Ben Fenerbahçe'nin Mourinho'yu değil de disiplinli bir Alman ya da İtalyan bir teknik direktör getirmesinden yanaydım. Çünkü Mourinho'nun kibirli, kendi başına buyruk ve de Avrupa'da giderek irtifa kaybeden bir teknik direktör olduğunu biliyordum. Fenerbahçe henüz henüz hazır değil. Eksikliklerini giderecektir ama mevcut kadrosu ile de çok düzenli bir görüntü vermiyor.
Galatasaray'da da iki yıl üst üste gelen şampiyonluğun rehaveti olduğu açık. Bu rehavet hem idari ve hem de teknik direktöre yansımıştı. Bu rehavet nedeni ile transferler gecikti. Erden Timur olayı da takımı sarstı. Bu arada Hatay maçında İcardi'nin düşürülmüş olması tartışmasız penaltıdır.
Trabzonspor'a gelince çok donuk oynuyor. Trabzonspor kurulu§undan bugüne kadar süratle rakip kaleye giden bir hızda oynardı. Bir defa Akyazı Stadyumu yanlış konuşlandırılmış. Hüseyin Avni Aker Stadyumu bir kale cadde tarafı ve bir kale de deniz tarafında olmak üzere inşa edilmişti. Trabzonspor'ün şöyle bir uģuru vardı. İlk yarı cadde tarafındaki kaleyi alır, deniz tarafına çok süratle yüklenir ve böylece ilk devrede rakibini ezmek isterdi. Akyazı stadyumunda ise kalenin biri Akçaabat diğeri de şehir merkezi tarafında. Yani Trabzonspor'un uğur kabulüne göre konuşlandırmamış. Aksine kalenin biri ana yol tarafında diğeri de deniz tarafında olmalıydı. Oysa ki stadyum denize paralel olarak inşa edildi. Bir defa transfer yapılırken önce iskelet tamamlanır. Kale, stoper, oyun kurucu, on numara ve santrafor alınır. Diğer taraflara zaten sonradan yama yapılabilir. O tali taraflara kazma adamlar da bulunabilir. Trabzonspor bunun aksini yaptı. Abdullah Avcı'nın 'bu sene çok canlı oynayacağız' diyerek kamuoyunu rahatlatması ama geride kalan maçlarda bunu gösterememiş olması kendisi adına büyük bir eksiklik. Bu konuda adı çıktı ve her olumsuz sonuçtan sonra bunu gündeme getirecekler.
Dediğim gibi Galatasaray için 'Mayıslar bizimdir' inancı var ve bunu çok zaman da gerçekleştirmiştir. Ancak ben de Galatasaray'ın an itibarı ile oynadığı futboldan yeterince memnun değilim. Fenerbahçe de toparlanacaktır ama teknik direktörünün burnunun büyük oluşundan endişem var. Fenerbahçe'nin teknik direktöründe sanki 'ben buraya nereden geldim?' gibi bir hava seziyorum. Umarım ben yanılırım.
Beşiktaş Teknik Direktörü ise, amatör ruhla takımını hazırlamış. İşi çok ciddiye alıyor. Öyle ki oyunu ağırlaştıran Cenk'i bile gönderdi. Beşiktaş takımı defans, orta saha ve ofansıyla bir kompozisyon görüntüsü veriyor. Takımda müthiş bir uyum var.
Bu arada on beş yaşındaki bir kaleciyi Fenerbahçe karşısında oynatma cesaretini gösteren Adana Demirspor teknik direktörünü kutluyorum. Bu cesaret ve güven, işi bitmiş, yaşı geçmiş futbolculara sarılan teknik direktörlerin kulağına küpe olsun.
Elbette erken ama şu anda Beşiktaş hazır oluş itibarı ile bir adım önde...