Meridyen Eğitim Kurumları

Celalettin Küçük


DENETİM ŞART!

Halkın geçim sıkıntısını iliklerine kadar hissettiği şu ortamda hükümetin vatandaşları rahatlatmak adına almış olduğu kararların uygulanmasında ciddi sıkıntılar var!


Hükümetin art arda yapmış olduğu zamlardan sonra vatandaşın tepkisini dindirmek ve birazda olsa rahatlatmak adına almış olduğu kararları yine uygulatacak ve denetleyecek olan hükümet bana göre bu görevini yapmakta etkisiz kalıyor!

Şöyle ki en son alınan karardan örnek verecek olursak Temel İhtiyaç Maddelerindeki KDV oranı %7'den %1'e indirildi ancak ne hikmetse bu vatandaşa yansımadı!

Vatandaşlardaki genel kanaat satıcıların fiyatları önce yükselttiği sonra sözde bu indirimi uyguladığı gerçekte ise indirilmiş olmasına rağmen emtia fiyatlarının bir önceki alımlarından daha fazla olduğu yönünde.

Vatandaşlarımızın bu görüşüne bende katılıyorum bugün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. KDV oranı %1'e inmiş olan devamlı aldığım bir ürün aldım fiyatının önceki alışlarımla aynı olduğunu öğrenince neden KDV indiriminin yansıtılmadığını sordum. Aldığım cevap bu ürünü ben %7 KDV ile almıştım, elimdeki bitince yeni aldıklarımı %1'le satacağım oldu! 

Buyurun Cenaze namazına, esnaf gelen zamları elindeki ürünlere anında yansıtırken, indirimleri bir sonraki alışlarında yansıtıyor. 

Bu tip uyanıklıkları önlemenin tek yolu, özellikle ambalajlı ürünlerde barkod bilgileri içine ürünün maliyet ve satış fiyatlarınında eklenmesi olacaktır. Ürünlerin etiket fiyatı üzerinden satışı mecburiyeti getirilirse hem stokçuluk önlenir hem de vatandaşın kazıklanmasının önüne geçilir! 

Birçok üründe maalesef bazı aç gözlü tüccarların zamları bahane ederek fiyatları fahiş sayılabilecek şekilde arttırmalarının elektrik, benzin, doğalgaz ve hammadde girişleri vs. türü giderlerdeki artışlarla izah etmesi gerçekten uzak bir savunmadır.

Buradaki tek amaç daha fazla kazanma hırsından başka bir şey değildir. Şimdi size yufka ile örnek vermek istiyorum. El açması yufka 5 adet genelde bir kiloya yakın geliyor pazarda sabah saatlerinde 15 lira, öğleden sonra 12 lira akşam pazarın toplanma saatinde ise 10 liraya satılıyor, Zincir marketlerde ise makina imalatı ve genelde 7 adet çıkan yufka ise 15.75 Markette el açması 5 adet yufka 955 gr 19 lira. Yufkacıda ise 5 adet yufka 990 gr. 25 lira.

Yufkanın maliyetini oluşturan unsurlar un, su, tuz, maya, pişirme giderleri yukarıda verdiğim  4 fiyattan satılan yufkada aynı malzemelerle aynı şekilde üretiliyor. Pazarcı akşam pazarı fiyatını göz ardı edersek ve  sabah saatlerinde sattığı fiyatı baz alırsak 15 liradan sattığı yufkadan kar elde ediyor? Zincir Marketleri hiç hesabı dahil etmiyoruz! Bakkal 19 liradan sattığı yufkadan kar elde ediyor ve Yufkacı 25 liradan sattığı yufkadan kar elde ediyor! Üstelik burada dikkat edilmesi gereken husus şu Pazarcı ve Marketin sattığı Yufkadan hem Yufkacı hem satıcılar kar elde ederken. Yufkacı direk tezgah satışı 25 liradan aracı karı olmadan kar elde ediyor!

Tamam ülkemizde serbest piyasa ekonomisi var ama Taban ve Tavan fiyatı arasındada 10 lira fark var ve bunlar Temel ihtiyaç maddeleri. Bunları denetleyecek olan Devletin ilgili kurumları değilmidir? Şimdi biz bu yetkili kurumlar görevlerini yapmıyor derken haksızmıyız?

Üreticinin yerinde 3 liraya verdiği ürün şehirde tüketiciye gelene kadar bazen on katına kadar çıkıyor!  Memlekette hal yasası var ancak benimde merak ettiğim bir konu var, küçük esnaf, bakkal, market, manav sebzeyi, meyveyi halden alıyor alışlarının ne kadarı belgeli o da ayrı bir muamma  güya hal çıkışında denetim var ama esnaf bu denetimi bir şekilde geçiyor ve alışlarının tamamı belgeli değil! Zincir marketler üreticiden tüketiciye sloganıyla doğrudan tarladan, bahçeden toptan aldığı ürünleri mağazalarında satıyor bu tırlarla alınan malların hal girişleri oluyormu? 

Vatandaşa ucuz ürün ulaştırılmak isteniyorsa öncelikle Komisyonculuk müessesesi kaldırılmalıdır. Hatırlayın yerel seçimler öncesinde hükümet ilçe meydanlarına tanzim satış çadırları kurdu ve ürünler doğrudan vatandaşlara ulaştırılarak stokçuların beli kırılmaya çalışılmıştı. Bu uygulama o dönemde her ne kadar siyasi bir tartışma konusu olduysa da bence yerinde ve etkili bir uygulamaydı, aynı uygulamalar Tarım Kredi Kooperatifleri ve Tanzim Satış Kooperatifleri vasıtasıyla yeniden yapılabilir. Böylelikle üreticiden tüketiciye aracı olmaksızın daha ucuz ve taze ürünler ulaştırılabilir.

Burada İstanbul Büyükşehir Belediyesinede ayrı bir parantez açmak isterim, İBB, Adana, Mersin ve Antalya Büyükşehir Belediyeleriyle işbirliği yaparak, üreticinin elinde kalan ürünleri alarak vatandaşa üstelik ücretsiz dağıtması çok güzel bir uygulama, İBB bu işlemi yapmamış olsa, üreticinin dalında çürüyecek ürünleri aç gözlüler tarafından yok pahasına alınacak, depolarda muhafaza edilecek ve yüksek fiyattan vatandaşa satılacak. İBB ve diğer belediyelerin işbirliği ile hem üreticinin ürünü değerleniyor hem de vatandaş taze ürünleri ücretsiz alıyor.

DENETİMLER TEKRAR BAŞLAMALI

Önceden İstoç, Rami, Bayrampaşa, Yenikapı  gibi toptan satışların yapıldığı yerlerde Maliye birimleri irsaliye fatura kontrolü yapardı, Köprüde ve Otoyol gişelerinde yol kontrolü yapardı buda esnafın üzerinde bir baskı unsuru oluştuğu için alışlarının tamamında olmasa bile büyük kısmında belge olurdu.

Konuyu dağıtmadan işin özüne dönecek olursak, KDV indirimine ilişkin İlçe belediyeleri zabıtalarını piyasaya salarak etiket fiyat denetimleri yapıyor ancak ben bu denetimlerin dostlar alışverişte görsünden öteye gideceğini sanmıyorum. Çünkü Zabıta sadece raftaki ürünün etiket fiyatını görüyor. Bu iş Maliyenin işidir, mükellefi müşteri olarak görmekten vazgeçmeli ve Maliye asli görevini yaparak tekrar denetimlere başlamalıdır.