Meridyen Eğitim Kurumları

Dr. Ahmet Bekaroğlu


BAŞKANLARIN KAVGASI VE BAZI HAKEMLER

Başlığın ikinci kısmından başlayayım. Bugünkü Sivasspor Galatasaray maçındaki hakem ve benzeri hakemler ne yapmak istiyorlar? Bunların lisanslarını hemen iptal edin. Dün akşamki Beşiktaş Fenerbahçe maçının hakemini de kutluyorum.


Demek ki vara yabancı hakem de gelse kaos çıkarmak isteyen başkanların birbirleriyle olan kavgalarından beslenip bu işi körükleyip ülkede karmaşa çıkarmak isteyen kişiler var. Bu nedir ya? Barış Alper gibi beyefendi bir futbolcunun ayağına kasti tekmeyle basılıyor. Var hakemi çağırıyor ama orta hakem hala daha sarıda ısrar ediyor. Bu hakemin lisansını hemen yırtın.
      Başkanların kavgasına gelince. Teknik direktör Okan Buruk bir maçta hakeme, 'Bir daha burada maç yönetemezsin' demişti. Evet bu tehditti ve yanlıştı. Katıldığı bir televizyon programında TFF başkanına bu konudaki görüşü sorulunca 'bundan sonra gönderip göndermeyeceğimizi? görür' cevabını vermişti. Bu cevap da yanlıştı. TFF Başkanı şöyle demeliydi, 'hakemlerimiz mümkün mertebe az hata ile maç yönetmeli, teknik direktörlerimiz de beyanatlarına dikkat etmeli'.
      A Spor'da bir programa katılan Galatasaray'ımızın Başkanı Dursun Özbek de 'Yalıda aleyhimize karar alıyorsunuz, TFF Başkanı Hacıosmanoğlu yok hükmündedir' diyerek TFF ve Fenerbahçe başkanlarının işbirliği yaptıklarını kastetti. Ben bunu çok yadırgadım, ayıpladım ve bir Galatasaraylı olarak asla kabul etmedim. Çünkü Galatasaray Başkanı, delili/ somut dayanağı olmadan konuşmamalı. Galatasaray, 1905 yılında kurulan ilk futbol kulübüdür. Ondan sonra 1907 yılında Fenerbahçe kurulmuştur. BJK 1903 yılında kuruldu ama jimnastik branşı ile kuruldu, futbola ise 1915 yılından itibaren katıldı. Galatasaray'ın 500 yıldan beri Osmanlı Cihan Devletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine eğitimci, devlet adamı, iş insanı yetiştiren bir geçmişi var.  Galatasaray Lisesi'nin misyonu budur. Böyle bir liseden mezun olan başkanımızın somut delili olmadan hayali ve suçlayıcı konuşması ona hiç yakışmadı. 
      Bana göre TFF Başkanı, kendisinde olması gereken birleştiricilik konusundan yoksun. Şimdiki TFF Başkan bir Of'lu olarak çıktığı TRT Spor'da bu konuya çok dik şekilde girdi ve Dursun Özbek'e, 'ispat et, madem aleyhine çalışıyoruz, 11 galibiyet  ve 2 beraberlikle, 3 puan önünde nasıl lidersin? Takımın Trabzonspor'dur, onu 14.lükten niye kurtaramıyorum?'dedi. Ayrıca 'bu işi bıraktıktan sonra görürsün' gibi laflar da etmiş ama ben bu anı kaçırmışım. 
      TFF Başkanı, ana göre burada da çok dik çıkış yaptı. O demeliydi ki, 'Türkiye'nin güzide
Kulübü ki en çok şampiyon olmuş ve en çok başarılara sahip olan Kulübü Galatasaray'ın Kaşkanı somut delili olmadan konuşmamal, ona yakışmıyor' diye okkalı laflarla cevap vermeliydi. Bizim Başkan ne yaptı? Seyircimizi oyalamak için anında 'istifa' diye resmi sayfadan açıklama yaptı. Sonra da savcılığa suç duyurusunda bulundu.
      TFF Başkanı sert çıkarak bir kulübü karşısına almıştır. Hem de Galatasaray gibi bir kulübü. Onun adına iyi bir sonuç değil. Galatasarayımızın Başkanı da, rakibimiz iki yıldır yapılan satışmalara sessiz kalarak başarıyı yakaladı ve iki yıl şampiyon olduk. Başkanımızın bu sene kılıcı çekmiş olması, umarım gelecek aylarda takımımızın aleyhine olmaz.
      Bu hakem sorununu bu ülkede çözecek bir güç yok mu? Benim önerim daha önce de yazdığım gibi, hakemlere de 'gerektiğinde yargılanmak sorumluluğu' getirilmeli. Yargının başında olan savcı ve hakimler bile gerektiğinde yargılanıyor.  Ülkede herkes işinden dolayı gerektiğinde yargıya dahildir. Ancak hakemler yargılanıyorlar. e
Eğer onlara da yaptıkları işten dolayı gerektiğinde yargılanma getirilirse, çekinir ve keyfi davranamazlar. Hepsi için söylemiyorum, bazı hakemler için söylüyorum.
      Türkiye'de futbol -kim ne derse desin-  Galatasaray ve Fenerbahçe üzerine kurulmuştur. Çünkü, gazete satılması ve programların seyredilmesi gerekiyor. Yazılı ve görsel basının para kazanması lazım. Bu iki takımın seyirci potansiyeli bu iş için iyi getirisi var. Renk versin diye 3. büyük olarak BJK da İstanbul'da bu işe dahil edilmiştir. Anadolu'dan da heyecan getirsin diye Trabzonspor gündemde tutuluyor. Dolayısıyla Futbol Federasyonu için Galatasaray gibi yani iki büyükten birini karşısına almış olması hiç iyi sonuç doğurmaz. Galatasaray'ımızın Başkanının da 'kılıç çekmiş olması' zarar verir. Ligin henüz yarısına gelmedik.
      Hakemler de şunu sanmasınlar;  yaptıkları her iş yanlarında kalacak. Hakemler bir daha böyle keyfî harekette bulundukları zaman canı yanan takım sahadan çekilsin, maçı bıraksın. Bazı hakemlerin yaptıklarından dolayı şu akla gelmiyor değil. Ben bir hakeme desem ki, 'şu maçı bana bağlı alacağın beş maç ceza ile 500.000 bin lira, sana 5 milyon'. Bunu kim ispat edebilir? Kimseye edemez, hakemler böyle yapıyorlar demiyorum, ama akla geliyor bazı hakemlerin yaptıklarından dolayı. 'Hakemlerin yargılanmadan muaf tutanlar işleri kurtarmak için böyle hareket ediyorlar. Hakeme lisansını iptal edin yırtın. Bu Sivaslı yabancı topçu da bana göre bu hareketi kasıtlı yaptı. Bu hareketten sonra Türkiye'de tutunanamayacağı belli ve bunu iyi biliyor. Ara transferde kaçmak istiyor.  Lânetlik adam, bizim Milli Futbolcumuzu kurban seçti. Onun da başına gelir bir gün.
      Futbol federasyonu'na gitmek üzere tutunamaz Baksanıza ciddiyetsizlik başladı önüne gelen 'Türkiye Kupası'na katılmıyorum diyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl Ankara'da hakem dövüldüğünde liglere ara verildiyse, hakemler de kasıtlı hareket ettiği zaman takımlar sahadan çekilsin ve liglere ara verilsin.
      Ya federasyon başkanı bazı hakimleri gönderecek, ya da hakemler federasyon başkanını yiyecek. Başka bir şekilde bu iş; düzelmeyecek..

Ahsen Güzellik Merkezi