Celalettin Küçük

Tarih: 29.04.2020 18:58

BİZİM SUÇUMUZ NEDİR?

Facebook Twitter Linked-in

Cep telefonum bozulduğu için Soncaysoft'tan Murat kardeşime uğradım idareten bir telefon aldım, oradan Meridyen Eğitim kurumlarının Lavanta kokulu bahçesine gittim ve lavantaların altında o mis kokusunu doya doya içime çekerek oturdum. Mustafa hocamla sohbet çok iyi geldi. Bir müddet sonra kalktım ve dönüşe geçtim, Sarıyer Merkeze geldiğim zaman ne göreyim cadde boyunca insan dolu.

Araç trafiği almış başını gitmiş Sarıyere giriş istikametinde kuyruğun sonu liseliler parkındaydı. Rus sefaretinin karşısındaki bekçi kulubesinin orada yunus polisleri bekliyor, polisleri gören vatandaş yolun diğer tarafına geçiyor.

Bu manzarayı görünce gelde kızma, biz neredeyse iki aydır 7/24 evdeyiz yattığımız yerden devamlı kullanmaktan telefonum bozuluyor, kapıdaki arabam çalışmadığı için aküsü bitiyor, millet tabanı yanık it gibi sokaklarda, sahillerde geziyor. Hadi mecburiyet karşısında çıkanı anlamak mümkün, işe gitmek zorundadır eyvallah, işyeri vardır eyvallah, fatura vs. işi vardır onada eyvallah ama inanın aylak aylak dolaşan o kadar çok insan varki.

Bizim suçumuz nedir? 20 yaş altına eve kapattınız, 65 yaş üstünü eve kapattınız, peki o sokakta dolaşanlar akşam oldumu başka bir yeremi gidecek. Birde şu Devlet ricaline iki çift laf edeyim yok yatay seyretmeye başladık, yok tünelin ucu gözüktü, yok stabil durumdayız, artık düşüşe geçtik, yoğun bakım sayımız azaldı, entübe sayımız azaldı, taburcu olan hastamız çoğaldı bunları söyledikçe zaten sokağa çıkmak için bahane arayan insanları tutamazsınız, tam tersini yapın, beş bin yeni vaka çıktıysa onbeşbin çıktı diyin, 100 ölüm vakası olduysa bin kişi bugün öldü diyin, zaten normal zamanda bile istanbulda ortalama 1200 kişi vefat ediyor bu normal ölümleride açıklanan bu sayılara kadın ve hepsinin ölüm nedenine koronavirüs diyin, bu insanları başka türlü korkutamazsınız, dün sokak röportajlarında dingilin birisi diyor bana göre bu iş bitmiştir artık, geçmiş olsun, biz tehlikeyi atlattık.

Okuyup doktor olmaya, yıllarca kafa patlatıp profösör olmaya ne gerek var, yurdum insanı her haltı biliyor zaten. Bugüne kadar hep Devletin şevkatli yüzünü gösterdiniz, artık diğer yüzü gösterme vakti geldide geçiyor bile. Söylemler ve eylemler tutarsızlık gösterdiği için hiç bir inandırıcılık kalmıyor. Bu insanların olayı ciddiye alması için ya kendilerine ya ailelerinden birisinin başına gelmesi gerekiyor. Tedbirsizlik yapan, uyarıları dinlemeyen hak ediyor sonucuna katlansın ama evinde hapis kalan insanların suçu ne kardeşim? Serseri mayın gibi ortalıkta dolaşan bir sürü insan var, Unutmamak lazım bir ağaçtan bir milyon kibrit çıkar, bir kibrit bir milyon ağacı yakar.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
... ...