Rahmetli Deniz Baykal’dan günümüze dek süreci takip ettiğimizde ne gördüğümüzü veya sosyal demokratların ne göremediğini iyi analiz etmemiz gerekir.
Süreç öyle hızlı gelişti ki, Türkiye siyaset dinozorları bir anda diskalifiye edilip, CHP ne olduğu belli olmayan siyaset dışı mihrakların hükmü altına girdi.
Dinozor diyorum bunu kötü anlamda anlamayın, CHP de geçmişten geleceğe taşıyan üst akıl ve siyasetçiler bir anda tasfiye edildi, yerine nereden geldiği kimler tarafından organize edildiği belli olmayan, CHP ne hiç emek vermeyen kişiler siyasete sokulup, kariyer sahibi yapıldı.
Bunların başını Kemal Kılıçdaroğlu çekiyordu. Çok kötü bir bürokratken CHP vekil yapılır, sonra Feto tezgahı olan Deniz Feneri Derneği’ni yok etmek ve Kimse Yok mu Derneğini kurmak için, Almanya’ya gönderilir, Türkiye’de siyonistlerin desteklediği gazeteler yardımı ile Deniz Feneri Derneği Fetocü savcı ve hakimlerin kararıyla kapatılır. Daha birkaç dosya ile desteklenen Kemal beyin yıldızı parlatılır.
Sonra İBB adaylığı derken, Sosyal demokratların lideri Deniz Baykal’a kurulun büyük kumpastan sonra, bir anda CHP’nin başına getirilir..
Kemal beyin CHP nin başına gelmesinden sonra CHP teşkilatların ana omurgasının tek tek yok edildiğini görmekteyiz.
Önce üst akıl tasfiye edildi, daha sonra ilçelerde sosyal demokrat olmayan kişiler yönetimlerde oluşturuldu, ilçe belediye başkanlıklarına bir kaçı hariç, CHP ye emek vermeyenler ile oluşturmaya başladı.
Bunlardan biri de Ekrem İmamoğlu idi.
CHP ile hiç alakası olmayan, Fetönün gazete ve yayın organlarında spor yorumcusu olan bu zat bir anda Beylikdüzü ilçe başkanı ve belediye başkanı olarak karşımıza çıkıyor. Şu anekdotu da düşmeden edemeyeceğim. “İmamoğlu önce Ak Partiye gelir Beylikdüzü Belediye Başkanı olmak ister Ak partiden ret yiyince ibre CHP ye döner .”
Türkiye genelinde Feto nun ayak oyunlarını gören Ak Parti iktidarı önce dersanelerini kapatır, sonra da ülke genelinde ne kadar üst ve alt takımı varsa hepsini ile top yekün mücadeleye başlar.
Kemal beyin CHP si devletin yanında yer alması gerekirken Fetonun yanında yer alır, devlete baş kaldıran ne kadar feto artığı gazeteci, hakimlerini ve savcılarını savunmaya başlar.
Bu detay, Deniz Baykal zamanında şiddetle gerici yobaz dedikleri fetocüları, savunmaya geçmeleri, artık CHP nin ekseninden kaydığın ifadesi idi ancak bunu bir çok sosyal demokrat görse de sessiz kaldılar.
İşte Kemal beyden sonra CHP de hiç uğraş vermeden üst basamaklara tırmanmaya başlayan biri daha ortaya çıkmaya başladı bu Ekrem İmamoğlu’ndan başkası değildi.
Konuşması duruşu söylemi ve eylemlerinin hiç biri sosyal demokrat olmamasına rağmen, bir anda kendini İBB Başkanlığı’nda, buldu. Enteresan değil mi, Tayyip Erdoğan nefreti CHP lileri o kadar kapladı ki, gelecekteki tehlikeyi bile göremediler.
Gündemde yaşadıklarımız herkesin malumu, CHP içindeki iktidar kavgası ayyuka çıktı.
CHP de gecmişi üst akılın gönderilmesi ve bu kongrede Özgür Özel’e CHP nin teslim edilmesi, tesadüfü bir olay mıdır.
Özgür Özel’ in Manisa’ da sade bir hayatı varken ve sosyal demokrat ruh taşımazken bir anda vekillik için Ankara’ya çağrılması, vekil yapılması siyasetin içinden gelmemesine rağmen, onca deneyimli siyasetçilerin yanında Grup Başkan Vekilliği verilmesi, arkadaki güçlerin yeni bir operasyonu değil mi?.
CHP de kurgu hiç bitmedi ve bitmeyecek, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı kursağında kalırken Kemal beyin Cumhurbaşkanlığı sırasında yalnız kalması ve mağlubiyetinin tamamını ona yükletilmesi gelecekteki siyasi dizayn acısından önemliydi.
Öyle de oldu, İmamoğlu ve Özgür beyin başını çektirten güç başarıya ulaşmalarını da sağlamış oldu.
Aslında Kemal bey böyle bir oyuna gelmek istemezdi ancak onun elinde bir şey gelmedi, oyun şu, bu kongre olacak Kemal bey kaybedecek, ancak CHP teşkilatları dağılmadan değişim adı altında yeni genel başkanlarının çevresinde toparlanacaktı, hesap tam da bu ve tuttu.
Esas mevzumuza gelirsek, CHP ye emek vermeyen, iki yeni yetme siyasetçiye teslim edilen Atatürk’ün partisi kongre günü teröristlere selam göndermesi Türk halkının gözünden kaçmadı. Değişim derken hiçbir şeyin değişmediği ortadaydı.
Şimdiye kadar bu kafa ile iktidara gelemeyenler değişim demelerine rağmen ayni kafa ile nasıl iktidar olacaklarını iyi hesap etmeliler.
CHP kongresinde ilginç bir detay da , artık CHP HDP standartlarında eş başkanlığı geçmiş görünüyor..
Bu belki CHP nin gerçek seçmeninin gözünden kaçmıştır ama, başka birilerini oldukça mutlu etmiştir.
Bu arada hakkını vermek lazım 2009 ve 2014 yıllarında Sarıyer İlçe Meclisi’nde rakip olduğumuz, İmamoğlu’nun yanında dimdik duran akıl hocalığı yapan Gökhan Zeybek’in katkısının büyük olduğuna inanıyorum. Kongrede en çok oyu alarak seçilmesinden dolayı da kendisini tebrik ediyorum.
Gökhan Zeybek’in bu saatten sonra A takımında yer alması kaçınılmazdır.
CHP de gerçek sosyal demokrat çizgisine dönüp dönmeyeceğini zaman gösterecektir..
Bu kongrede kaybeden Kemal bey değildir, bu kongrede kaybeden gerçek ve emekçi sosyal demokratlardır.
Kazanan ise henüz halk tarafından bilinmeyen ve tanımlanamayan üst akıldır.
O üst akıl kimlerdir, planları nelerdir zaman içerisinde bir bir ortaya dökülür. Yaşayalım görelim