Uzun süredir yazılarıma ara vermiştim. Bugün bir dostum ile sohbet ederken şartlar gereği bir üçüncü misafirimiz oldu. Konumuz kiralık bir yerdi. Söylemler bir dem sonra istenmez bir şekilde güncele dönüştü. Kiralardan başladı her şey pahalı, dolar uçtu vsvs derken, sürekli durumdan şikayet eden ama gelişime, çözüme,dinlemeye kapalı ön yargılı biriyle sohbet ettiğimizi fark ettik. Konuyu toparladık.
Bu sebeple bu yazıyı yazmaya karar verdim. Çünkü; ‘’Ön yargıyı kırmak Atom parçalamaktan daha zordur’’ demiş Albert Einstein. Dileğim; bu kişiler belki denk gelirlerse , okurlarsa ,belki…!!! Umut ediyorum.
Belki…!
Ve Başta kendileri olmak üzere, hepimiz adına özgürlüğü , Barışı, sevgiyi içeren Demokrasiyi yani CUMHURİYETİ tercih ederler.
Cumhuriyetimizin 100. yılında Öncelikle bize Cumhuriyeti armağan ederek bu günleri yaşamamıza vesile olan Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Cumhuriyet şehitlerini sonsuz saygı ve rahmetle anıyorum.
M. Kemal Atatürk çoğumuzun , Rehberi ,tutkusu ve 100 yıl ileriyi görerek bu günleri bize armağan eden yolumuzu aydınlatan, Dünya lideridir.
M. Kemal Atatürk halkını çok iyi tanıyan ve onlara daima en iyiyi verebilen bir lider. İnanılmaz ileri görüşü sayesinde bize özgürce , korkusuzca, eşit olarak yaşam hakkını veren Cumhuriyet rejimini uygun görmüştür.
Bazılarının, okumadan, araştırmadan ön yargılı fikirleriyle sevmediği ’’ Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet, Laiklik, Demokrasi,’’ bilinmeli ki ileriyi görenlerin daima vazgeçilmezidir.
Neden mi?
‘’CUMHURİYET nedir?’’
Ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı Devlet biçimi.
Bir başka deyişle; Cumhuriyet Egemenlik hakkının belli bir kişi veya Aileye ait olduğu monarşi ve oligarşi kavramlarının tam karşıtıdır.
Yani Halkın yanındadır. Halkçıdır.
Ve yine ; Egemenliğin kaynağının Millete ait olduğunu kabul eden Devlet şekli demektir. Gelişmiş hatta en gelişmiş Devlet yönetim şeklidir.
Cumhuriyet; tüm Dünya da yaşanan Ekonomik, Toplumsal, Siyasal, kültürel dönüşümdür.
Cumhuriyet aynı zamanda kişilerinde birey olarak bağımsızlaştığı ve özgürleştiği bir rejimdir. Bugün bir çok Kadınımız Dünya’ya imza atıyorsa, Aziz Sancar Nobel ödülü alıyorsa, Garibanı, Köylüsü, Kentlisi
Meclisteyse, Bakan ,Başbakan, Cumhurbaşkanı olabiliyorsa ve eşit haklara sahipse bunu M. Kemal Atatürk’ün bizlere hediye ettiği Cumhuriyet yönetimine borçluyuz. Peki Yönetim şekli Padişahlık olsaydı ne olurdu? Rüyada bile göremezdik bu mevkileri…!
Cumhuriyet rejiminde monarşi de ki gibi kölelik yoktur. Halk eşit haklara sahip Vatandaş veya Yurttaştır. Cumhuriyet binlerce (15 lik) gencin kanını gözyaşına katarak , ölüme giderken KAZANDIĞI BİR İSTİKLAL SAVAŞIDIR.
Ayrıca bir milletin acı kaderini ve Dünya tarihini tersine çevirerek yeniden yazandır CUMHURİYET. Bir Devrimcinin yani Mustafa Kemal Atatürk’ün halkıyla birlikte kazandığı MUHTEŞEM BİR ZAFERİN ADIDIR. Cumhuriyet, Toprak ağalarının, Din adamlarının egemenliğinde köleleştirilmiş köylülerden Çağdaş, Kentsel ve Endüstriyel bir toplum yaratmanın mucizevi başarısıdır.
Köy enstitüleriyle ; Sanatı , Sanatçısı, Yazarı, Eğitmeni ile Dünya’ya meydan okumaktır.
Cumhuriyet ; Nüfus sayımlarında adı olmayan kadını özgürleştiren ve Dünya da ilk kez erkeklerle eşit şartlara kavuşturandır.
Cumhuriyet; Eğitim ve öğretimi inanç dogmatizminden kurtarmak, İnsanlara sorgulayıcı, araştırıcı nitelikler kazandırarak, FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR kuşaklar yaratmaktır.
Cumhuriyet;
Ötekileştirmemek, ayrıştırmamaktır.
BARIŞTIR, AKILDIR, BİLİMDİR, DOSTLUKTUR,
KUCAKLAMAKTIR, TUTKUDUR, AŞKTIR.
İNSANLIKTIR. SEVGİDİR, SAYGIDIR, ANLAMAKTIR.
Özetle;
29 Ekim 1923 te bize armağan edilen ve uğruna bir nesilin tükendiği, uğruna sayısız şehitler verilen bu Cumhuriyet’e 100. Yılında da 1000 .yılında da sahip çıkılacak ve Halk kendisine armağan edilen bu Cumhuriyeti sonsuzlukla taçlandıracaktır. Bir başka deyişle;
Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi
‘’ TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR.’’
Sonsuz sevgi ve Saygılarımla
