Meridyen Eğitim Kurumları

Erhan Ziya Sancar


BAYRAM AYNI MASANIN ETRAFINDA OTURMAK DEMEK

Yazının başlığına bakıp da 6'lı masadan söz ettiğimi sanmayın.


Bayram aynı sofranın etrafında toplanmak demek.


Bugün kurban bayramı.

Babam derdi ki ;

Senin olan, sende olan, seninle olan her şey, herkes yanında ise bayram bayramdır...
Yoksa  bayram kursağında ekşi ayrandır..

Hayırlı Bayramlar diyerek yazımıza başlayalım.

Kendi bayram sevinçlerimiz için, çiğnediğimiz ilkeleri,liyakatsizliğe ve kifayetsiz muhterislere verdiğimiz insan kurbanlarını düşündüğümde hüzünlensem de bayram güzel şey vesselam.

Kim bayram üzerine konuşmaya başlasa; “Nerede o eski bayramlar?” diyerek konuya girizgâh yapıyor.

Bu sorunun cevabı soruyu soranın kendisinde saklı .

Eski insanlar yok ki eski bayramlar olsun Mirim.

Bayramın adı ne olursa olsun o da artık zamana uydu.


Bayramı bayram yapan, bayramı anlamlandıran, onu anlamıyla kutlayacak insanın kendisidir.

Değerler değişince bayramlar da değişti.

Bayram günümüzde yakınlara atılan mesajlardan ve gidilen tatillerden ibaret..

Biz yine de güzel bakmak, güzel görmek, güzel düşünmek zorundayız.

Peki bayram sana göre nedir Mirim?

‘Bayram anamın sağ olması , oğlum ne zaman geliyorsun Tokat’a diye sormasıdır.’ benim için.

Bayram omzumda babamın kolu,

Bayram iki elimde evlatlarımın eli;
Bayram yâr ile Yaren ile sevinç selidir.

Bayram deprem enkazından gelen ‘Seni duyuyorum’,

Bayram acılar hafifledi artık rahat uyuyorum, demektir.

İki bayram sevinciyle başlayalım mı?

Kendisinin gitse de zoruna yakında hayal olacak korona. Cimbom da şampiyon oldu,bizimkiler çıktı zafer turuna.

Bence bayram;

Hastanın iyileşmesi, bir bebeğin doğumu, ayaktaki alçının çıkması, bir dostun senin elini kuvvetlice sıkmasıdır.

Annenin evladını bağrına basması bayramdır mesela…

Ana,baba,yâr, yaren, kavuşmak istenen kimse “O” dur bayram.

Misketin peşinde koşan bir çocuğun coşkusu gibi, ocağı tüttüren baba gururu gibi , evladına kol kanat geren ana gibi yaşayacağımız bir bayram özlemiyle devam edelim mi Mirim?

Ataların ne demek istediğini dünya baronlarınca icat edilen pandemi döneminde daha iyi anladık kanımca.

“Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan…” diyordu ya Üstad!

Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık…

Sızlamayan her organ, hele de burun direğin varsa senin için bayramdır.

Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp “Çok şükür bugünü de gördük” diyebilmek…

Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.

Zekiye Ablamın gülüşü, komşum İsmail Abi'nin seslenişi , Kefken mühendisi Cüneyt'in Hocam neredesin deyişi bayramdır.

Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.

Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır.

Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle…

Vuslat da bayramdır öte yandan…

Endişe içinde beklediğinden haber almak, telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna sarılmak bayramdır.

En acıktığın anda dumanı tüten bir pidenin köşesini bölmek, Tokat Pidecisi Bahri Baba’da Tokat Kebabı yemek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.

Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.

“Ona güvenmiştim, yanılmamışım” sözü bayramdır.

Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram…

Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek, müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek bayramdır.

Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.

Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.

Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.

Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk adım, ilk yazı, ilk karne bayram…

Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.

“İyi ki yanımdasın” bayram,

“Her şeyi sana borçluyum bayram,

“Hiç pişman değilim” bayram…

Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.

Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.

Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram…

Ukraynalı’ya Ruslara barış bayramdır, Filistinli’ye mavi bir gökyüzü.

Bunların kadrini bilirsek, kıymet bilmeyi öğrenirsek her günümüz bayram olur.

Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.

Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.

Maskesiz, mesafesiz ve aşısız günler dileğimle, depremsiz, afetsiz bir Türkiye dileğimle her günümüz bayram olsun..!

Türkiyem için bayram duam şudur;

Hayat pahalılığı, zamlar olmasın.

Depremler bizi vurmasın,

Siyasetçilerin egosu bizi ayırmasın

Al bayrağın kırmızısı solmasın.

Yeni bir virüs dalgası bizi bulmasın.

Pandemide pandemiye bizi mahkum edenler sahte tanrılarına kurban olsunlar.

Bizi her gün korkularla uyaranlar ve öcülerle korkutanları da Allah ıslah etsin.

Bayramınız BAYRAM olsun vesselâm.