Meridyen Eğitim Kurumları

Dr. Ahmet Bekaroğlu


ACABA SONA MI YAKLAŞIYORUZ?

Bugün sabahleyin rutin sporlarımdan birini daha yaptım. 


Son bir hafta içerisinde İstanbul’da lodostan çok çektik. Geçen pazartesi günkü lodos gerçekten çok tehlikeli idi.  Ben bunca yıllardır İstanbul'dayım böyle bir lodos görmedim. Sabah sporu sırasında rüzgârdan zemine basmakta zorlandım, sanki aydayım ve yerçekimi düşüklüğü nedeni ile yere basmakta zorlanıyordum.  Bu lodosun Allah cezasını versin, yaz mevsiminde olduğunda sizi halsiz bırakır, ayakta duramazsınız, rutubet  sizi mahveder.  Geçen pazartesi günkü lodos ise hem sıcak ve hem de rüzgarla beraber geldi. Boğazda güneyden kuzeye yani Karadeniz’e doğru korkunç bir akıntı vardı. Yıllardır yaz, kış, güneş, yağmur, kar ve fırtınalı havalarda hep buralarda idim, ben boğazı böyle görmedim. Ki herkes de bu görüşte olduğunu ifade etti.  Bugün de lodos vardı, hava sıcak ve rüzgarlı idi.  İnanın yağmur yağsa da bu rüzgar bir dursa diye dua ettim.  Hiç sevmem bu rüzgarı. Sabahleyin orman içerisinde spor yaparken bir de ne göreyim?  Yılan gördüm yılan. Boz Bozüyük yılanı ve boğaza nazır tepedeki ormanlarda çok olur. Anlayacağınız yılanlar  daha kış uykusuna yatmamış ve toprağa girmemişler. Yılan çıkmış, sabah saatlerinde  üzerindeki donukluğun gitmesi için güneşleniyordu.  Yılandan çok korktuğum ve tiksindiğim için resmini çekmedim. Donuk halinde ve hareket etmeyen yılandan da korktum ve süratle oradan uzaklaştım. Bir çiçek yetiştiricisi cemaatim var bana diyor ki, 'hocam yılandan korkma, insandan daha tehlikeli yaratık yoktur'. Rum Suresi'nin 41. ayetinde, 'insanların kendi elleri ile yaptıkları yanlışlar yüzünden  kara ve denizde bozulma meydana geldi' buyuruluyor ya.  Halkın dilindeki ifade ile 'iklimler çok değişti' şeklinde bir söylem var ya.  Hani dünyadaki süper ülkeler önce aşırı silahlanma ve benzeri keyfi hareketleri nedeni ile önce havayı kirlettiler, dünyadaki dengeyi bozdular ve sonuçta da iklimleri mahvettiler.  Şimdi de güya günah çıkartırcasına bozulan iklimlerin daha da bozulmasını önüne geçmek için birleşmiş milletler nezdinde diğer ülkeleri 'iklimleri düzeltmek için bir kısım tedbirler alıp uygulamak üzere' toplantıya çağırıyorlar.  Hiç de samimi değiller ve ben  inanmıyorum. Bilmiyorum, acaba sona mı geliyoruz?. Sanki mikro planda kıyamet yaklaşıyor ve dünya süratle yaşanmaz hale geliyor gibi. Yoksa insanlık bir asır sonra başka bir gezegene mi taşınmak zorunda kalacak? Ama böyle bir durum olduğunda bu insanlık, orada da keyfi uygulamalarına devam eder ve makro planda evrenin de bozulmasına neden olarak sonunu getirir. Sanki buraya doğru gidiyoruz gibi. Ancak bunda benim suçum yok..