Meridyen Eğitim Kurumları

İbrahim Balcı


BAŞKA ÇARESİ YOK!

Ne kadar duyarlı olsam da unutuyorum. Arkamdan sesleniyor hanım ya da çocuklardan biri: “Maskeni taktın mı?”… “Ha evet” diyorum ve gereğini yapıyorum.


Yaş almış başını gidiyor, çocuk değiliz, genç değiliz, hatta olgun yaşı geceli yıllar olmuş, eskilerin deyimi ile “Kocamış” ız… Ama yine de dikkatli olmaya özen gösteriyoruz, zira can çok değerli.

Yolda karşılaştıklarımıza selam veriyoruz. Selamı verenin de selamı alanında ağzından çıkan sesi duyma olası değil. Mimikler belli olmuyor, zira burun üzerine kadar yüzler kapalı. Herkes maske altı gülüp geçiyor…

Merdivenleri ikişer ikişer atlayarak inmiyorum yıllardır. O kadar özlemişim ki öylesine atlayarak zıplayarak yürümeyi. Gelip geçenleri özlemle izliyorum, arkalarından bakıyorum.

Yaşlı var, orta yaşlı var, yetişken var, erişkin ver… Anneli çocuklar ve yaşlı aileler. Komşu Ahmet Efendi ile Safiye Hanım el ele tutuşmuşlar pazara iniyorlar… Ya diğerleri, onlarda kaptırmışlar kendilerini günün akıntısına iniyorlar merdivenleri.

Çarşı içinde ilerliyorum. Eski havası yok. İnsanlar öbek öbek değil. Kalabalık hiç değil. Özlüyor insan üç beş ay evvelini…

İnsanlar gelip geçiyor sağımız dan solumuzdan. Kadını, erkeği, yaşlısı genci… Yüzler maske ile kapalı. Bazılarında maska çene altında, bazılarında ise burun dışarıda bırakılmış. Eh idare eder denilebilir ama kurallara aykırı bir şey. Ama bazı kişilerin bileklerine bağlı duruyor maskeler. Bazılarının da dirseklerine kadar sıvanmış orada görevini yapar gibi. Bazılarının ceketinin üst mendil cebinden sarkıyor…

Yol kenarlarında maskeler… Say say bitmez. Bir, iki, üç, beş, altı, on… Oh be ne oluyor be? Bu kadar duyarsızlık olur mu? Olursa böyle olur işte. Sarıyer koronavirüs riski en az olan bölge görünüyordu… Aylarca öyle kaldı ama? Aması var işte… Doğu Karadeniz Bölgesinden çaycılar, fındıkçılar, üst kısımlardan yaylacılar, yaz aylarını köylerinde geçirenler döndü ve hastalıkta patlama oldu. Şimdi Sarıyer en risksiz bölgeydi orta riskli bölgeye atladı… Böyle giderse pabuç pahalı. Yapılacak şey, dikkat etmek. Her şeye dikkat etmek. Hijyeni ihmal etmemek, teması en aza indirgemek, maske, eldiven kullanmak, toplu bir yerde durmamak, kalabalıklardan kaçmak, dezenfenkte işini ihmal etmemek…

Hiçbir hastalık “ben geliyorum” diye bağırarak gelmez. Bu meret hastalıkta bağırarak gelmeyeceğine göre gerekli önlemleri kendimiz almalıyız. Başka çaresi yok…