Meridyen Eğitim Kurumları

Cemil Özbalta


BENİMDE BABAM VARDI

Günün anısına okumanızı tavsiye ederiz


Benimde bir zamanlar babam vardı, ama göremediğim çocukluğumda kucağına oturamadığım elini saclarımı okşarken hissedemediğim, küçükken yatağına girip boynuna sarılıp uyuyamadığım benimde bir zamanlar bir babam vardı.. 
    Çocuklarını yetiştirmek için verdiği mücadelede hep istanbulda gurbet yaşayan, 1972 de  Almanyaya gidip, ailesi için yaşam mücadelesini 25 yıl burada vermek zorunda kalan benimde bir zamanlar babam vardı..
    Babası baş ucunda her akşam aynı sofrasında babası ile akşam yemeğini yiyen yemekten sonra babasının kucağına atlayıp babasını sakalını, saclarını okşayan onlarla oynayan akrabalarımı gördükçe ben ne zaman babamla böyle bir gün gecireceğim diye hep o günün gelmesini özlerdim..
    Köyümüzde ilk okulu bitirdim, anamı da kaybettim, Almanyada olan babam anamı da yanına aldı..
   Anadan da olmanın hüznünü yaşarken, bir anda kendimi Mersinde bulunan büyük abimin yanında buldum..
    Abim 21 yaşında, bugünki ailelere göre çocuk, o zaman ki duruma göre yetişkin büyük adam…
    Çileli orta okul lise, derken Üniversite hayatımızı da bitirdik..
    Okurken meslek öğrenelim dedik, bir mesleğe yöneldik…
    Derken yine yılda sadece bir hafta görebildiğimiz babamızın hadı evleniyorsun diye karşımıza amcamızı çıkarması ve evlilik macerası derken..
    İlk çocuğumuzun dünyaya gelmesi ile babalık müessesesine ilk adımı atarken yüreğindeki evlata ilk merhamet acısını o gün bu gün hep içimde hissederim.. 
    İlk  çocuğum dört yaşına bastığında büyük dağ olarak gördüğüm baba fanı dünyadan göçtüğünde önümdeki büyük dağlar yıkılmış, küçük dağ olarak ortada kaldım..
    Baba göçtükten sonra sorumluluk zor iştir..
    Babanın sosyal görevlerini akrabalık ilişkilerini dede ve baba dostu ilişkilerini yürütürken ağır vakur ve saygın kalmak için büyük mücadeleler gerekiyor..
    Bu mücadele bir yandan devam ederken..
    Bir iki üç dört derken çocuk sevgisi ve babalık hissi ve sorumluluğu hep biraz daha artarak büyüdü..
    Babalar günü gelir geçer nice farklı günler gelir geçer, bakarım zamanın gençlerine, zannederler ki babaları hep onlara gölge olacak sanırlar ki her daim babanın gizli eli düştüklerinde onları kaldıracak, sanırlar ki, her zora düştüklerinde babanın şefkatli eli üzerlerinde olacaktır..
    Zordur bu zamanda babalık,  evlatlar doyumsuz, evlatlar şükürsüz, evlatlar isteksiz, evlatlar kanaatsiz..
    Velhasıl kelam, bu zamanda baba olmak zor evladın gözünde.
    Bu zamanda baba hep veren hiç alamayan bir köle durumundadır..
    Netice olarak şu evlatlara çok üzülürüm..
    Baban varken kıymeti bilmeyen..
Baban varken ası olan..
Baban varken sürekli isyan eden..
Baba varken, doyumsuz olan....
Baban varken, onun duasını alamayan..
Baba varken, onun değil de başkalarının nasihatını dinleyen.. 
Baba varken, gösterdiği istikamete değil de, bataklığa saplanan evlatlara çok acırım..
Baba koruyucu bir zırh, en derin hastalıklara şifa, en paniklenen anda dua, en caresizlik anda kurtarıcı olandır..
    Ne mutlu sağken baba duası olanlara..
    Babası olanlar bugünü değil her günü babalar günü olarak görün..
    Önünüzden büyük dağlar gitmeden o dağın eteklerine otağınızı şimdiden kurun..