, ilginç bir tip, bakışı dost gibi değil…!  

Bekçi; Kadın kalk evine, cüzdanını  almışlardır.

Ben ; Oğlum burası Türkiye bizlerde pek yaşlıların bir şeyi alınmazdı. Onlara hürmet saygı her zaman  olurdu. Biz uyusak bile uyanana kadar başımızda beklerlerdi. Bu son demlerde her ne olduysa oldu yaşlı genç dinleyen yok! Büyük ahlak çöküntüsü! Hayırlara vesile olsun bakalım.

Ayrıca bak  bekçi efendi benim cüzdanımı alan atıp kaçar, İçinde para yok ama elektrik, su, doğalgaz, aidat, icra kağıtlarıyla dolu. Paramsa üç kuruş ancak bir ekmek alırsın.  Kısacası bizim gibi emeklinin çantası o hırsızın ancak elini yakar. Neyse kalktım gidiyorum. Ev birkaç yüz metre yürürken düşündüm ne zaman bu hallere geldik, ne oluyor ? neler oluyor? Anlamak mümkün değil.

Bir an rüya geldi aklıma ne garip rüyaydı öyle herhalde üstüm açık uyuduğum için olsa gerek.

Bu günlükte bu kadar.

Yaşamınızda her şey gönlünüzdekiler kadar güzel olsun

Sevgi ve saygılarımla,

Nesrin AKKOÇ

SANATÇI/YAZAR/DCBED KRC.BŞK.